Cem Kerpiççiler Kadıköy'de büyük 'Yanal'gı
HABERİ PAYLAŞ

Kadıköy'de büyük 'Yanal'gı

Haberin Devamı

Ligdeki Torku Konyaspor mağlubiyetinin ardından Kadıköy'de rakip Arsenal'di. Şampiyonlar Ligi'ne katılabilmek için İngiliz ekibini elemek zorunda olan sarı lacivertli ekip kendi sahasında mutlaka iyi bir sonuç almanın planını yapıyordu. Art arda alınan kötü sonuçlar yeni teknik direktör Ersun Yanal ve oyuncu grubunun moralini bozmuş daha sezonun başında içinde 'kriz' cümlesinin defalarca geçtiği yorum ve eleştirilerle sınanıyorlardı. Bu maçta alınacak bir galibiyet hem Ersun Yanal hem oyuncu grubu hem de Başkan Aziz Yıldırım'ın daha rahat nefes almasını sağlayacaktı.

Kırmızılar her yerdeydi!

Sağ bekte elinden geleni yapan ama 'elinden gelenin' bariz yetmediği ortaya çıkan Mehmet Topuz'un yerine Bekir İrtegün tercih edilmişti. Torku Konyaspor maçında hücumda istenen performansı gösteremeyen ve alışıldık hücum ekibinin dengesini bozan Emenike de dışarda bırakılmıştı. İlk dört dakikada iki pozisyona giren Arsenal ilk yarının tamamına hakimdi. Emre Belözoğlu kısa sürede yoruldu ve orta sahada Mehmet Topal'la birlikte yalnızca savunma yapan ve yedikleri baskı nedeniyle hücumu akıllarından bile geçiremeyecek hale geldi. Fenerbahçe'nin ilk organize atağı 10 dakikada geldi. Arsenal ise maçın başından itibaren oyunu Fenerbahçe sahasına yığmaya çalıştı ve bunda başarılı oldu.

Topu kazanmakta zorlandılar

Fenerbahçeli oyuncuların yalancı presine kanmayan İngilizler istedikleri gibi top dolaştırıp hem sağ hem de sol kanatı kullanarak pozisyonlar buldular. Özellikle Kadlec savunmada yaptığı hatalara hücumdaki becereksizliğini ekleyince önünde oynayan Moussa Sow'dan fırça yiyip durdu. 34. dakikada Fenerbahçe taraftarı da "Her yer Taksim her yer direniş" sloganıyla Gezi Direnişi'ne selam vermeyi unutmadı. Arsenal bir ara o kadar çok top dolaştırdı ki benim izlerken midem bulandı. Aklım geçen seneki takıma gitti. Fenerbahçe birçok maçta rakiplerine bu hissi tattırıyordu.

Umarsız, hedefsiz şaşkın!

İkinci yarıda Bekir İrtegün'ün yerine Gökhan Gönül sağ bekteki yerini aldı. Arsenal ikinci yarıda son vuruşlardaki etkisizliğini bir kenara koyup oyuna golle başladı. Golde de Fenerbahçeli oyuncuların yalancı baskısı sürüyordu. Hatta daha da ötesine gidelim kimse nerede ve nasıl duracağını bilmiyordu. Arsenal mutlaka kazanmak için oynarken Fenerbahçeli futbolcuların geçen maçtaki umarsızlığı devam ediyordu. Fenerbahçeli oyuncular sahada yaptığını bilmeyen bu nedenle de ümit vermeyen bir tablo oluşturuyordu. Bu nedenle Webo'nun yerine Emenike hamlesi ne tribündekileri ne de izleyenleri heyecanlandırmadı. Arsenal'li oyuncular ellerini kollarını sallayarak geldikleri Fenerbahçe kalesinde ikinci golü bulmakta zorlanmadılar. Üçüncü golde penaltıyı yaptıran Kadlec resitale devam ediyordu.

1 saniye düşündünüz mü?


Kadıköy'deki yanılgı sadece teknik direktör Ersun Yanal'ı kapsamıyordu elbette. Çok kısa süre içinde uzun yıllardır gelen sistemin kolayca değişeceğine inanan zihniyet sınıfta kaldı. Ki Ersun Yanal şu süre içerisinde dönüşüm hamlesini başlatmamıştı bile. Ama 1 saniye sonrasının planının yapılamadığı ülkemizde teknik direktör değiştirirken bunun takıma nasıl yansıyacağı 1 saniye düşünülüyor muydu acaba?

Keder devam eder

Kendi transferlerini yapamayan bir teknik direktörün nasıl başarılı olacağını düşünen var mıydı acaba? Bütün yaz bekleyip sonunda takımın başına Ersun Yanal'ı getirenler acaba hangi saikle hareket ediyordu? Transfer mevsimi boyunca Cardozo peşinde koşup sonra Emenike tercihi yapanlar acaba nasıl bir futbol anlayışını temsil ediyordu? Bu 'Yanal'gı yalnızca Ersun Yanal'a fatura edilemez. Bu kulüpte başkanından yöneticisine futbolla ilgilenen herkes bir adım öne çıkıp, "Biz ne yaptık?" diyerek kendini sorgulamalı. Yoksa sadece isimler değişir Fenerbahçe'de keder aynen devam eder.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder