Giriş
Futbolu çok seviyorum ama sitemlerim var.
- Sürekli kaçan goller...
- Birbirinin kopyası olan kaleci hataları...
[[HAFTAYA]]
- Hakeme hep itiraz eden futbolcuların zekâ düzeyi... ;
Ve tabii hakemlerin ürkek hali. Tribünlerin tahriki.
Bunlar beni futboldan soğutmaya başladı.
Başka sebepler de var.
Ama en çok bunlar.
Bu akşamki maça ne dersiniz? Derbiler hiç belli olmaz.
Klasik bir laf bu.
Ama insaf... Hagi daha bavulunu açmadan onu bir belirleyici unsur olarak gören allameler var... Şaşırıyorum. Hagi faktörünün öne çıkarılmasına, herhalde Hagi de şaşırmıştır... Ama renk vermiyor, vermez. Çünkü Galatasaray dibe vurdu ya, bundan kötüsü zaten olmaz. Kazanırsa Hagi kazandı. Elinde sihirli değnek var. Kaybederse, canım, adamın suçu ne, daha dün geldi.
İşte bunlara kızıyorum...
Sahadaki 22 futbolcunun kabiliyetini veya kabiliyetsizliğini hiç hesaba katmadan, sonucu hurafelere bırakan “o kafa” bu.
Hep aynı kafa.
Her neyse. Güzel bir maç olacağı kesin.
- Kim kazanır?
Bana mı soruyorsunuz?
Tahmin yapamam.
Adı üstünde: Derbidir. Hiç belli olmaz.
Ama bir Beşiktaşlı olarak temennimi söyleyebilirim:
- İkisi de kazanmasın.
Haydi bakalım.
Seyre hazır olun.
- Kaçan goller. (Bıktık)
- Duran toplar. (Ezberledik)
- Çıkıp çıkmamakta tereddüt eden şaşkın kaleciler. (Sinir olduk)
- Lüzumsuzca görülen aptal kartlar. (Bir türlü öğretemedik) Olsun.
Herşeye rağmen futbolu seviyorum...
Ya ya ya, şa şa şa.
