Mehmet Coşkundeniz Hisler sözlerden daha hızlıdır
HABERİ PAYLAŞ

Hisler sözlerden daha hızlıdır

Haberin Devamı

Bazen, en mutlu olduğun anda bile, hüzün denizlerinin seni çekip almasıdır aşk. Bir yanı hep hüzün taşır aşkın. Sevgilin yanındadır, canındadır, içindedir, burnunun dibindedir ama birden sızlayıverir burnun. Bir sabah uyandığında onu yanında bulamamak düşüncesi gelip saplanıvermiştir beynine. Ölürsün, ölmesen de ölecek gibi olursun. Sarılırsın, “Ayrılmayalım olur mu?” dersin. Utanmasan ağlarsın. Hatta utansan bile ağlarsın. İki damla yaş süzülür gözlerinden sevgilin bakar “Ne oldu şimdi?” diye sorar. “Yok bir şey, seni öyle çok seviyorum ki...” dersin, gülümsersin. Aşkın hüznünü bile seversin...

***


Bazen, sevgilini ve seni aynı kafesin içinde iki tutuklu gibi hissettirir aşk. Kafesin kapısı açıktır ama çıkıp gidemezsin. Ne olursa olsun, hangi şart altında olursa olsun o aşka dair umut edebilecek durumdasındır çünkü. Sağlam bir zemine basmıyorsundur, bastığın yer ayaklarının altından kayıp gidiyordur, buna da engel olamıyorsundur ama “Yaşayacak, paylaşacak daha çok şeyimiz var” deyip gitmiyorsundur. Hatta “Bundan sonra yaşamasak, paylaşmasak da olur. Bugüne kadar bölüştüklerimiz uzun bir süre yeter bana” diyorsundur. Gitme fikri, yalnız olma fikri tüm vücudunu titretiyordur. Aşk seni bırakmıyordur...

***


Bazen, hissettiklerini bir türlü dile getirememektir aşk. Çok seviyorsundur, deli gibi seviyorsundur, canını verecek kadar çok seviyorsundur. Tüm bu cümleleri de kuruyorsundur ama hissettiklerini tam olarak yansıtmadığını biliyorsundur. Hissetmek sözden daha hızlıdır çünkü. Sözcükler yetişmez bunun hızına. Söylediklerin, söyleyebileceklerin, onun için hissettiklerinin yüzde biri bile olamayacaktır. Böyle çok sevmek zararlı mı peki? Bir kişiye mahkum olarak sevmek? Bırak, bu aşkın zararı da bu olsun. Ödenecek bedeller vardır aşkta, ödemekten korkan hakkını veremez aşkın. Aşk, bedel ödemeyi göze alanları sever...

***


Bazen özlemekten başka hiçbir şey yapamamaktır aşk. Seni ondan ayıran saatlerin, günlerin, yolların düşmanısındır. Buluşmalar zordur. Nadir buluşmaların büyük bölümü, ayrılıktan kaynaklanan yabancılaşmayı yenmeye çalışmakla geçer. Ve ne acayip ki; zaman böyle durumlarda her zamankinden daha çabuk geçer. Sen daha öpemeden, koklayamadan yeni bir zorunlu ayrılığa mahkum olursun. Hep bir yarım kalmışlık duygusu, hep boğazda yutkunma hissi... Özlem şarkılarının ezgileri kulağından girip yüreğine ulaşır, sonra da damla damla gözlerinden akar... Özlemeye dayanabilenlerin, hayattaki birçok zorluğa daha kolay katlanabildiğini biliyor muydun? Özlemek de kavuşmak gibi, buluşmak gibi, sevişmek gibi aşka dahildir.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder