Cumartesi Postası Kahkahaya sarılmak zorundayız

Kahkahaya sarılmak zorundayız

Paylaş
Kahkahaya sarılmak zorundayız

Fanları 6 yıldır bekliyor! Ahmet Kural ve Murat Cemcir ikilisinin devam filmi ‘Çalgı Çengi İkimiz’ nihayet vizyona girdi. Film daha çıkmadan, fragmanı bile tartışmalara yol açtı. İyi ya da kötü; beklenen an geldi. Gülümsemek her geçen gün zorlaşırken, ‘Çalgı Çengi 2’ birimize fazladan bir kahkaha hediye edecekse başımızın üzerinde yeri var

● Siz her zamanki kadar komiksiniz ama bu kadar acı içinde nasıl güleceğiz biz?

Murat Cemcir: Asıl şimdi kahkaha atmamızı sağlayacak her şeye sarılmalıyız. Yapabileceğimiz en iyi şey insanlara yaşamaya devam etmek için güç vermek. 80’leri ve 90’ları da düşünürsek 40 bine yakın şehit verdik. Bu çok acı bir rakam...

Kayıplarımız olduğunda, işler istediğimiz gibi gitmediğinde çok fazla öfkeleniyoruz, üzülüyoruz. Bu karanlık duygulardan kahkaha, neşe ve mizahla kurtulabiliriz.

● Ülke olarak depresyona yaklaşıyoruz. Eğlenmek, gülmek lüks olmaya başladı…

Ahmet Kural: Lüks değil, ihtiyaç oldu aslında. Vicdani sorumluluğumuz elbette var. İşimizle insanları güldürmeye çalışıyoruz.

MC: Yas tutmak gerekli ama bizden sonraki neslin geleceğe umutla bakabilmesi için birilerinin umut vermesi gerekiyor.

● Filmi altı yıl aradan sonra çektiniz. Devam filmlerinde bu kadar uzun süre ara vermek normal mi?

AK: İsteyerek olmadı bu ara, aksilikler oldu. Ama her zaman ‘Çalgı Çengi’nin devamını çekeceğimizi biliyorduk. Kısmetimizde önce ‘Düğün Dernek’ serisini çekmek varmış.

● ‘Düğün Dernek’ rekor kırmıştı, 7 milyon kişi sinemada izledi. İyi para kazandınız mı?

AK: Para her yerden kazanılıyor. ‘Düğün Dernek’in ikincisinde iyi para kazandık. Parayı da şimdi ‘Çalgı Çengi 2’ye gömdük.

MC: ‘Düğün Dernek’i çekmeden önce hep niş işler yaptığımızı söylüyorlardı. “Çok komiksiniz ama belirli bir zümre sizi izliyor” diyorlardı, o filmlerle bu değişti.

● Şimdi sizi herkes tanıyor mu sokakta?

MC: Her yedi kişiden biri tanıyor ama bize tanımayan altı kişi denk geliyor! Bu da bizi motive ediyor. 80 milyon kişinin yaşadığı bir ülkede rekorumuzu az buluyorduk. Şimdi geri kalan 73 milyona kendimizi izletme derdindeyiz.

● İkili olarak anılmaktan hoşlanıyor musunuz? Zeki-Metin gibi...

AK: Zeki-Metin benzetmesi hoşumuza gitti ama ikili değiliz. Bağımsız işler yapabiliriz. Daha çok Süheyl-Behzat gibiyiz.

● Aranızın bozulmasından korkmuyor musunuz?

MC: Yedi yıldır arkadaşız. Çok fazla şeyle sınandık. Şöhret insanları saçma sapan yerlere sürüklerken biz bunun altından kalkmaya çalışıyoruz. Birimiz sapıtsa diğerinin aklı yerinde oluyor. Henüz aynı anda sapıtmadık. Buraya kadar güzel geldik.

● Kavga ediyor musunuz?

MC: İş konusunda kavga ediyoruz. Bas bas bağırdığımız oluyor çünkü herkes işinde titizleniyor. Ama abi ve kardeş kavga ettiğinde kardeş özür dilemez. Abi de affeder.

● Birbirinizi nasıl tanımlarsınız?

AK: Murat benim için güven, sadakat, inanç demek. Birbirimizi tamamlıyoruz.

MC: Ahmet’le birbirimizi çok zorluyoruz. Eğer Ahmet hayatımda olmasaydı, kariyer anlamında benden bir şey olmazdı. Disiplinli, aceleci, haddinden fazla vicdanlıdır.

● Fragmana çok tepki geldi Ekşi Sözlük’ten. Üzüldünüz mü?

AK: Ekşi’yi bilmem, bize gelen tepkiler genelde olumlu. Ama ilkindeki tadı bulamayanlar da olmuş. İkinciler genelde beklentiyi vermez ama ilk filmdeki naifliğin kaybolmadığı bir senaryomuz var.

● İlk filmi sevenler çok daha sert eleştiriyor gibi bir izlenim edindim…

AK: ‘Çalgı Çengi 1’i şu anda istesek de yapamayız. O kadar ağır mizah ve küfür artık kabul edilmez. O zamanlar rahattık çünkü daha sınırlı bir kesime hitap ediyorduk. ‘Düğün Dernek’ ve yaptığımız dizilerden sonra ise daha çok ailelerin izleyeceği filmler yapmaya özen gösteriyoruz.

● Bu iyi bir şey mi sizce? Otosansür yapmaktan bahsediyorsunuz…

AK: Bütün aile izlemeye gelsin istiyoruz. Bu yüzden daha ayağı yere basan filmler yapmak istiyoruz. “Salak” derken bile düşünüyoruz. Bu bir seçim.

MC: Altı sene önce daha rahat ve serseri takılıyorduk. O zamanlar sanatın ve sinemanın anlamı benim için daha başkaydı. Daha bencilce düşünüyordum. Zamanla, “Kendi sevdiğim işi mi yapsam toplumun istediğini mi?” diye sorgulamaya başladım.

AHMET KURAL




● 10 Kasım 1982 doğumlu

● Akrep burcu

● Polis memuru bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu

● Kütahya’da doğdu

● Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldı

● İlk rolünü ‘Fikrimin İnce Gülü’nde Aydan Şener ve Kenan Işık’la oynadı

● En çok kullandığı kelime: Şükür

● Bir ablası var; o da oyuncu













YAPTIĞIMIZ EN İYİ FİLM!



MC: Bu film, ‘Düğün Dernek’ ve ‘Çalgı Çengi’ karışımı bir aile filmi... Buna rağmen en eğlendiğimiz film de bu oldu. Rahatlıkla söylerim: ‘Çalgı Çengi 2’ bugüne kadar yaptığımız en iyi film!

Gişe yapmazsak diye stresten ölmüyoruz. Kulak memesi kıvamındayız... Ticari anlamda başarısız olduğumuz işler oldu ama sonrasında toparlandık. Başarı, hep daha iyisini yapma süreciymiş. Bitmeyen bir süreçmiş.

AK: İnsanlar bu filmden gülerek çıksınlar, tek derdimiz bu. Ticari olarak kendimize karşı sorumluyuz. Başkasına karşı sorumluluk duymak bizi gerdiği için kendi şirketimizi kurduk. Batarsak biz batarız, çıkarsak biz çıkarız. Kardeşliğimiz bizi kurtarır.









MURAT CEMCİR


● 30 Kasım 1976 Tokat doğumlu

● Yay burcu

● Annesi ev hanımı babası şoför

● İlkokuldan beri oyuncu olmak istemiş

● “Okula gezici tiyatro gelmişti. O zamanlar boyum kısaydı. Sahneyi izlemekten boynum tutuldu. Sahnede olmak istediğime o an karar verdim” diyor

● Kitap okumayı sevmiyor

● En çok kullandığı kelime: Hadi canım

● Tırnaklarını kemiriyor

Haberin Devamı