Giriş
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP’nin çatı adayı olarak önerilen Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu tanırım. Beyefendi insandır, çok iyi diplomat ve saygın bir akademisyendir. Sadece Doğu ülkelerinde değil, Batı dünyasında da güçlü bağları vardır.
[[HAFTAYA]]
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi dev organizasyonu yıllarca idare etti. Bu pozisyona gelen ilk Türk olması bizim için ayrı bir gurur vesilesiydi. Nitekim dünyanın en zor coğrafyasında Birleşmiş Milletler’den sonraki en büyük örgüt durumundaki İİT’yi şartların elverdiği oranda başarıyla yönetti.
Mısır’da darbeci yönetime karşı duruş ve KKTC’nin tanınması konusunda AK Parti hükümetinin beklentilerini karşılayamadı; ancak İİT’nin çok farklı ülkelerin çıkar ve ilgi alanlarının çarpıştığı bir yapı olduğu unutulmamalı.
Seçilmesiyle ilgili süreçte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tam desteğini almasına karşın son birkaç yılda araları bozuldu. Mısır darbesi sonrasında İİT’nin takındığı tavır, Erdoğan ve İhsanoğlu’nun arasını açan en önemli olaydır.
Adaylığın ilanı sürecine gelince... Doğrusu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu adını iyi gizledi. Hatta adaylık yarışında Deniz Baykal, Yılmaz Büyükerşen, İlhan Kesici, Metin Feyzioğlu, Hikmet Çetin gibi isimler öne çıkarılırken sessiz kalarak kendisine zaman kazandırdı.
CHP ve MHP’nin, aday belirleme sürecinde farklı kapıları çalıp görüş istemeleri demokratik eğilimin ortaya çıkması bakımından önemliydi.
İhsanoğlu’nun şansının ne kadar olabileceğini kestiremiyorum. AK Parti’nin adayının kim olacağını ve HDP-BDP çizgisinin kimi seçeceğini bekleyeceğiz. Fakat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya hedefini kesinleştirirse Ekmeleddin Bey’in işi çok zor olacaktır. Ilımlı, sakin, saygın ve farklı kesimlere seslenebilen özellikleri, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun avantajları arasında. Az tanınıyor olması, siyasetten uzak kimliği ise dezavantajları.
CHP ve MHP, İhsanoğlu’nun siyasetçi olmamasının sorun teşkil etmeyeceği görüşünde. İki ay gibi çok kısa sürede İhsanoğlu’nu tanıtıp seçmeni ikna etmek gibi bir misyonu üstlenecekler. Ama özellikle CHP içinden sert itirazlar yükselmeye devam ediyor. İhsanoğlu gibi daha çok muhafazakâr ve dini değerleriyle tanınan bir ismin, CHP tarafından öne çıkarılması bugünün Türkiye’sinin şartlarıyla ilgili. Kılıçdaroğlu, ulusalcı ve sol kimliğe sahip isimler üzerinde de çalıştı; ancak ülkedeki siyasi ve sosyolojik değişim şu an için böyle bir adaya seçilme şansı vermiyor. Son dönemdeki örnekleri gibi bu seçimin de referandum özelliği var. Erdoğan aday olur ve seçilirse halk başkanlık sistemine geçişe “evet diyor” anlamı çıkacak. İki partinin adayı İhsanoğlu kazanırsa parlamenter sisteme dayalı mevcut anayasal düzen devam edecek
