Katliam mağdurları 'tahrik oluyor'

Çorum Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan 4'ncü duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Çelebi (43), Mehmet Emin Çelebi (35), Mehmet Sait Çelebi (40), M.Ş.Ç (14), Abdülhakim Çelebi (33), Süleyman Çelebi (44), Ömer Çelebi (42) ve Ahmet Çelebi (41) ile 6 mağdur yakını katıldı.

Duruşmada, Bilge Köyü'nde Mardin Asliye Ceza Mahkemesi tarafından olay tarihinde köyde aydınlatmanın olup olmadığına ve gün ışığında evin dışındaki kişilerin net olarak görünüp görünmediği yolundaki 26-27 Kasım tarihinde yapılan keşfin sonucunun gelmediği belirtildi.

"TAHLİYELER BİZİ TAHRİK EDİYOR"

Duruşmada söz alan Bilge Köyü muhtarı ve öldürülen düğün evi sahibi Cemil Çelebi'nin amcasının oğlu olan Abdurrahman Çelebi, söz alarak, "Bu olayı bütün sanıklar birlikte işlemişlerdir. İlk duruşmada iki kişi.

Daha sonrada Abdülkadir Çelebi tahliye olmuştur. Abdülkadir Çelebi kızı bizde gelin olmasına rağmen kendisi ve çocukları nişan evine gitmemiştir. Bu da gösteriyor ki bu olaydan haberi vardır. Biz adalete güveniyoruz. Devletimize bayrağımıza bağlıyız, bu kişilerin tahliye olmaları bizi tahrik etmektedir" dedi.

"EVE GİDENE KADAR NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORDUM"

Katliama ağabeyi Mehmet Çelebi'nin söylemesi ile katıldığını ileri süren Abdülhakim Çelebi'de, mağdur yakınlarından sadece Rukiye Çelebi'nin doğruları söylediğini ileri sürdü.

Daha önceki ifadelerini tekrar eden Abdülhakim Çelebi, "Ağabeyimle yolda karşılaştık. Gel benimle dedi. Eve gidene kadar ne yapacağımızı bilmiyordum. Ağabeyim erkeklere ateş edince bana da kadınların bulunduğu odaya ateş etmemi söyledi. Bende ettim. Bu olayı ağabeyim ve yeğenim M.Ş.Ç ile birlikte yaptık. Olayda 4 silah kullandık" diye konuştu.

MAHKEME 8 ŞUBAT'A ERTELENDİ

Mahkeme, Bilge köyünde Mardin Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan keşfin sonuçları ile ifadeleri alınamayan tanıkların ifadelerinin alınmasının beklenmesi için duruşmayı 8 Şubat 2010 tarihine erteledi.

Diğer taraftan tutuklu sanıklardan Mehmet Emin Çelebi'nin Ankara Numune Hastanesi'nde bel fıtığı tedavisi gördüğü ve Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlik Ceza İnfaz Kurumu'na nakledildiği ortaya çıktı.