Giriş
Size komik gelebilir, ama bu doğru. Gün içinde kalp krizinden ölme riskinizi büyük ölçüde azaltabileceğiniz bir zaman var. İşte bilmeniz gereken 6 madde: Bu yoğun tempolu hayatımızda vücudumuz da kendini katı bir ritme alıştırır.
Vücudumuzun ritmini anlamak da bize sağlıklı kalmak için ve bazı durumlarda hayatta kalabilmek için her şeyi yapabilme gücü verir. İşte kadınların bir numaralı katilini durdurmak için yapmanız gerekenler...
Kalp krizi riskinin sabahları akşama göre 3 kat daha fazla olmasının 3 nedeni:
1.Kan basıncının gün içinde en yüksek olduğu zaman sabahtır: Kan basıncının en yüksek olduğu zaman dilimi sabahtır çünkü sizi güne hazırlamak için hızla yükselir. Kalbiniz, uyanık kalmak için, uykuya dalmak için ihtiyacı olan kandan yüzde 50 daha fazlasına ihtiyaç duyar ve kanınız damarlarınızda dolaşırken yükselen basınç damar yüzeyini yırtabilir.
2. Damarlar sabahları daha serttir: Nasıl ki sabah kalktığımızda kaslarımız ve eklemlerimiz daha gergin oluyorsa, kan damarlarımız da daha gergin ve katıdır. Kıvrılıp esnemeleri daha zordur ve bu da onları plak oluşumuna daha meyilli bir hale getirir. Bir de yüksek tansiyonu eklediniz mi, işte size damar yırtılması...
3. Kan, sabahları daha yoğundur: Kanımızda bulunan ve kan pıhtılarının oluşumunda görev alan trombositler (kan pulcukları) sabahları daha yapışkan halde olurlar ve damar duvarına yapışmaya daha yatkındırlar; ayrıca pıhtılarla mücadele eden sistem de sabahları her zamankinden daha az aktiftir. Ve yapışkan kan, yüksek tansiyon ve sert damarların neden olduğu yırtığa geldiğinde, pıhtılar oluşur ve kalp krizine davetiye çıkar.
Sabah oluşacak kalp krizini önlemek için alabileceğiniz 3 önlem
1. İlaçlarınızın çoğunu gece alın
- Tansiyon düşürücü ilaçlar yatmadan önce alındığında sabah oluşan basıncı önleyebiliyor.
- Kolesterol düşürücü ilaçlar da gece alındığında daha yararlı oluyor çünkü karaciğer uyku sırasında daha çok kolesterol üretir. Kolesterolünüzü sabahları düşük tutmak damardaki plak oluşumuna olan eğilimi azaltmaya yardımcı olacaktır.
-Bebe aspirini kanı sulandırır ve pıhtılaşma olasılığını azaltır. Gece yatmadan önce alındığında sabahları kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olur.
-Magnezyum (500 mg): Yatmadan önce alındığında kan damarlarınızı rahatlatır ve açar. İshali önlemek ve damarlardaki plağı dengelemek için 1000 miligram kalsiyumla birlikte tüketin
2. Gece diş temizliği
Diş eti iltihabı vücutta oluşan iltihabın başlıca nedenlerinden biridir ve iltihaplanma da damarlardaki plak yırtılması riskini artırır. Diş eti iltihaplanmasıyla mücadele etmek için en iyi zaman dilimi vücudun tükürük salgılanmasını yavaşlatarak bakterilerin başıboş kalma fırsatı yakaladıkları gecedir. Gece diş ipi kullanmak, bakterileri kontrol altında tutarak, diş etiniz ve damarlarınızın sağlıklı olmasına neden olur. 3. İyi bir uyku İyi bir uyku uyuyamamak, kan basıncınızı artırır (ve kâbuslar kalp atış hızınızı ve damar sertliğini artırabilir) bu yüzden her gece 7-8 saat uyumaya çalışın. Aşağıda anlattığım tavsiyeleri deneyin.
-Günde 15 dakika güneş: Vücudumuzun günde 15 dakika güneş ışığı alması geceleri melatonin (uyku hormonu) salgılanmasını artırır.
- Melisa (oğulotu): Yapılan bir araştırma, melisa bitkisinin hastaların yüzde 90’ında kaygı, asabiyet ve uyku bozukluklarını azalttığını ortaya çıkardı.
-Yatmadan önce rahatlatıcı müzik: Gece dinlenilen rahatlatıcı müziğin kalp atış hızını ve tansiyonu düşürdüğü, kabusları azalttığı ortaya çıktı.
HAYATINIZI KURTARABİLECEK TEST
Size, acısız zahmetsiz bir test öneriyorum: Stres ekokardiyogram. Birçok kişi kalp hastalığının kadınlardaki bir numaralı ölüm nedeni olduğunu biliyor ama çoğu insan bunun nedeninin erken teşhise götüren testi uygulamaması olduğunu bilmiyor. Çoğu durumlarda kalp hastalığının erken teşhisi ve ardından uygulanan tedavi ölümcül kalp krizini önleyebiliyor. Ekokardiyogram, ses dalgalarını kullanarak kalp hareketlerinin grafiğini çıkarmak için yapılan bir testtir. Stres ekokardiyogram, ekokardiyogramla kombine edilerek stres sırasında ortaya çıkan kalp kası bozukluklarının görülmesini sağlar. Test, dinlendirici bir ekokardiyogram testiyle başlar.
Testin ikinci kısmında ise sınav masasından koşu bandına gidersiniz. Kalp performansınızın en doğru resmini elde etmek için bu test stres yöntemleriyle uygulanır; koşu bandında yürürken elektrikli kablolar sürekli olarak kalp hızınızı ve ritminizi analiz eder ve kan basıncı yanıtı görüntülenir. Bu durumlar altındaki kalbi test etmek bize genelde kalp krizine neden olan yaşam koşullarının getirdiği sonuçları gösterir; fiziksel ve duygusal stres. Yaşınıza göre ayarlanmış hedef kalp hızınıza ulaştıktan sonra, kalbin performansını görsel olarak gösteren başka bir ekokardiyogram uygulanır.
Ultrasonla elde edilen görüntüler kalp kasınızın nasıl kasıldığını göstererek doktorunuzun kalbin direncini ve dengesini görmesini sağlar. Ayrıca ekokardiyogram, doktorunuzun koroner damar hastalığı, aort lezyonu, kalp çevresinde sıvı birikmesi, valvüler kalp hastalığı ve kalpteki tümör veya delikler gibi diğer olası problemleri fark etmesini sağlayacaktır.
Test basit ve zahmetsizdir. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, düzensiz kalp atışı gibi kalp krizi belirtileri yaşıyorsanız veya diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon gibi diğer risk faktörlerini taşıyorsanız, sigara kullanıyorsanız ve ailenizde kalp hastası birileri varsa testin yapılması son derece gereklidir.
Kış alerjilerini tetikleyen kapalı alan noktaları
Soğuk hava; burun akmasına, hapşırmaya, baş ağrısına ve öksürüğe neden olabilir. Ancak asıl suçlu virüs olmayabilir. Eğer belirtileriniz 2 haftadan daha uzun süredir devam ediyorsa büyük olasılıkla mevsimsel alerjiden mustaripsiniz. Peki bu alerjenlerin evinizde nerelerde saklanıyor olabilir?
SUÇLU: Yatak odasındaki kitaplık
ÇÖZÜM: Kitaplığı başka bir odaya taşıyın Kitaplığınızda sadece kitaplarınız durmuyor. Kış aylarında ortaya çıkan alerjenler de orada... Kitap rafları toz ve toz akarı (insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir canlı türü) tutar ve bu da göz kaşınması, tıkanıklık ve boğaz ağrısı gibi belirtileri tetikler. Haftada en az bir kere kitaplarınızın ve kitaplığınızın iyice tozunu alarak ve temizleyerek rahatlayabilirsiniz ama daha kalıcı bir çözüm istiyorsanız kitaplığı yatak odanızdan tamamen kaldırın.
SUÇLU: Buzdolabı kapı fitili
ÇÖZÜM: Kapı fitilini haftada bir temizleyin Buzdolabını her açıp kapadığınızda kapı fitilinde biriken küf sporları havaya karışır. Dökülen sıvılar ve yemek kırıntıları bu nadiren temizlenen bakteri yuvasının yani fitilin boşluklarından sızınca sporlar büyümeye başlar ve gelişerek alerjinizi tetikler. Bu küf sporlarını haftada bir yapacağınız temizlikle yok edebilir ve sıkıntılarınızdan kurtulabilirsiniz. En iyi sonucu istiyorsanız yiyecek, küf ve tozların biriktiği çatlakları temizleyebilmek için pamuklu bir bezle çevre dostu çamaşır suyuyla fitili silin.
SUÇLU: Aşırı oda nemi
ÇÖZÜM: Evinizin nem oranını yüzde 30’la yüzde 50 arasında tutun Kuru kış havasının burnunuz, boğazınız ve cildinizdeki rahatsız edici etkisini ortadan kaldırmak için hava nemlendirici aygıt kullanıyorsanız farkında olmadan alerjenlerin yayılması için ideal ortamı oluşturuyor olabilirsiniz. Havadaki aşırı nem küf ve toz akarlarının büyümesini tetikler. Bu alerjenleri ortadan kaldırmak için evinizdeki nem seviyesi yüzde 30’la yüzde 50 arasında olmalıdır. Uygun bir fiyata edinebileceğiniz bir nemölçer evinizdeki nem oranını takip etmenize yardımcı olacaktır.
SUÇLU: Havalandırma ızgarası
ÇÖZÜM: Filtreleri her 3 ayda bir temizleyin Kalorifer çalıştığında sadece evin içindeki sıcak havayı yaymaz, aynı zamanda havalandırma ızgarasında biriken bütün toz, küf ve böcek parçalarını havaya saçar. Eğer ihmal edilirse, bu problem bütün mevsim sürecek olan baş ağrısı, hapşırma ve öksürüğe neden olabilir. Çözüm ise basittir: Havalandırma ızgarası mümkünse her üç ayda bir kere değiştirilmelidir. Besin Alerjileri Besin alerjileri sadece rahatsız etmekle kalmaz aynı zamanda ölümcül olabilirler.
Besin alerjilerinin 3 uyarı işareti:
1. Cilt tahrişi
2. Ağızda karıncalanma hissi
3. Boğazın şişmesi ve nefes almada güçlük
Alerjik reaksiyonlara neden olan en yaygın 5 yiyecek:
1. Kabuklu deniz ürünleri
2. Yer fıstığı
3. Yumurta
4. Ceviz
5. Balık
Bu yazı 20 Şubat 2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır
4