Esra Karayel Geçmişin hayaletlerini çağırma
HABERİ PAYLAŞ

Geçmişin hayaletlerini çağırma

Haberin Devamı

Rumuz: pln İlişki Durumu: İlişkisi var

Geçmişin hayaletlerini çağırma


Soru: Sevgili Esra Hanım, cevabınız ve tavsiyeleriniz için çok teşekkürler. Söylediğiniz gibi öncelikle yaşadığım durumu kabullendim. Bu kabullenme beni bir parça sakinleştirdi. Öfkemin altında yatan duygular hayal kırıklıklarıydı. Uzun yılların birikimiydi, yeni bir hayat arayışıydı. Kendimi herkese ve her şeye karşı sorumlu hissetmem beni daha çok çaresiz hissettirdi. Yaşanılan güzel günler her şeyi daha da zorlaştırdı. Ben kopmaya çalıştıkça karşımdaki kişi daha iyi olmaya başladı bu benim vicdanımı çok rahatsız etti. Onun karşımda üzülmesine dayanmak çok zor fakat sanki beynim istem dışı böyle davranıyor. Üçüncü kişiler sonuçtur demişsiniz. İlk başlarda ben de böyle düşünmüştüm fakat gün geçtikçe o kişi daha çok gözümün önüne gelmeye başladı. Aklımdan çıkaramaz oldum. Sanki aradığım, beklediğim bir şeyler beni bekliyor ve ben kendimi engelleyerek her şeye mani oluyormuşum gibi hissediyorum. Tamam diyorum bu sefer bitti her şeyi çözdüm fakat sonra hangi tarafı seçersem seçeyim içim huzur bulmuyor. Fikrim sürekli değişiyor. Kendimi tanıyamaz hale geldim.
Yanlış yapmaktan ve pişman olmaktan çok korkuyorum. Nasıl doğru karar verebilirim. Uzun süredir bu durumdayım. Hiç bir şeyden keyif alamaz hale geldim, artık bir karar vermem gerektiğinin farkındayım. Çünkü gittikçe her şey daha da zorlaşıyor ve içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Gerçek duygularımı bulmak neden bu kadar zor? Sonucu ne olursa olsun artık bir karara varmak istiyorum. İçten yardımınız için teşekkürler.

Cevap: Değerli okurum, sana yazdığım gibi öfkenin altında yatan geçmişte yaşanan hayal kırıklarıdır. Bunu fark etmen çok önemli. İçsel çalışmayı çok doğru bir şekilde yapmışsın. Tebrik ederim. İnsanın kendini sorgulaması çok zor çalışmalardır. Çoğu insan da kendiyle yüzleşmekten kaçar. Bunu yaparken hatalarını çok net göreceksin. Ancak yapman gereken orada takılı kalmaman. Hatanın dersini çıkarıp yoluna devam etmen. Geçmişin hayaletleri dediğimiz pişmanlıklarını sürekli hatırlarsan bütün enerjin gider. Sürekli suçluluk psikolojisinde olman yanlış karar vermene yol açar. Hatalarını kabul et. Yeri geldiğinde zaaflarını da. ‘Yeni bir hayat arayışı’ diyorsun. Sevgili kardeşim ‘Her doğan gün yeni bir hayat’. Diğer kişiye gelince şunu hiç unutma. Hayatında var olan kişiden ayrılma kararı senin seçimin. Bu kararı en sağlıklı şekilde şöyle verebilirsin. Duygularını masaya yatır. Bu kişi seni ne kadar mutlu ediyor? Memnuniyet düzeyine bak. Mesela ilişkiden beklediğin her durum için (iletişim-konuşabilme, hayatı paylaşma, ortak zevkler) puan ver. Puanlamada az çıkanlar konusunda düşünmen lazım. Son zamanlarda aklından çıkaramadığın kişiye gelirsek şunu söylemem gerek. Eğer mevcut ilişkini bitirip bir süre geçmeden diğeri ile başlarsan mutlu, huzurlu olman söz konusu olamaz. Genellikle bir ile üç ay arasında bir yaz süresi vardır. Bu sürede hayatına kimseyi almadan ilişkinde yaşadıklarını gözden geçirmen, hesaplaşman ve gereken dersleri almak gerekir. Sonrasında ise eski sevgiliye öfke, kızgınlık, kırgınlık, pişmanlık duymadan kalben bırakman çok önemlidir. Ancak bu olduğu takdirde yeni başladığın ilişki iyi olabilir.

Rumuz: Korkuyorum İlişki Durumu: İlişkisi var
Çocuk ne görürse onu örnek alır

Soru: Merhaba Esra hanım, Öncelikle çok teşekkür ederim ilginize. Eski eşimle iletişimim şu an için iyi değil sebebi de kendisi defalarca karşıma aldım konuştum ama anlamıyor. Tek dediği ‘kızımın başka bir adamla yaşamasına izin vermem’. Kızım şu an hayatımda olan kişiyi çok seviyor. İki kez bir araya geldiler ve güzel vakit geçirdiler. Biraz baba arayışı benim ki ama içimde ki sevgi de aşk da çok büyük. Kızıma annemle alakalı çok şeyler anlatıyorum aslına bakarsanız, bende de hata var. Kızımın yanında çok fazla bağırıyorum anneme. Bunu sadece annem durulsun diye yapıyorum. Kızım da çok bağırıyor artık anneannesine tahammülü kalmadı. Bu beni çok üzüyor. Ben bugüne dek zaman zaman kızıma da bağırdım anneannesine bağırdığı için. Ama şu an çıldırmak üzereyim inanın. İşe geliyorum telefonum hiç susmuyor. Kızım sürekli arıyor. Abim annemi istemiyor daha doğrusu gelin istemiyor. Annem sürekli bende. Tek başıma bir evin içinde çıldırmak üzereyim. Apartman annemden çok şikayetçi. İmza toplayıp atalım diyorlar. Her gün şikayet psikolojim hiç iyi değil ne benim ne de kızımın. Kendime zaman ayırmak istiyorum ama kızımı güvenip tüm gün anneme bırakamıyorum. Bir yandan da erkek arkadaşım tabi ona da vakit ayıramıyorum. Üç yıldır birlikteyiz aşk var sevgi var, saygı var güven de var. Peki neden hala ailesine açılamıyor. Zaman çok çabuk geçiyor. Ben artık kızımla kendime sıcak huzurlu bir yuva istiyorum. Bunlar hakkım artık çok yoruldum çünkü. Şimdi siz söyleyin kime nasıl davranmam ne yapmam gerek?

Cevap: Sevgili okurum, her derdin çaresi var. Yaşadıkların birbiriyle bağlantılı sorunlar şu an nefes almanı engelliyor. Bunu çözeceğine yürekten inanıyorum. İlk adım hayatını düzene sokmak için öncelik sırası yapmalısın. Bana göre evdeki huzuru sağlamak ve annen ile çocuğunun durumu önceliklerin olmalı. Annelerimiz, babalarımız varoluşumuzun nedenleri. Rahatsızlığı nedeniyle yaşadıkların için ne yapılabilir bu bak. Evde bakım hemşireleri oluyor. Bunun için ne kadar bir bütçe gerekli araştır. Doktoruyla görüşüp tavsiyelerini al. Annene kızının yanında bağırmasını maalesef kızın da ileride büyüdüğünde sana yapacaktır. Çocuklar bu yaşlarda gördüklerini bilinçaltının bir köşesine olduğu gibi alır. Her şartta örnek olmak bu yüzden önemli. Haklısın, kolay değil. Ama şunu unutma güzel kardeşim, Allah üstesinden gelemeyeceğin dert vermez. Belki yarım gün çalışan, çocuğuna bir bakıcı bulunabilir. Ümitsizlik yok. Eski eş konusuna gelince onun açısından düşün. Tabi ki sen hayatını kuracaksın. Bu hakkın. Ancak arkadaşınla kızın sadece iki kez görüşmüşler. Acele etme derim. Şu an yaşadığın sıkıntılar yanlış bir karar vermene neden olabilir. Sorunlardan kaçış olmasın. Adım adım gidelim. Önce evdeki huzur sağlansın. Emin ol gerisi düzene girer.

Rumuz: Anadolu Yakası İlişki Durumu: Yok
Olduğun gibi olmalısın

Soru: Selem Esra Hanım, ben reklam şirketinde asistan olarak çalışmaktayım. İş ve aile hayatında huzurlu, sorunsuzum. Ama ne yazık ki aşk hayatım yok. Karşıma çıkan insanlarla bir türlü iletişim kuramıyorum. Artık hayatımda doğru, güvenilir, sevecen bir insan olsun istiyorum. Ama sanki benim de hatalarım oluyor. Çok çekimser, utangaç durabiliyorum. Bu yüzden soğuk olduğum düşünülüyor. Sizce nasıl olmalıyım? Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler. Kendinize iyi bakın sağlıcakla kalın.

Cevap: Değerli okurum herkesin doğuştan gelen bir yapısı vardır. Bunu sakın değiştirmeye çalışma. Doğal olan güzeldir. Hayattaki duruşun birilerini memnun etmek ya da kendini sevdirmek için olmamalı. Sen kendinden memnun olduğun, sevdiğin sürece inan ki insanlarda senden memnun olacak ve sevecekler. İş ve aile hayatının huzurlu olması çok güzel ve önemli. Hayatımız sadece aşktan ibaret değil. Her şeyin dengede olması gerekiyor. Özel hayatımızda da huzurlu, mutlu olmak istiyorsak ne istediğimizi çok iyi bilmeliyiz. Bunun için öncelikle kendimizi iyi tanımamız çok önemli. Sevgili okurum nasıl bir ilişki istiyorsun? Beraber olmak istediğin kişi nasıl olmalı? Bu sorulara verdiğin cevaplar çok önemli. Sakın sadece aşk istiyorum ya da hayatımda beni sevecek birini istiyorum yanılgısına düşme. Bu düşünceyle seçtiğin kişiyle güzel bir beraberlik yaşayamazsın. Çekimser, utangaç olman kötü bir şey değil. Soğuk sanılabilirsin. Eğer biri senden hoşlandıysa tanımak ister. Tanımaya başladığında ise soğuk olmadığını fark eder. İlişkilerin sağlıklı olması belirli bir zaman geçmesi gerekir. Maalesef günümüz ilişkilerinde çok çabuk her şey tüketiliyor. Utangaç olmak, çekimser olmak yeni tanımaya başladığım dönemlerde çok normal. Bunlar hata değil. Senden ricam kendine inanman, sevmen ve nasıl biri istediğini net belirlemen. Unutmamam gereken bir şey daha güven önce Allah’a sonra da kendine. Sen sevgiye layık davrandığın sürece gönlünü ferah tut.

Rumuz: Yol İlişki durumum: İlişkim var
Kalbine sor

Soru: Esra Hanım kolay gelsin. Hemen sorunumdan bahsetmek istiyorum. Benim erkek arkadaşım var. İlişkimiz 1.5 yılı geçti. Ancak çok fazla konuşuyor. Evet, beni sevdiğine eminim ama çok konuşması beni çok yoruyor. Her şeyin dört dörtlük olmasını istiyor. Sürekli müdahale içinde. Evlenmeyi düşünüyoruz iki seneye kadar. Ama ben bu durumdan dolayı korkuyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim? Şimdiden teşekkür ederim.

Cevap: Sevgili okurum kalbimizle ilgili sorularımızı soracağımız tek yer yine kalbimiz. Ancak cevabın kalbinden mi yoksa zihninden mi geldiğini iyi ayırt etmelisin. Genellikle insanların bu tip durumlarda yanlış karar vermelerinin nedeni zihinleriyle karar vermeleridir. Eğer sen kararı verirken korkularından yola çıkarak veriyorsan yanlış karar verirsin. Sana bir örnekle izah edeyim. Evliliğe giden bir ilişki olsun. Ancak bahsettiğin gibi sorunlar var. Sen ayrılırsam ne yaparım yalnız kalırım, başkasını bulamam gibi nedenlerden ötürü ayrılmamayı seçiyorsan yanlış karar verirsin. Doğru olan öncelikle ilişkide yolunda gitmeyen durumların olduğunun fark edilmesidir. Ancak bundan korkma. Her zaman yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir. Korkmak yerine üzerine gidip ne olduğuna bakmalısın. Sevginin olduğu yerde korku olmaz. Sen çok güzel bir şekilde farkındalıkla hoşuna gitmeyenleri bulmuşsun. Bunların evlilik olursa huzursuzluk yaratacağını düşünüyorsun. Beraber olduğun kişiyle bu durumu kesinlikle onu suçlamadan konuşmalısın. Bu durumun sende yarattığı duyguları, içtenlikle samimi olarak ona anlat. Ve onun açıklamasını ise kalben dinle ve dinlediğini hissettir. Bu şekilde davranmasının nedenini anlaman çok önemli. Muhakkak altında seninle ilgisi olmayan farklı bir durum yatıyor. Senden ricam konuştuktan sonra bana ne şekilde bir paylaşım olduğunu aktarman.

5

Sıradaki haber yükleniyor...
holder