Cem Kerpiççiler Kazanmak için 'vazgeçmek' gerekir bazen
HABERİ PAYLAŞ

Kazanmak için 'vazgeçmek' gerekir bazen

Haberin Devamı

Spor medyasında hakim görüş bir dönemin kapandığı ve Fenerbahçe'de Volkan Demirel ile yolların ayrılacağı yönündeydi. O dönemlerde genel kanının aksine şöyle yazmıştım: "Volkan Demirel'in sportif açıdan zaman zaman formsuz olduğu doğrudur. Yeri geldiğinde kulübeye de çekilebilir. Ama yaptığı bir hatanın ardından Aykut Kocaman’ın onu kamuoyu önünde harcamaması doğru tavırdır. Her oyuncunun iyi ya da kötü performans gösterdiği vakitler vardır. Kimi teknik direktörler ‘harcama’yı tercih ederken kimileri ‘kazanma’yı ’emek’ vermeyi tercih eder. Aslında Fenerbahçe kulübü Volkan Demirel’i kazanmak adına şampiyonluğu bile elinden kaçırmıştır. Fakat bu bir tercih meselesidir. Uzun yıllar kalenizi güvenle koruyacağını düşündüğünüz bir oyuncuya yatırım yapmak bir tercihtir. Volkan Demirel, kendisine yapılan yatırımın karşılığını vermiştir. Karakter çok mühimdir. Tarihin en zorlu döneminde FETÖ’nün kulübe kurduğu kumpasa direnip, armasına sahip çıkan bir ‘karakter’ hatalı bir pozisyon yüzünden kamuoyu önünde harcanamaz. Teknik direktör ve oyuncu bu sorunu kulübün içinde çözerler. Emekten, kazanmaktan yana tercih yapan Aykut Kocaman bu tavrıyla sadece Volkan Demirel’in değil tüm oyuncu grubunun sevgi ve saygısını bir kez daha kazanmıştır..."

Kazanmak için vazgeçmek gerekir bazen

Herkesin kaderini tercihleri belirler

Hikaye sonradan bu yöne evrildi ve Aykut Kocaman, Volkan Demirel'i oynatmaya başladı, kaleci kazağını geri verdi. Bu noktada aslında Volkan Demirel "aldı" demek çok daha doğru olur. Kısa süreli moral bozukluğunun ardından, daha çok çalıştı ve geri dönmeyi başardı. Şimdi yazacaklarım bilgiye dayalı değil. Bence Aykut Kocaman, Ozan Tufan meselesinde de oyuncuyu 'kazanmak' adına böyle bir adım atmış olabilir. 'Kadro dışı' şokuyla sarsılan oyuncu tek çaresinin daha çok çalışmak olduğunu algılayabilir mesela... Eğer daha daha önceki uyarılar fayda etmediyse... Tüm sorulara rağmen, oyuncuyu basının önüne atmayıp "Bizim iç meselemiz" demek bile ona kıymet verdiğini başka bir metot ile anlatmaktır. Hayatta her şey mümkün... 22 yaşındaki Ozan Tufan'ın önünde uzun bir yol var. Herkesin kaderini tercihleri belirliyor.

O kramponu hatırla Ozan Tufan

Madenci babanın 'cesur' oğluna keşke kariyer planı yaparken yardım olacak bir 'tecrübe' olsaydı, hayat deneyimi olan muteber biri... Yazıyı babasının onu tercih edip aldığı krampon ile bitirmek isterim. Ne olur o tercihi hatırla Ozan Tufan ve yönünü öyle belirle: "Aslına bakarsanız annem, babam, ağabeyim hepsi her zaman yanımdaydı. Gerçi ağabeyimle aramda büyük bir kıskançlık vardı (gülüyor). Babamın durumu fazla iyi değildi; ağabeyim müzikle uğraştığı için gitar istiyordu. Şimdi babam bana krampon mu alsın, ağabeyime gitar mı alsın? Birinden birini tercih etmek zorunda, çünkü ikisini birden denkleştiremiyoruz. Babam da oyunu benden yana kullandı. Ağabeyimi biraz boşladı. Ağabeyimle hafif limoniyiz bu aralar. Aramızdaki kıskançlık hâlâ devam ediyor (gülüyor)" diyen Ozan Tufan aslında babasını hiç yanıltmadı..."

Sıradaki haber yükleniyor...
holder