Kapılar açılsın!

Hollanda’yı yöneten siyasi aklın, birkaç oy uğruna yabancı düşmanlığının esiri olup Türkiye’ye karşı faşizan bir tavır sergilemesini kabul edecek değiliz elbette.

★

Peki, ne yapacağız?

Önce ne yapmayacağımızı bilelim, ne yapacağımız kolay!

★

Misal, şehir meydanlarında toplanıp portakal sıkmayacağız.

★

İnternetten rastgele Hollanda’da bir devlet kurumu telefonunu bulup arayarak aptal saçma hakaretler etmeyeceğiz.

★

Yarım yamalak İngilizcemizle sosyal medyada kampanya başlatarak kendimizi gülünç duruma sokmayacağız.

★

Hollanda’yı yönetenlerin yaptığı gibi yabancı düşmanlığını körükleyerek Türkiye’deki Hollandalıları hedef göstermeyeceğiz.

★

Ne mi yapacağız? Sınır kapılarımızı ardına kadar açacağız! Avrupalılar 20 bin mülteci görünce panik olurken, Türkiye halihazırda 3 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Avrupa’nın bugün en büyük korkusu Suriye’deki iç savaşın kaçınılmaz sonucu olan mülteci sorunu.

Sınırlarımızı açacağız ki, tamamı Türkiye’ye ödetilen Suriye’deki iç savaşın faturasını azıcık Avrupalı dostlarımız da ödesinler.

Türkiye’ye karşı densizlik yarışına giren Avrupalı liderleri, o kapılar açıldıktan sonra görmek isteriz! Tabii oturdukları o koltuklarda kalabilirlerse...