Yazgülü Aldoğan Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş
HABERİ PAYLAŞ

Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş

Haberin Devamı

Kavganın gürültünün eksik olmadığı, tam ortasından yarma şeftali gibi ikiye ayrılmış ve derin öfkelerle kutuplaştırılmış ülkemden uzaklaşıp geldiğim ülkede aynı dili konuşuyor, aynı markaları görüyor, aynı tv kanallarını izliyorsak, uzaklaşmış olmak mümkün mü?

Azerbaycan, tam da “Bir millet, iki devlet” tanımlamasına uyan bir ülke. Azeri Türkleriyle o kadar çok şeyi paylaşıyoruz ki, bir yandan baktığımızda gerçekten kardeş iki ulus. Bir yandan da iki kardeşin birbirinden farklı olduğu çok yön var. Tıpkı aynı ailenin iki çocuğunun farklı yönlerde gelişip yol alması gibi. Bakü’ye ilk kez gelmemin üzerinden birkaç yıl geçti. Bu süre zarfında Bakü, yürümüş gitmiş!

Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş

Bu heykel herkesin fotoğraf çektirdiği bir yer olmuş.

İlk petrol kuyusunun açıldığı yer olan Bakü, yerin altından fışkıran petrol ve doğal gazdan kazanılan parayla gusto ve disiplinin de birleşmesiyle Avrupa kentlerini kıskandıracak güzellikte bir şehir olmuş! Para, evet para var ama zevk de var, şehircilik ve bütünlük de! Birbirinden güzel meydanlar, bulvarlar yapılmış, deniz kenarına Ataköy’deki gibi rezidans kondurulmamış. Eski binalar yıkılmamış, yenilenmiş ama aslına sadık kalınmış. Meydanlar yeşil.

Viyana gibi olmuş

İstanbul’un betona boğulmuş, yeşile hasret halini düşündüğümde yüreğimi burkuyor. Bakü, Viyana gibi olmuş. Yeniler vahşice dikilmemiş, boş alan bırakılmış, rant için göz karartılmamış! AVM de yapılıyor ama ondan çok önce yapılmış Edebiyat Müzesi bile var. Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş. Şehir, yeni stadyumu ve bitmiş Olimpiyat Köyü’yle İslam Olimpiyatları’na ve yakında yapılacak olan Formula1 yarışlarına hazırlanıyor.

Ünlü mimar Zaha Hadid’in Bakü’nün sembolü haline gelen Haydar Aliyev Kültür Merkezi ve yeni Havaalanı da yıldız gibi parlıyor. İçinde kütüphaneden çeşitli salonlara her türlü kültürel aktiviteyi barındıran merkezin mimari yapısı, Hazar Denizi’nin dalgalanmasını ve yükselişini simgeliyor. Zaha Hadid’in Tepebaşı’nda projeleri bitmiş olmasına karşın yaptırılmayan kültür merkezini ve yerinde bütün çirkinliğiyle duran TRT binasını düşünüp üzülüyorum!

Tek lider, tek yönetim

Azerbaycan, Sovyetler Birliği’nden ayrılıp bağımsızlığını kazandığından bu yana Haydar Aliyev’in önderliğinde yürüdü. Aliyev çok sevilen bir lider. Ne ki yerini oğluna bıraktı. Anayasa değişikliğiyle başkan da olan İlhan Aliyev, yakınlarda eşini Başkan yardımcısı atadı. Tanıdığım bir Azeri milletvekilinden bahsettiğim Bakülü’ye muhalif midir diye sorduğumda, hayretle yüzüme baktı ve “Milletvekili ama olur mu hiç?” dedi.

Hem milletvekili hem muhalif olunabilemez yani derken şaşkınlığı samimiydi! Yine de Azerilerin en büyük sıkıntısı, demokrasi değil, refahın adil paylaşılmaması. Petrol ve doğal gaz ülkenin tek gelir kaynağı ve küçük bir grubun çok zengin olmasına yol açmış. Ama işsizlik yaygın, muteber iş olan devlet memurlarının kazancı çok düşük ve herkes birkaç işte çalışmazsa yaşayamıyor.

İtiraz var mı? Başkanlık sisteminde pek olmuyor! Küçük bir eleştiri için bile sesler kısılıyor, fısıltı halinde çıkıyor ve sağa sola bakılıyor. “Titrerim mücrim gibi istikbalime baktıkça”mı demişti şair?

Azerbaycan’da Sovyetler Birliği döneminden kalma kültür ve sanata, eğitime verilen önem ve alt yapı halen geçerli. Halk Müslüman ama laik. Öyle tesettürlü Arap turistler dışında kimse yok, hatta başını açmış özgür kadın heykeli bile var! FETÖ de burada çok uğraşmış ama tutunamamış.

Görmeye değer

Hazar Denizi ve bazen sert, bazen tatlı esen rüzgarı, kentin en önemli simgesi. Gezilecek görülecek yeri çok. Tandırı, kuzu eti, otları, salatalık, domates sevdaları bize çok benziyor. Her yemekte mutlaka bir tabak yeşillik, salatalık ve domates geliyor. Yemekteki yağlı eti hazmettirmek için bu otlar şart. Çayı yemek üzerine içerken yanında reçel yiyorlar. Yemeğe ise içecek olarak kompostoya benzer şerbetler eşlik ediyor.

Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş
Tandır ekmeği

Etin yanında patates ve patlıcan bulunuyor, bazen de pilav. Nohutlu güveç, Piti çok meşhur. Yani bize hiç de yabancı olmayan bir mutfak. İstanbul’da yeni açılan Aiwa Hoteli’nin Restoranı Zaferan’da bu lezzetlerin aynılarını, hatta çok daha güzellerini tatmak mümkün.

Küçük kardeş, büyük abiyi geçmiş

Etli dolma

Referanduma birkaç gün kala Azerbaycan’da işin ne derseniz, ne sen sor, ne ben söyleyeyim derdimi ummana! Hayırlısıyla, iyi olacak, yazacağız inşallah..

Sıradaki haber yükleniyor...
holder