Tamer Heper Hukuka aykırılık görünmüyor
HABERİ PAYLAŞ

Hukuka aykırılık görünmüyor

Haberin Devamı

Anneannemin adına kayıtlı tarlayı tapuda satış işlemi yaparak satın aldım. Karşılığında ödediğim para da rayicin bir miktar üzerinde. Bir müddet sonra da kendisi ile ölünceye kadar bakım sözleşmesi imzaladık. Anneannem hayatta. Bir gün vefatında yasal mirasçıları bu satışı iptal ettirebilir mi? ● S.Ö.

Bir kimse öldüğünde geride yasal mirasçıları ile mirasçı atanan kimseler kalır. Bunlar kendilerinden mal kaçırıldığı iddiası ile dava açabilirler. Ancak bir dava açılırken haklı nedenler bulunmalı, elde haklılığı ispatlayacak belge olmalıdır. Yoksa açılan dava ret ile sonuçlanır. Sizinki gibi olaylarda satış bedelinin rayice uygun olup olmadığı hususu önem taşır.

Zira çoğunlukla mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik tescillerde ödenen para rayicin altındadır veya kayıtlarda görülmesine rağmen fiilen ödenmemiştir.

Bu hususlar tespit olunduğunda satışın iptaline karar verilebilir. Ancak anlattıklarınızdan rayicin bir miktar üzerinde bedel ödediğiniz, bu bedeli de anneannenizin hesabına yatırdığınız anlaşılmaktadır. Bu durumda terekeden (ölenin malvarlığından) bir tarla çıkmış. Bunun yerine para girmiştir. Yani mirasçıların bir kaybı yoktur. Dolayısı ile anneannenizin bir gün vefatında iptal davası açmak isterlerse danışacakları bir hukukçu buna pek ihtimal vermeyecektir. Ancak bir başka husus gündeme gelebilir ki o da işlem yapıldığı tarihte anneannenizin akıl sağlığı yerinde olmadığı iddiası olabilir.

Çoğunlukla yaşlı kimselerin yaptığı bu tür hukuki işlemlerde bu iddia ileri sürülmektedir. Bizler de tedbiren bir sağlık raporunun alınmasını öneriyoruz. Bu önerim mecburi bir rapor alınması olarak anlaşılmasın, vatandaşın kendi inisiyatifi ile alacağı bir tedbirdir. Zira çok yakın bir tarihte bir yakınımın babasının noterde araç satışı yapacakken bir noter kendisinin 65 yaşını geçtiği için sağlık raporu getirmeden işlemini yapmayacağını söylemiş.

Böyle bir mecburiyetin olmadığını defalarca yazdım, benzer bir yazıma Noterler Birliği tarafından gönderilen açıklamada da böyle bir mecburiyet olmadığı teyit olundu ama hâlâ bunda ısrar eden noterlerin bulunması endişe vericidir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder