Giriş
Kuzey Irak’ta, yani Kürdistan Özerk Bölgesi’ndeki 3’üncü ve son günümüzde, Başbakan Behram Salih ile görüştük. Ardından da veda etmek için Eğitim Bakanı Safin Dizayee’e gittik. Türkiye’nin gündeminde terörü sona erdirmek için yapılan çalışmalar, dolayısıyla Barzani, Erbil varken, burada hükümet yetkilileriyle görüşüyor olmak büyük ayrıcalık gibi gözükse de her şey kapalı kapılar ardında dönüyor. “Dostluk, kardeşlik, Türkler ve biz birbirimize muhtacız” sözcükleri havada uçuşuyor ama “Kandil, dağ” deyince üç maymunlar oynanıyor. Bu arada Türk tarafında terörü sona erdirmenin yolunun İmralı, Erbil (Mahmur) ve Kandil’den geçtiği kabul edildi ki temaslar buralarda ilerliyor.
[[HAFTAYA]]
Tayyip Erdoğan, referandum sonuçlarının verdiği rahatlık ve öncesinden yapılmış pazarlıkların devamının ateşiyle daha cesur. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Kuzey Irak’a giderek Barzani’yle görüştü, Aysel Tuğluk da avukat kisvesi altında İmralı’da Öcalan’la. Atalay, rotayı Suriye’ye çevirmişken Kandil’de Ahmet Türk bekleniyor. Kandil’e bir-iki saat mesafede Erbil’de bu gelişmeleri izlemek heyecan verici. Erbil’de Başbakan Salih’in Oval Ofis’i andıran kabul odasında dostluk-işbirliği sohbetlerinden sonra nihayet sadede geliniyor ve Başbakan noktayı şöyle koyuyor; “O coğrafyayı siz de biliyorsunuz. Biz orada peşmergeyle bir operasyon yapamayız, yapmayız. Türk ordusu da defalarca operasyon yaptı, sonuç alamadı. Bu sadece askeri operasyonlarla çözülecek bir sorun değil. Kandil sorununu ABD devreye girmeden çözemezsiniz. Türkiye, Irak, Kürtler ve Amerika’yla birlikte çözebilirsiniz. Sınırları ve dağı biz de tek başımıza kontrol edemiyoruz.”
Cumhurbaşkanı Talabani ve Kürt Bölgesi Başkanı Barzani’nin yanında Başbakan Behram Salih, belki çok önemli bir siyasi figür değil. Ama yine de Kuzey Irak’ın pozisyonunu resmi bir ağız olarak şöyle açıklıyor: 1. Türkiye’nin iç işlerine karışmak istemiyoruz. 2. Sınır ötesi ve PKK ile bizim de sorunumuz var. Biz de barış istiyoruz. 3. Kendi topraklarımızda askeri operasyon istemiyoruz. Bunun için sizinle işbirliği yapmaya hazırız.
Başbakan, Ahmet Türk’ün Kandil’deki temasları sonrasında yapılacağı söylenen basın toplantısından da habersiz gözüküyor. Türkiye’de dağlarda bulunan 4-5 bin örgüt mensubu ve Kandil’dekilerin, Kuzey Irak’ta Mahmur Kampı’na yerleştirilmesi şimdilik ilk çözüm önerisi gibi gözüküyor. Karşılığında ne isteyecekler ve ne kadarı verilecek? Önemli soru bu aslında!
