Yazgülü Aldoğan İleri demokrasi geri viteste!
HABERİ PAYLAŞ

İleri demokrasi geri viteste!

İdam cezasının geri gelmesini tartışıyor olmamız ileri demokrasiyi geri vitese taktığımıza bir kanıt daha değil de nedir? Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu’nun, üstelik profesör olan bir kişinin söylemine bakın: Bana kalsa idam cezası geri gelmeli ama Avrupa Birliği yolunda bu mümkün değil. E o halde niye ortalığı kızıştırıyorsun? Çünkü çocukları öldürülmüş bir toplumda bırakın idam cezasını, linç talepleri yüksek sesle dile getiriliyorsa sen de “Bari devlet öldürsün” deyip popüler olursun! Hadi utanma bâri, bazı vakalarda zanlının halka teslim edilmesi yasasını çıkaralım, sonra uygulamayız, ne var, “Caydırıcı olur” deyiver, suyuna gitmenin limiti kalmadı zaten! Sadece çocuklar mı? Kadınların da can güvenliği tehlikede! Kadınlara da tecavüz ediliyor, öldürülüyor. Ama onlar masum değil.

Haberin Devamı

[[HAFTAYA]]

Onlar tahrikçi, hatta başbakanın tanımıyla tacizci! İsminin başında profesör ünvanı taşıyan biri, “Kadın dekolte giymişse tacizi hak etmiştir” anlamına gelecek bir vecize yumurtladı ya. Fikirdir diye kabul gördü, laf olsun diye açılmış soruşturma kapatıldı. Bundan böyle başı açık kadınlara taciz edilebilir. Kısa kollu giyenlere tecavüz etmek, “Asıl o beni taciz etti” gerekçesiyle hoşgörülebilir, hazırlığı yapıldı, demedi demeyin! Siz dekolte deyince Lady Gaga’nın dekoltesini anlamadınız değil mi?

Başı açık olanı kastediyor onlar! Taliban kapıda! Bitmedi, hükümet, yargıyı kendine bağladıktan sonra kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi istediğine göre yasamayı da devreden çıkarmak istiyor. Öyle meclise getir, muhalefetle uğraş, ne gerek var?.. Orduyu dağıtmak mı istiyorsun, çıkar kanun hükmünde kararname, yap. Başbakan geçenlerde, AB’nin Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerine ilişkin uyarısıyla ilgili bir soruya “Her ülkenin kendine özel koşulları vardır” yanıtını verdi. Bizim ülkenin koşulları “İleri demokrasi, geri viteste ileri demokrasi!”

İkinci taslak vakası!

Sabah televizyonun düğmesine basarken içime doğmuş gibi “bakalım bu güne kimin evinin aranmasıyla başlıyoruz” dedim ve ekranın altından akıp giden yazılara baka kaldım: Prof. Zekeriya Beyaz! E yok artık, oysa hor görme garibi, son zamanlarda “Ne televizyona çıkarıyor, ne arayıp soruyorlar, dostlarım bile benimle telefonda konuşmaktan çekiniyor” diye dertlenmede imiş. Bütün kitaplarını dağıtmış, neredeyse bekliyormuş başına gelecekleri! Şu hale bak yahu, bu ülkenin düşünen yazan on kişisi varsa onlar da Nazi dönemindeki Yahudi nüfus gibi tir tir titreyerek evin basılmasını bekliyor! Öğlene doğru Zekeriya Beyaz’ın Gülen üzerine bir kitap yazdığını söylediği çıktı ortaya.

Haberin Devamı

Bravo, Ahmet Şık, boşuna mı “Dokunan yanıyor!” demişti. Ya da Bekir Coşkun’un yazdığı gibi “Basılmayan kitaptan öğrendik ki İmamın Ordusu var. Bu ordu, önce asıl orduyu yaktı, şimdi dokunanı yakıyor!” Sonra Beyaz’ın espri yaptığı, taslağın Nurcular üzerine olduğu ortaya çıktı. Akşam üstüne doğru telefona düşen ikinci sürpriz: Savcı Öz terfi etti! Başsavcı vekili olmuş. Kafam karışıyor, “Baskılara boyun eğdik” dedirtmeden görevden alma mı? Sonra yorumlar sökün ediyor, bir tür maaşa zam, işe son türü terfiye benziyor bu.

Haberin Devamı

Evet terfi etmiş ama özel yetkileri de alınmış. Yani artık Ergenekon ve türevlerine bakamayacak. Acaba Cumhurbaşkanı Gül’ün “kitaba boşu boşuna reklam yaptınız” uyarısı mı etkili oldu? Yoksa bardak mı taştı? Yoksa hakikaten terfi mi etti? Koskoca Cumhurbaşkanı kıza kıza kitaba reklam yapılmasına kızdı ya, bakalım Zekeriya Hoca’nın kitabı için ne diyecek! Öz’e gelince, gelen gideni aratmasın da...

İlk değil üçüncü

Başbakan Erdoğan’ın Kuzey Irak gezisi ve Hz. Ali’nin türbesini ziyareti, Türk basınının muhalif, yandaş bütün gazetelerinde “İlkler gezisi” olarak değerlendirildi. Manşetlerin tümü buna dikkat çekti. Ama gerçeği Murat Bardakçı’dan hatırladık: Daha önce Adnan Menderes ve Süleyman Demirel de türbeyi ziyaret etmişti, ayrıca Hz. Ali 4. Halife olduğu için sünni şii ayırımı olmadan, Arap dünyasının tüm liderleri tarafından da ziyaret ediliyordu. Bu yanlış yorumlar ise bizimkilerin Irak basınının dolduruşuna gelmelerinden kaynaklanmıştı!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder