Yazgülü Aldoğan Hâlâ erkekler avcı, kadınlar aşçı
HABERİ PAYLAŞ

Hâlâ erkekler avcı, kadınlar aşçı

Haberin Devamı

Dün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ydü ve bu çiçekler, böcekler, indirimlerle kutlandı. Oysa bu kutlama yapılacak değil, eylem yapılacak bir gündür. Çünkü haklarını almak için direnişte ölmüş 8 emekçi kadının anısına doğmuştur.

Yıllar içinde bu anmaların tarzı değişse de buna da şükür demek lazım!

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi bu yıl 3’üncüsünü gerçekleştirdiği toplumda kadın algısı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Buna göre hâlâ Taş Devri algısı hakim!

Erkek dışarıda çalışıp para kazanarak eve baksın, ev için sadece alışveriş ve tamirat yapsın. Kadın da çocuklara baksın, yemek ve temizlik yapsın.

Eh, Cilalı Taş Devri’nin avcı ve toplayıcı erkeklerinden ve mağarada kalıp çocuklara bakan kadınından farkı yok!

Çocuklarla ilgilenme konusu da vahim. Babalar çocuklarıyla sadece oyun oynama ve gezmeye götürmeye razı. Altını değiştirmeye ve mamasını yedirmeye yanaşmıyorlar. Yani “bok”tan işler hep kadında!

Dört babadan biri çocuğuyla sadece oynuyor!

İşin acıklı tarafı ise bunun erkekler için de çok zor olduğu. Ailenin maddi sorumluluğunun tümüyle erkeğin omzunda olması, ne büyük bir yük!

Oysa her “İNSAN” ın içinde hem erkeklik, hem kadınlık vardır ve bu tek tip davranışlar dayatılmış, öğretilmiş davranışlardır. Cumhurbaşkanının da dediği gibi “Kadının İnsan olduğu kabul edilirse” kadının da erkek gibi çalışmasının; erkeğin de ev içinde daha çok iş yapmasının yani kadın gibi çocuğun altını değiştirip bulaşık yıkamasının erkekliğini zedelemeyeceği düşüncesi davranış değişikliğine yol açar.

Şiddet en büyük sorun

Kadir Has Üniversitesi araştırması, toplumun ne düşündüğünü ölçüyor. Toplum, kadın ve erkeğin eşit olduğunu düşünmüyor. En çok eşit olduğunu düşünen kadınlar ise cumhuriyetçi Kemalist kadınlar, yani “laikçi teyzeler”!

Araştırmanın diğer çarpıcı sonuçlarına göre, kadınların en büyük sorunu şiddet ve işsizlik. Dört kadından üçü paralı bir işte çalışmıyor. Daha önce çalışmış olanlar da evlilik ve çocuk gibi nedenlerle işi bırakıyor. Kadının çalışmasına en büyük engel, çocuk bakımı.

DİSK RAPORU DA AYNI

DİSK’in raporu da benzer sonuçları gösteriyor. Kadınlar evlendikten ve anne olduktan sonra ev işleri ve çocuk bakımı için işten ayrılıp eve kapanıyor. Çünkü aldıkları ücret, kreş ve bakım parasını karşılamıyor. Ev içi işlerin ise ücret karşılığı yok.

Başarılı kadınlar

Çocuk ve evliliğe rağmen zirveye tırmanan kadın yok mu? Tabii ki var, Sabancı Vakfı’nın düzenlediği toplantıda dünyanın en zeki kadınları arasında yer alan bir Türk bilim insanı göğsümüzü kabartıyor: Evrenin sırlarını araştıran Arizona Üniversitesi öğretim üyesi ve NASA çalışanı Prof. Feryal Özel ve kanser teşhisi için büyük bir buluş yapan Stanford Üniversitesi’nden Dr. Gözde Durmuş!

Niye Türkiye’de değil de Amerika’dalar? Çünkü ne astrofizik dalında, ne de genetik araştırmalarında, oradaki olanakları burada bulamayacaklar ve belki de bir imza attılar diye üniversiteden kovulacaklardı!

Cinayetler sürüyor

Kadının ve erkeğin neredeyse aynı oranda en büyük sorun olarak kadına karşı şiddeti işaret ettiği ortamda çarpıcı bir kadın cinayeti geçen yıl 8 Mart’da şiddet uyguladığı gerekçesiyle kocasından boşanan Aynur Özallı’nın tam bir yıl sonra aynı gün, 8 Mart’ta boşandığı kocası tarafından pompalı tüfekle öldürülmesi!

Kadın cinayetlerinin dörtte birinin boşanmak istedikleri ya da boşandıkları için eski kocaları tarafından işleniyor olması, devletin bu konuda daha büyük önlem almasını gerektirmez mi?

Ne yazık ki size bugün güzel şeyler yazamıyorum, işte tam da bu nedenle diyoruz ki 8 Mart kutlanacak bir gün değildir, üzerinde düşünülecek ve önlem alınacak bir gündür!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder