Yazgülü Aldoğan Gündem yoğun, uzak kalamadım!
HABERİ PAYLAŞ

Gündem yoğun, uzak kalamadım!

Haberin Devamı

Tatilden döndüm. Yerli turistin büyük çoğunlukla gittiği Bodrum’daydım. Yiyip içip yatmadım, gezdim, gördüm, konuştum, iş de yaptım. Boğazıma kadar doluyum anlatmak için. Ben Bodrum’u ilk kez bu kadar siyaset konuşurken gördüm! Ama ne ki güncel, yereli kovuyor! Ortada bir gözyaşı meselesidir gidiyor. Bulaşmamak olmuyor, twitter, facebook, sosyal medyanın her türlüsü derken kesmiyor, telefonlar işliyor, yine de içimde kalıyor. Öyleyse Bodrum’da Belediye Başkanı kim olur, yerel seçim nasıl yürek titretiyor, Spartacus’u seyrederken niye ağladım, kim ne diyor, yarına kaldı, pazar yazısına. Hadi gelin bugün balıklama dalalım gözyaşlarına!

[[HAFTAYA]]

Gözyaşları kime ve niye akıyor?

AKP iktidarının dış politika konusunda beni ve benim gibi düşünenleri en rahatsız eden noktası “Müslüman coğrafya ve sünni cemaatten oluşan ümmet mantığı”. Ulus devlete duyulan nefret ve tepkinin altında da bu var, Osmanlıya duyulan özlem ve sevginin altında da bu var. Halifelik bayrağı altında bütün bir sünni müslüman cemaatin başında olmak, bir düşünüp bir ağlamak... Ne yanılgı! Müslüman ülkeler ne zamandan beri bir potada eritilebildi?

Mezhep savaşları

Suud, Katar, Ürdün gibi bir kısmının baş müttefiki ABD. Zaten kafa kaldıranı eziyorlar, bakınız Irak. Petrol dersen, hepsinin başının belası. Kavga bundan kopuyor. Ya demokrasi yalanı? Mısır’da Libya’da yoktu da Suud’da mı var? Suud’da kafası kesilene ağlayanı görmedim! ‘Savaş savaş’ dedikleri ise dışarıdan kışkırtılan, silahların nereden geldiği belli olmayan iç savaş. Irak’ta hâlâ birbirlerini öldürüyorlar. Arap baharı dedikleri yalan rüzgarıydı. İç savaş çıkmayan ülke kalmadı. Sırada bir İran, bir de biz kaldık. Bu girdaba girersek bize kim ağlayacak? Ali İsmail Korkmaz’a tekme tokat dayak atarak öldürenler bu kez tekbir getirerek palayla komşusunu mu kesecek? Bunlar çok tehlikeli zeminler. Şiddet uygulayana “Destan yazdı” der, ölene bir rahmet dilemeyi çok görürken “Benim de başıma aynısı geldi” diye ekranda Mısırlı kız için gözyaşı dökerseniz, senin başına ne geldi diye dumura uğrar herkes! Çok şükür böylesi başına gelmedi, gelmesin inşallah

Kadın insan değil itirafı

Bize dayatılan Suriye-Mısır gündemi arasında kaynayıp gitti Hoca Bey’in kadına şiddeti nasıl da ciddiye almadığını söyleyen tavrı. BM’lerin “Kadına yönelik şiddetle mücadele” için yaptığı projeyi de, verdiği katkı payını da şöyle elinin tersiyle itiyor Diyanet İşleri Başkanı. Umrunda değil çünkü. “Kadın hakkını bırakın da insan hakkına bakın siz, istemiyorum paranızı” diyor.

Vay be, ne tavır ama. Bu, kadını yaşama hakkına sahip insan olarak görmeyen zihniyetin açığa vurumudur. Suriye’deki, Mısır’daki katliama dikkat çekme gayreti değil. Zaten neredeyse her gün bir kadın öldürülürken bir hocadan duyduk mu ’günahtır, kadınları öldürmeyin diye bir fetva? AKP’den iki damla gözyaşı gördük mü? İşkence görmüş, öldürülmüş bir kadına bunu yapanı lanetleme?.. Fatma Şahin tabii. Kadındır, görevidir, duyarlıdır. Ama bir başkasından bir çift söz?.. Bülent Arınç’tan iki damla gözyaşı? Ne var gülecek canım!

Bir insan nasıl kazanılır

Hepimizi gururlandıran bir başarı hikayesi: Akdeniz Üniversitesi’nde Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi dünyanın 3. tam yüz nakli ameliyatını da başarıyla gerçekleştirdi. 8 saat süren ameliyatta ilk kez saçlı deri ve dil nakledildi! Tüm dünyada yapılan yüz nakli sayısı 50’yi geçmezken Türkiye’de 6 yüz nakli yapılması bile başarı. Üstelik bunun 4’ü Akdeniz Üniversitesi’nde Ömer Özkan ve ekibince yapıldı. Son hastaları, ağzı ve dili olmadığı için 4 yıldır enjeksiyonla beslenen, maskeyle dolaşan Üslün bu ameliyat sonrasında normal hayatına dönebilecek. Dr. Özkan bir de vicdan nakli yapabilse

Sıradaki haber yükleniyor...
holder