Giriş
Bayramı kuru kuruya tatil olarak görenlerden değilim. Kim bilir, belki de çocukluğumda hep kalabalık sofralarıyla, sabah bayramlaşmalarıyla, gitmeleri gelmeleriyle keyifli, içimi ısıtan bayramlar yaşadığımdan... İşte bu nedenle hiç uzaklaşmadım bu keyifli günlerden. Kendi evimi kurduktan sonra da, çocuklarım olduktan sonra da bayramlara hep sadık kalmayı tercih ettim. Etrafımdaki birçok kişi “Sen bayramda tatile gitmiyor musun?” dediğinde gönül rahatlığıyla “Ben evdeyim, buyurun beklerim” diyebildim. Bayram coşkusunu hissetmek, yaşatmak sadece dini bayramlarla da ilgili değil elbet. Bizi milletçe bir araya getiren Milli bayramlarımıza aynı şekilde sahip çıkmaya çalıştım. 23 Nisan’da, 29 Ekim’de çocuklarla birlikte odalarını süslemek, fener alayına, bayram törenlerine katılmak bir gelenek haline geldi bizde. Şimdi yine 4.5 günlük bir bayramı tatilindeyiz. Ne mi yapıyoruz? Güzel yemeklerle donattığımız sofralarımıza aile büyüklerimizle birlikte keyifle oturuyoruz, akşam geç saatlere kadar oyun oynayıp, film seyrediyoruz, birlikte yürüyüşlere çıkıyoruz. “Ahhh nerede o eski bayramlar?” demiyoruz!
Bu bayram özel bir durumla da karşı karşıyayız. Ortalığı kırıp geçiren, sınıf mevcutlarını yarıya indiren, okulları tatil ettiren malum grip! Öpüşme faslının en yoğun yaşandığı bayram günleri gribe yakalanma riskini de artırıyor kuşkusuz. Bu nedenle bayramda hem çocuklarınızı hem kendinizi korumak açısından bazı önerilerim olacak. El öpme, yanak öpme faslını bu bayram için erteleyelim. Eski ev misafirliklerinin bir numarası olan kolonyayı yine baş köşeye çıkaralım. Gelen misafire unutulmuş bir misafirperverlik örneği olarak ilk önce kolonya ikram edelim. Hatta eminim bu görevi çocuklar büyük keyifle üstlenecektir. Üçüncü önerim ise çocukları bayram gezmesi için ev ev dolaştırmamak; belli başlı aile büyükleri dışında! Bayram süresince toplu taşıma araçlarının ücretsiz olması ilgiyi kuşkusuz artıracak. Bu da araçlarda büyük bir yoğunluk ve sıkışıklık yaşanmasına neden olacaktır. Bu nedenle mümkün olduğunda toplu taşıma araçlarına çocukları fazla bindirmekten de kaçının.
Bir başka konu da bayram sürecinde ihmal edilen dengeli beslenme konusu. Çocukların şeker, çikolata ve tatlıyla güne başlayıp gün boyu bu tip yiyeceklerle bayram yapmaları önemli sorunlara neden olabilir, vücut direncini düşürebilir. Bu nedenle önerim, çocukların güne iyi bir kahvaltıya başlamaları konusunda ısrarcı olmanız. Bayram telaşına kapılıp öğünleri atlamalarına izin vermeyin. Herkese sağlıklı, mutlu, keyifli bayramlar diliyorum.
