Siyaset Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da
Paylaş
Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da

CHP lideri madde madde çözüm süreci için verdikleri önergeleri anlattı. Diyarbakırlıların Erdoğan'a oy vermesini eleştirdi, CHP'nin 1930'ların partisi olmadığını söyledi.

Çözüm sürecinde 6 Haziran'da görüştük.
Gelin bir uzlaşma komisyonu kuralım dedik.
Adı toplumsal uzlaşma.
İki önemli aktörü sistemin dışına attığınızda nasıl çözeceksiniz?
Bu sorunun çözümü benim siyasi hayatıma mal olacaksa, çözün.
Huzun içinde yaşayalım.
Ama olmadı.
Kapalı kapılar ardından özgürlükler tartışılmaz.

Haberin Devamı
startFlvPlayer_PostaV2("divFlvPlayer18687","18687","201406","18687-.jpg","1", "0","“1930’ların CHP’si değiliz”");

Sorun şeffaf şekilde ele alınmalıdır.
Süreç yasal bir zemine oturtulmak zorundadır.
Parlamentoda yasal zemine oturtulmak zorundadır.
Herkes aynı görüşte olmak zorunda değil.
Pek çok milletvekili arkadaşımı görevlendirdim.
Tarihsel kökleri olan bir sorun.
Yeri ve zamanı geldiğinde bu gerçekle yüzleşmeliyiz.
Hatadan ders alıp onu tekrar etmemektir önemli olan.
11 Haziran 2013
Bir kanun teklifi verdik.
Dedik ki, bazı yer isimleri var bunların değişmesi gerekiyor.
Bize de diyorlar ki, CHP konuşur, teklif vermez.
Bakın bakalım kim samimi?
12 Nisan 2013
Dersim arşivlerini açın dedik.
Kanun teklifi verdik.
Ama yapılmadı
19 Mart 1013
Diyarbakır cezaevindeki işkence.
Diyarbakır cezaevinin demokrasi müzesi olması için kanun teklifi verdik.
Geçmişin acılarından ders alarak geleceği inşa etmemiz gerek.
Erdoğan geldi size ne dedi?
O cezaevini yıkacağım, yeni büyük bir cezaevi vereceğim dedi. Kusura bakmayın ama Diyarbakırlılar Erdoğan'a koşa koşa oy verdi.
roz bayram olsun dedik. Kabul edildi mi hayır!
Engel olan kim, Adalet ve Kalkınma Partisi
Halepçe katliamı.
Tanınmasıyla ilgili kim kanun teklifi verdi. CHP.
Orada bir insanlık dramı yaşandı mı evet.
Peki biz bölgeden oy mu aldık?
CHP, 1930'ların partisi.
Destek istiyoruz sizden. 21. Yüzyılın Türkiye'sini inşa etmeye çalışıyoruz.
Köye dönüşler.
Çok sayıda insanın beklentisini karşılamadı.
Biz buna da dikkat çektik.
4 Haziran 2013
Koruculuk.
Bitsin mi bitsin. Peki bu insanları sokağa salacağız, hayır.
Sokağa salınmasın. Devlette bir iş verelim.
Faili meçhullerin araştırılması için 8 kere önerge verdik.
AKP'nin oylarıyla reddedildi.
Bir de günvel sorunlarımız var.
17 maddelik demokrasi ve özgürlük bildirgesi yayınladık.
Seçim barajını indirme için.
BDP hülle ile meclise gelecek.
İndirsin yüzde 3'e. O da kendi hakkıyla parlamentoya gelir.
Hala Kenan Evren kafası var.
Darbe hukukun arkasına sığınan kişiler ülkeye demokrasi getiremezler.
Bunun adı milli irade hırsızlığıdır.
Sokakta görüşünü açıklayacağına gelsin parlamentoda açıklasın.
Görüşüne katılmayabilirim.
Ama gelsin, konuşuruz.
Dil yasakları.
İlk biz teklif verdik.
Hazine yardımı.
Hangi parti yüzde kaç oy aldıysa o oranda hazine yardımı almalı.
Eşit koşullarda siyasi mücedele vereceğiz. Yüzde 1 alan da hazine yardımında yararlanmalı.
25 Haziran 2013
İfade özgürlüğü için önerge verdik.
Terör kapsamına alıyorsunuz düşüncesini açıkladı diye.
Kaldırın bunları dedik.
Toplantı gösteri yürüşleri.
12 Eylül yasası der ki, önceden izin almadan toplantı ve gösteri yapılır.
Yapabilir misiniz, hayır!
Ayıptır. Kaldırılması gerekiyor. Öneren kim, CHP.
Orantısız güç kullanımı.
2007'den bugüne kadar 163 yurttaşımız hayatını kaybetti.
14 yaşındaki çocuğu öldürteceksin (Berkin Elvan), yuhalatacaksın. 14 yaşındaki bir çocuktan intikam alan bir çocuktan ne bekliyorsunuz?
Uzun tutukluluk halleri.
Demokrasilerde bunun hesabı sorulur. Sen bu adamı yıllarca nasıl tutuyorsun.
Uzun tutukluluk süresi için de, cezaevlerindeki durum ve ölümler için de önerge verdik.
Nefret suçları
Nefret suçlarında zaman aşımı kalksın diye önerge verdik.
Efendim, yaradılanı, yaradandan dolayı seviyorum diyor.
Onun etnik kimliği ile sorunla bırakılması doğru mu?
Van'da iki kere deprem oldu.
Afet bölgesi olması istedik. Vanlılar da istedi.
Bunlar AKP tarafından reddedildi.
Hakkari'ye gittim. Yerel yönetimlerde özerklik olsun dedim.
Yerel yönetim sadece Hakkari için geçerli değil ki, İzmir için de geçerli.
İzmir'de kentsel dönüşüm yapılacaktı. Bakanlar kurulu kararı gerekli.
Özerk olsa, olur.
Gezi olayları bunun tipik bir örneğidir. Ankara karar veriyor. Parkı kaldırın AVM yapın.
Özerk olsaydı kiml karar verecekti, belediye.
E o zaman biz bu belediye başkanını niye seçtik?
Ne diyordu Erdoğan? "Kupon arazi olduğu zaman haberim olsun" diyordu.