İlköğretimde türban krizinde tuhaf bağlantı

Vatan gazetesinin haberine göre, öğrencilerin babasının radikal örgütlerle bağlantısı ortaya atıldı, CHP’li Kart da olayı provokasyon diye niteleyen hükümete destek verdi.

>> BARDAKOĞLU: KEŞKE BAŞÖRTÜSÜNÜ DAHA AZ KONUŞSAK

Meclis’teki siyasi partiler üniversitelerde türban sorununu çözme arayışını sürdürürken yurdun çeşitli bölgelerinden ilköğretime türbanla giren veya girmek isteyen öğrenci haberleri geliyor. Adana, Mersin, ve Diyarbakır’ın ardından Konya’da da ilköğretimde bir türban örneği ortaya çıktı.

Hükümet türban sorununu çözmeye çalışılırken ortaya çıkan bu duruma sert tepki gösterdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, provokasyon uyarısı yaptı. Hükümete yakın yayın organları ise olayın arkasında Hizbullah’ın olduğunu iddia etti.

Hizbullah davasında yargılandı

Bu haberlere dayanak olarak Adana’da derslere türbanla girmeye çalışan ilköğretim öğrencisinin Hizbullah bağlantısı nedeniyle kapatma kararı verilen Mustazaf-Der’in Adana Şube Başkanı olması gösterildi.

Bu yayın organlarındaki haberlerde Mersin’deki öğrencinin babasının da Hizbullah davasından 6 yıl cezaevinde kaldığı yer aldı. Yine aynı derneğin iki üyesinin çocuklarının Gaziantep’te ilköğretim okuluna türbanla girmeye çalıştığı hatırlatıldı.

Provokasyon iddialarını şiddetle reddeden babalar ise çocuklarının kendi isteğiyle başlarını örttüğünü ve böyle okumak istediklerini açıkladı.

'MÜNFERİT BİR EYLEM'

Haberlere bir tepki de Diyarbakır’da faaliyet gösteren “Mustazaflar ile Dayanışma Derneği” (Mustazaf-Der) Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz’dan geldi.

Yılmaz VATAN’ın soruları üzerine “Adana Şube Başkanımız Hüseyin Y’nin yaptığı hareket münferit bir eylemdir. Kızı buluğ çağına ermiş, ailecek oturup konuşmuşlar ve çocuğu da okuldan almamak için böyle bir yönteme başvurmuşlar. Bizim verdiğmiiz bir talimat yok. Biz insan hakları mağduriyetleriyle ilgilenen bir derneğiz, mağduriyet varsa elbette sahip çıkarız. Fakat bu olayda talimatımız, bazı gazetelerin yazdığı gibi provokatif bir amacımız düşüncemiz olamaz” dedi.

Önemli bir kitlesel desteğe sahip olduklarını ileri süren Yılmaz, şöyle devam etti: “Böyle bir talimat versek sistem kilitlenir 100 binler çocuklarını bir anda başörtüsüyle okula gönderir ama derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Başörtüsü sorununun çözülmesini istiyoruz ve bunu uzlaşı, karşılıklı anlayış ve hassasiyetlere saygı ile giderilmesini istiyoruz.”

Derneklerine karşı sistemli yıpratma harekatı olduğunu söyleyen Yılmaz, “Bir takım cemaat gazeteleri asılsız haberler yapıyorlar. Bu haberler sonrası dernek şubelerimiz polis tarafından basılıyor” dedi.

Kart: Provokasyon

Bu arada bir iddia da CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’tan geldi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, 1 yıl önce Diyarbakır’dan Konya’ya göç eden 2 ayrı ailenin merkez Karatay İlçesi’ndeki Yusuf İzzettin Horasanlı İlköğretim Okulu’na giden kız çocuklarının 2- 3 gündür türbanlı olarak derslere girdiğini açıkladı. Kart, yaptığı yazılı açıklamada, şunları anlattı:

“Bu çocuklar aynı apartmanın 4 ve 5 nolu dairelerinde ikamet etmektedirler. Çocukların ve ailelerin bu girişiminden Emniyet’in önceden haberdar olduğuna dair bilgiler vardır. Çocuklardan birisinin babasının ‘terör örgütü üyesi olmak’tan 8 yıl ceza aldığı bilinmektedir. Konya’da muhabiri bile olmayan Diyarbakır merkezli bir haber sitesi olayı anında haberleştirmiştir. Aydınıyla, muhafazakarıyla her sosyal sınıftan insanların hoşgörü ve dayanışma içinde yaşadığı bir kent olan Konya’da da karanlık güçler tarafından bir provokasyon gerçekleştirilmek istenilmektedir. Bu oyun, aslında Türkiye’de gerçekleştirilmek istenilmektedir.”

(Vatan)