Heyecan ve eğlence her gün bu çadırda

Röportaj: Eylem keskin

eylem.keskin@posta.com.tr

İki saatlik gösteride papağanlar takla atıyor, kaplanlar çemberden geçiyor, motorcular tehlikeli gösteriler yapıyor, palyaço çocukları ve her çocuk kalanları güldürüyor... Brezilyalı motorcuların, Alman papağan eğitimcisinin, trapezci Macar çiftinin ve İtalyan akrobatın renkli dünyasına buyrun...

Sirkte yaşam aile geleneği

Bubi Leotaris 76 yaşında bir papağan eğitmeni. Almanya-Münih’te yaşıyor. Bubi bir sirk çocuğu. Annesi, babası, hatta büyükanne ve büyükbabası trapezciymiş. Sirkte doğup büyüdüğü için de ona fazla seçenek kalmamış. 12 yaşında kendini salıncaklarda ve ip üstünde bulmuş. Sirklerde fantastik bir çocukluk geçirdiğini söyleyen Bubi; “Kaç çocuk doğar doğmaz aslanları, maymunları görebilir ki?” diyor. Kısa süre sonra iyi bir trapezci olup dünyayı gezmeye başlamış.

Usta trapezciymiş

Bubi Leotaris. Aile geleneğini sürdürüp trapezci bir eş seçmiş. Bulgar olan karısı da eski akrobat. Evlenince trapez gösterilerini çift olarak yaparken Bubi izleyicilerin üstüne düşmüş. Çenesi dağılmış, 5 dişi kırılmış. Toparlanmış ama bir daha da trapeze çıkmamış. Çift, papağanlara merak sarmış. Minik oğullarının okul çağı yaklaşınca Bubi yola tek başına devam etmiş. Sirk olmadığı zamanlarda soluğu Almanya’daki ailesinin yanında alıyor.

İlk papağanı 46 yaşında

35 yıldır papağan eğiten Bubi’nin 20 papağanı var. Hepsi de birbirinden zeki ve çalışkan. Kaydıraktan kayıyor, halkalar arasından takla atarak geçiyorlar. Eğitimlerinin çok uzun sürdüğünü söyleyen Bubi “Papağanları seviyorum ama yine de aramızda belli bir mesafe oluyor, çünkü sinirlendiklerinde fena ısırıyorlar. Onlara bir hareketi öğretmek için önce elimle tutup numarayı ben yaptırıyorum, bir süre sonra öğreniyor, bir daha da asla unutmuyorlar. En eski papağanım Lora 46 yaşında, ilk öğrettiğim numaraları bile hala unutmadı” diyor.

“Çayı çok sevdim”

Bubi Leotaris daha önce gösteri dünyasına 6 yıl ara verip yerleşik hayata geçmiş ama sirkleri özlediği için dönmüş. İstanbul’da da en çok Kadıköy’ü beğenen Bubi “Çaya bayıldım. Almanya’da pek çok Türk komşumuz var, dönünce onlardan sürekli çay isteyeceğim” diyor.

Karavanda yaşayan Bubi, ailesinin son sirk çalışanı. Oğlu Almanya’da eczacılık okuyor. Sirkte çalışmak mı? Hiç niyeti yok.

Gabor-Brigitta Szokolai

Gabor ve Brigitta Szokolai, Medrano’nun trapezci çifti. Onların ip üstündeki gösterileri hem tehlikeli hem büyüleyici. Hayatları birbirlerinin elinde. Gösteri sırasında ellerini sımsıkı kenetliyorlar.

Gabor eski bir jimnastikçi. Bir gün izlediği sirk gösterisinde trapeze merak salıyor ve kendini Budapeşte’deki sirk okulunda buluyor. Ardından da sirk gösterilerinde. Karısı Brigitta ise aileden trapezci.

Brigitta ile Gabor turnede tanışıp birbirine aşık oluyor, kısa süre sonra da evleniyorlar. 12 yıldır evli olan çift, Macaristan-Budapeşte’de yaşıyor ama yılın 11 ayı sirkte geçiyor.

Motorcuların ölümle dansı

Dört sıkı dostun çadırları bile yan yana. Dört motosikletle küre şeklindeki demir kafese giren kafadarlar, takla atıyor, birbirlerinin üstlerinden geçiyor, hatta aynı hareketi 2-3 dakika karanlıkta tekrarlıyorlar.

Birbirlerine çok güveniyorlar, “Tehlikeli bir gösteri bu. Her prova risk. Bu riski göze almamak için provamızı sadece sirk açıldığında yapıyoruz” diyorlar. Fabio çok büyük bir kaza geçirmiş.

Küre içinde motorla dönerken kaza olmuş, bir ay hastanede yatmış. Ama ürkmek bir yana bunu hırs yapmış. Ayağa kalkar kalmaz motosikletiyle tekrar küreye girip taklalarına başlamış. Muhteşem dörtlü İstanbul’u çok seviyor.Özellikle tavuk-pilava bayılmışlar.

(Bu röportaj 23.10.2010 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)