Giriş
Hükümetin başlattığı demokratik açılım süreci, Habur’dan başlayarak Silopi’de devam eden DTP-PKK şovu nedeniyle daha ilk etap sonunda durmak zorunda kaldı.
28 Ekim’de Almanya’dan İstanbul’a gelmesi beklenen kafilenin gelişini hükümet erteledi.
İyi niyetle başlatılan bir girişim DTP ve PKK’lıların emrivaki şovuyla başlamadan bitme noktasına geldi.
Vatandaşın kafasında da “Habur’da başka kanun, İstanbul’da başka kanun mu geçerli?” sorusu oluştu!
Tartışılması gereken nokta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin muhatabının kim olduğu.
Hükümet gelenleri, gidenleri kimle tartışıyor!
***
Demokratik açılım sürecine en büyük tepki ise Şehit aileleri ve Gazilerden geldi.
Şehit aileleri, Gazilerimiz tepkilerinde sonuna kadar haklılar.
İçlerinde yüreklerine taş basarak bekleyenler de var. Ancak sessiz sedasız olması gereken demokratik açılımın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni hiçe sayarak bir PKK-DTP şovuna dönüşmesi Demokratik açılım sürecini savunan AKP’lileri bile isyan noktasına getirdi.
Sonuçta, Habur’dan gelen 34 terörist pişman falan olmadan ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar.
Türkçesi yaptıkları yanlarına kâr kaldı.
Ancak bu kavganın da bir gün bitmesi gerekiyor.
Yoksa ne İngiltere ile İRA arasında barış olurdu, ne de İspanya, ETA ile masaya oturabilirdi.
***
Demokratik açılım sürecinin hükümet tarafından iyi yönetilemediği kesin.
Habur kapısından PKK’lıların girişinde nasıl bir karşılama olacağını tahmin etmek için politikacı veya devlet adamı olmaya gerek yok.
Önemli olan böyle bir eylemi olmadan engelleyebilmek.
Gelecekler belli, davul zurnayla karşılayacaklar belli.
Asıl sorun 34 kişinin gelmesi değil, 34.000 kişinin onları karşılaması.
