Giriş
AKP iktidarı alkol düşmanlığını öyle sinsice hayata geçiriyor ki itiraz etmeye fırsat ve olanak bulamıyorsunuz. Örneğin içkili şoföre 2 yıl hapis cezası diyor ya, bunu bir de televizyonda yayık yayık ben sarhoş değilim deyip kameramana saldıran bıçkın görüntüsüyle verirseniz, herkes oh olsun diyor! Oh olsun, kimse alkollü araç kullanmasın, kaza bela olmasın, insanlar ölmesin, dünyanın her yerinde içkili araç kullanmak yasak tamam da. Bir de gerçeklere bakalım mı neymiş?
[[HAFTAYA]]
Türkiye, trafik kazaları bakımından rekoru kimseye bırakmayan, ölü, yaralı ve maddi hasarlı kaza açısından hep en önde olan bir ülke. Neden? Trafik kazalarının nedeni alkollü araç kullanımı mı? Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine baktığınız zaman şu sonuçla karşılaşıyorsunuz: 2009 yılında meydana gelen 264 bin küsur kazada alkollü araç kullanmış sürücü sayısı 1610. 2010 yılı rakamları da farklı değil. Kaza sayısı biraz düşmüş, 206 bine inmiş. Alkollü araç kullandığı için kazaya sebebiyet veren sürücü sayısı yine 1600 civarında kalmış! 200 bin nerede, bin altı yüz nerede? Şaşıp da kalabilirsiniz, ama Türkiye’de trafik kazalarının nedeni alkollü araç kullanımında değil, çünkü trafik kontrolleri neredeyse sadece alkol üzerine yapılıyor, kimse yakalanıp da ehliyetini kaptırmak istemediği için alkol alacağı zaman taksiye biniyor.
Yani sadece denetim işe yarıyor. Oysa trafik kazaları, aşırı sürat, tehlikeli araç kullanma ve trafik kurallarını hiçe sayma nedeniyle oluyor! Bir trafik müfettişi olarak kimin ne yaptığını en iyi bilenlerdenim. Yolda slalom yapan, deli gibi süratli araç kullanan, kendisinin ve karşısındakinin canını malını tehlikeye atanlar, alkollü değil, manyak, psikopat, saygısız, bıçkın, kural tanımaz insanlar. Ya da ehliyeti ikinci vitese bile atmadan alanlar! Çoğu hiç bilmeden alıyor ehliyetini. Bunları da kontrol etsenize demekten dilimizde tüy bitti.
Ama hareket halinde araca kontrol yok. Çek kenara, ehliyet ruhsat lütfen. Üfle, yaz cezayı, al ehliyeti, şimdi de at içeri! Yeni tasarıya göre bir promil alkollü kişiye üstelik de eskisinden farklı olarak tehlikeli araç kullandığını ispat etmeye gerek kalmadan, delil istemeden, 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılıyor. 1 promil alkol, 2 duble rakıya eşittir. Tamam, iki duble rakı içecekse taksiye binsin, ama binmedi diye de tehlike bile yaratmadığı halde hapis cezasıyla tedhit edilmesin insanlar! Ya da, mırın kırın etmeyip şu mereti içmeyi tümden yasaklayın da siz de kurtulun, biz de kaçak mı içeceğiz, ne yapacağız, önlemimizi alalım birader. Bundan sonrası Taksim Meydanı’nda kırbaç cezası mıdır, bilelim.
Kasaba sirkinden biraz daha iyi
Önce hevesinizi kaçırmamak için yazıp yazmamak konusunda ikircikli kaldım. Sonra etrafımdaki ilgi ve isteği görünce uyarmak görevim diye düşündüm: büyük tantanalarla gösteriye başlayan Cirque de Soleil, Saltimbanco’da atla deve yok arkadaşlar! Tamam, bunun hayvanların gösteri yaptığı bir sirk olmadığını elbet biliyorduk da ben de zaten benzetmeyi olağanüstü değil demek için kullandım. Tanıtımı şişirdiğiniz zaman beklenti çıtasını o kadar yükseltiyorsunuz ki insanlar da gerçekten çılgın şeyler görmek istiyor, hele o fiyata ve o kadar zahmete. Ama bisiklet bidonuyla gösteri yapan gence İskenderun’da da rastlayabilirsiniz, hele top döndüren jonglör, kasaba fuarlarında bile sıkıntı veriyor.
Tamam, kıyafetler şirin, müzik canlı, koşuşup duruyorlar ama seyirciyle birlikte yapılan mimlerin o kadar uzaması gerekiyor mu? Biz o kadar mı boş gezenin boş kalfasıyız? İki saatlik gösteride ben bir tek direğe tek elle ya da sadece ayaklarıyla tırmanan maymun adamlara bayıldım. Trapez de eh işte, fena değildi. Düşünüyorum da başka da bir şey kalmamış aklımda.
Oysa daha bu yaz, Berlin’de YMA isimli öyle bir müzikal şov seyretmiş, sadece bir kumaş parçasıyla yapılan trapez gösterisinde öylesine duygu dolu sahneler görmüştüm ki heyecandan gözlerim yaşarmıştı. Yakınlarda turizm fuarı da var, gidenler çok olur, hele orada yaşayanlar mutlaka ve mutlaka bu gösteriyi izlesin.
Ve hatta birileri de Türkiye’ye getirsin diyeceğim ama daha yeni sahneleniyor ve yüz kişilik kadrosuyla zaten her gösteri kapalı gişe oynuyor. Güneş Sirki’nin dünyada gösteri yaparak dolaşan pek çok grubu var ama Saltimbanco, herhalde en iyisi değil. Keşke Akbank bu kadar büyük bir sponsorluk yapmadan önce biraz daha seçici davransaydı.
