Hakan Çelenk Halifeliğe aday oldu
HABERİ PAYLAŞ

Halifeliğe aday oldu

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı adayı Tayyip Erdoğan 1994’te İstanbul belediye başkanı seçilince Belediye Meclis toplantılarını Fatiha ile açmaya kalkışmıştı. O gün zoru görünce İslamcı kişiliğini bir kenara bırakıp geri adım atan Erdoğan dün cumhurbaşkanı adayı sıfatıyla ilk konuşmasına hatim duasıyla başladı. Yok öyle mecazi falan değil, yetenekli bir imam gibi kürsüden Türkçe dua etti. Salonda amin diye eşlik edenler vardı. Konuşma Fatiha ile bitti. O dönem “İstanbul’un imamıyım” sözlerinden de geri adım atmak zorunda kalan Erdoğan’ın daha sonra “Milli Görüş gömleğini çıkardım” diyerek doğru söylemediği de artık kanıtlandı. Konuşması “Kutlu yolculuk...”, “Siyaset yaparken Hakk’ın ne dediğine baktık..”, “Allah için siyaset yaptım..” gibi sayısız dini terimlerle doluydu. Hıristiyanlara karşı üç önemli fethi yapan komutanlar, Alparslan, Selahaddin Eyyubi ve Tarık Bin Ziyad’dan bahsetti. ...ve ekledi “Siyaseti hep İslam coğrafyası için yaptık...” Bir T.C. cumhurbaşkanı adayı için tuhaf, halife adayı için normal bir demeç. 2014’ün cumhurbaşkanının rehberi, 1000 yıl önce Ortaçağ koşulları gereği savaşmak zorunda kalan İslam fatihleri olacak. Çankaya’ya çıkarsa İslam dünyasının halifesi olma hayaliyle iş yapacağına şüphe kalmadı. Suudiler, İranlılar, Mısırlılar, Ürdünlüler, İsrailliler dört gözle Erdoğan’ın İslam dünyası liderliğini beklemediği için bu işler bu sıra biraz tehlikeli. Bırakın Batı dünyasını, Erdoğan’ı Ortadoğu’da bile destekleyen lider kalmadı. Erdoğan destekçileri için kritik soru şu: Liderinizin Türkiye’yi sonu kaosla bitebilecek bir maceraya sürüklemeyeceğine emin misiniz? “Eminim” diyorsanız devam edin.

Kürt meselesi kritik

Erdoğan konuşmasında açılım sürecinin devam edeceğini özellikle vurguladı; dilini konuşamayan Kürt anaların 30 yıl önceki dramından duygulanarak bahsetti. Erdoğan şunun farkında: PKK’nın tek bir eylemi MHP’lilere “Madem beceremeyecektin teröristle niye masaya oturdun?” dedirtir ve Erdoğan’ın işini kampanyada bitirir. Kampanyada Öcalan-Erdoğan ikilisinin uyumunun AKP destekçileri için hayati önemde olduğu kesin. Öcalan’ın Erdoğan’ın izniyle İmralı’dan çıkarılıp meydanda okunan Nevruz mektubunda, İslam Bayrağı altında Ortadoğu’da büyük güç olma amacını anlattığını hatırlayalım. Erdoğan’ın hilafet perspektifine uygun bir adım olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Kürt sorunun çözülmesi adına Erdoğan’ın seçilmesini isteyenler şu kritik sorularla karşı karşıya: “Çankaya’ya çıkınca kendini mutlak güçlü hissedecek Erdoğan gibi bir karakterin, çatışmayı göze alıp anlaşmaları bozmayacağına emin misiniz? Böyle bir durumda kan akması dışında bir planınız var mı? Öcalan’ın doğuda, Erdoğan’ın batıda egemenliğinin özgürlük getireceğine emin misiniz?“ “Eminiz” diyorlarsa yollarına devam edecekler.

Erdoğan ilk golü attı

Erdoğan ve CHP-MHP’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kampanya başlangıçlarını karşılaştıralım:

-Erdoğan kampanyanın açılışıyla birlikte rakibi İhsanoğlu’na ilk golü attı. Hatırlarsınız, “Ters köşe yapabiliriz” demişti. Ama topu tam da gösterdiği köşeye gönderdi. Rakiplerini “Acaba aday olmayabilir mi?” diye düşündürerek karşı kampanya organizasyonlarının önünü son ana kadar kesti. Kendisi ise logosu, aday tanıtım videosu, İslami dilli söylemi hazırlanmış bir kampanyayla karşımıza çıktı.

-Düşünün 77 milyonun tamamının tanıdığı Erdoğan’ın hayat öyküsünü anlatan film hazırlanmış. Tanınmaya muhtaç İhsanoğlu ise bırakın tanıtım filmini, bugüne kadar televizyona bile çıkmadı. Seçime 40 gün var.

-Erdoğan’ın “Miletin adamı” gibi seçim sloganları bile hazır. İhsanoğlu hala kendini, CHP tabanına anlatabilmiş değil.

-Erdoğan’ın hafta sonu başlayacağı miting programı hazır. İhsanoğlu’nun, CHP ve MHP’nin nasıl miting yapacağını henüz bilmiyoruz.

-AKP teşkiatları yeni kampanyaya karşı eğitilmeye başlandı bile. CHP ve MHP’nin şu aşamada ilçe teşkilatları bazında “Şu köyde sen güçlüsün, sen git. Falan köy benim” diye uyumlu çalışma antrenmanı yapması gerekiyordu. Hiç işaret yok.

-Erdoğan’ın aylarca önceden hazırlandığı belli olan son derece profesyonel kampanyasına karşı Ekmel Bey’in 10 gün önce oluşturduğgu basın ekibi var. Ekmel Bey’in artık iyinin de ötesinde, dahiyane bir kampanyaya ihtiyacı var. Bakalım CHP ve MHP’nin heybesinden böyle bir kampanya çıkacak mı?

Seçilmiş padişah gibi olur

Erdoğan, konuşmasında cumhurbaşkanının ilk kez halk oyuyla seçilmesinin teknik bir değişiklikten ibaret olmadığını söyledi. Anayasadaki ucu açık yetkileri kullanmaktan bahsediyor. Anayasamız cumhurbaşkanına gerekli gördüğünde hükümete başkanlık yetkisi veriyor. Yasanın ruhu cumhurbaşkanının olağanüstü hallerde devreye girip krizleri çözmesi üzerine kurulu. Erdoğan ise, cumhurbaşkanlığı süresince Kenan Evren’in bile kulanmadığı bu ucu açık yetkiyi her durumda kullanacak. Bir çeşit sürekli olağanüstü hal. Anayasa böyle yorumlanırsa otoriter diye istenmeyen başkanlık sistemini ararız. Sistemin adı seçilmiş padişahlık olur.

Partiyi bırakmayacak

Erdoğan şunu da söyledi: “Partimle birlikte hareket ederim.” Alın size partili devlet başkanı. Hatta partili halife. Bu arada kendinden önceki tüm cumhurbaşkanlarını vesayetçi sistemin unsurları olarak tanımlayarak bir ara “Kardeşim” dediği Abdullah Gül’ü de bir çırpıda harcadı.

5

Sıradaki haber yükleniyor...
holder