Beden Sağlığı Hastaların yatış oranları yüzde 47, 17 düştü

Hastaların yatış oranları yüzde 47, 17 düştü

Paylaş
Hastaların yatış oranları yüzde 47, 17 düştü

T.C. Sağlık Bakanlığının 2011 yılında uygulamasını başlattığı Toplum Ruh Sağlığı modeli kapsamında kurulan TRSM’ler; tedavi ve takiplerinde zorluk yaşanılan ağır ruhsal hastalığının sebep olduğu yeti yitimi ile toplumdan kopan hastaların yeniden topluma kazandırılmasını hedefliyor

Bu merkezlerle hastalığın hem kişiye hem de sosyal çevresine getirdiği maddi ve manevi yıkımın da önüne geçebilmek amaçlanıyor.

Doç. Dr. Erdal Erşan, ülkemizde ruhsal bozukluğu olan hastalar için; hastalığın yol açtığı işlevsel bozukluğun giderilmesi, bireyin topluma yeniden kazandırılması, yeteneklerinin geliştirilmesi ve hastaneye yatışlarının azaltılması amacıyla faaliyete geçirilen Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri hakkında bilgi verdi.

Doç. Dr. Erdal Erşan, Sivas Numune Hastanesi Toplum Ruh Sağlığı Merkezi olarak hem il genelinde hem de ilçelerde yapılan çalışmaları şöyle anlattı:

İlçelerde ikamet eden hastalarımızı da takip ediyoruz.

"Her ilçede 1’er sağlık personelimiz var"


Kayıtlı 470 civarı hastamızın bulunduğu merkezde günlük aktif hasta sayımız 70-80 civarında olup ayrıca geçtiğimiz yıl 2340 kadar ev ziyareti gerçekleştirdik. İlçelerde ikamet eden hastalarımızın takip ve tedavi hizmetlerinden daha kolay yararlanmalarını sağlamak maksadıyla TRSM adına her ilçe için 1’er sağlık personeli görevlendirdik. Bu personeller Merkez ile koordineli olarak görev yaptıkları ilçede bulunan kayıtlı hastaların takip ve tedavilerini yürütmektedirler. Ayrıca TRSM olarak her yıl Halk Sağlığı Müdürlüğü ile koordine bir şekilde hastalarımıza diş ve kanser taraması yapılmaktadır. Hasta taraması ve kontrol maksadıyla yine her yıl düzenli olarak ilçe ve köy gezileri gerçekleştirilmektedir.

"Hastaların yatış oranlarında olumlu yönde azalma var"


“2016 yılında merkezde 300 hasta üzerinde yapılan çalışmada, merkeze kayıt öncesi yatış oranları yıllık bazda % 30 iken merkeze kayıt sonrası yıllık bazda yatış oranları %16’ya düştü. Kayıt sonrası yıllık bazda yatış oranlarında %47, 17 oranında azalma olmuştur.”

"Damgalamaya karşı toplumu bilinçlendirmek üzere etkinlikler düzenliyoruz"


Damgalama karşıtı, toplumu bilinçlendirme ve sosyal hayata uyum faaliyetleri kapsamında her yıl düzenli olarak farklı konseptlerde ve zamanlarda (konser, halk oyunları, tiyatro, sergi vb.) etkinlikler düzenliyoruz. Merkezimizde müzik, halk oyunları, resim ve el sanatları (ahşap boyama ve yakma, maket uçak yapımı, kabak süsleme, el işi örgü vs.) kurslarına ağırlık veriyor ve devamlılığını sağlıyoruz.

"Sosyal hayata uyum için fırsatlar yaratıyor, projeler geliştiriyoruz"


Her çarşamba merkezimizde sosyal saat kapsamında hastalarımızın hem moral ve motivasyonunu güçlendirmek hem de mutfak becerilerinin geliştirilmesi maksadıyla, canlı müzik ve mutfak etkinliği düzenleniyoruz. Merkez olarak proje ve yeniliklere her zaman olumlu ve açık bir tavır sergilemenin hizmet sunumunu ve kalitesini pozitif yönde etkileyeceğini düşünmekteyiz. 2015’den beri Milli Eğitim Bakanlığının gerçekleştirdiği MESGEP (Mesleki Becerileri Geliştirme Projesi) ile iş uğraşı kurslarında kullanılan malzemeler temin edilmiştir.

"Toplu taşımada karşılaşılan sorunları en aza indirmek istiyoruz"


Üyelerimizin şehir içi toplu taşımada karşılaştıkları problemleri en aza indirgemek ve ulaşım hizmetleri sunan personeli ruhsal hastalıklar konusunda bilgilendirmek için 2016 yılında “İletişim, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezi” konulu eğitim verilmiştir.

"İş edinmeleri için destekliyoruz"


Merkezde açılan EKPSS Kursuna 16 üyemiz katılmış ve bunlardan ve tercih danışmanlığı ile üyelerimizden 2’si kura 4’ü puan yoluyla kamu personeli olmuşlardır. 2018 yılı EKPSS kursu başlatılmıştır ve merkezimize kayıtlı 12 üyemiz halen bu kursa devam etmektedirler.

"Kurumlar, kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle sıkı iş birliği yapılması gerekmektedir"


Doç. Dr. Erdal Erşan son olarak hastalığın tedavisi için çok paydaşlı bir sistem gerekliliğini vurgulayarak şöyle dedi: “Tedavi ve rehabilitasyonda, koordinasyon ve iş birliği birey bazında ne kadar önemli ise aile, çevre ve toplum bazında da o kadar önemlidir. Bu nedenle kurumlar, kuruluşlar ve sivil toplum örgütleriyle sıkı işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; Sağlık Müdürlüğü, Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Özel Bakım Merkezleri, Belediye, Gençlik Spor İl Müdürlüğü ve ihtiyaca göre diğer kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütleriyle rutin koordinasyon toplantıları yapılmaktadır. Bu toplantılarda genel değerlendirmelerin ve problemlerin çözümünün yanı sıra vaka bazlı sorunların giderilmesi içinde çalışmalar yapılmaktadır.”

Haberin Devamı