Giriş
Fransa’nın gelmiş geçmiş en karizmatik ve en başarılı başbakanlarından Michel Rocard ile geçtiğimiz günlerde Brüksel’de görüştüm. Rocard hayatta tanıdığım en mütevazı insanlardan biri, siyasi zaferler ve başarılar kadar yenilgileri de sindirebilmiş bir devlet adamı. Rocard sadece ülkesi Fransa’yı değil dünyanın farklı coğrafyalarında olup bitenleri yakından izleyen, dünya sorunlarına kafa yoran bir siyasetçi. 1930 doğumlu olmasına ve son yıllarda ağır sağlık sorunları yaşamasına rağmen hala Avrupa’nın çeşitli başkentleri arasında koşturup projelere katkı sağlamaya devam ediyor.
Fransa’da sosyalist partinin en aktif isimlerinden biri olan Michel Rocard, pek çok kez bakanlık koltuğuna oturdu, François Mitterand’ın cumhurbaşkanlığı döneminde 1988-1991 yılları arasında başbakanlık yaptı. Halen Avrupa Parlamentosu üyesi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy kendisiyle 180 derece farklı siyasi gelenekten gelen Michel Rocard’a büyük saygı duyuyor ve fikirlerinden istifade ediyor. Hatta Rocard’ın Sarkozy’ye uluslararası ilişkiler konularında danışmanlık yaptığını bile söyleyebilirim.
Michel Rocard, geleneksel Fransız politikacılardan daha farklı bir Türkiye bakışına sahip. Gerçi haksızlık etmeyelim şu anda Sarkozy ile sorunlar yaşayan eski başbakanlardan Dominique de Villepin de Türkiye’ye önemli destek verdi ama Rocard’ın desteği daha uzun soluklu. Türkiye’ye destek vermek için kurulan “Akil Adamlar” isimli grubun en aktif üyelerinden biri olan Michel Rocard’ın “Türkiye’ye Evet” adını taşıyan kitabı Fransa’da büyük olay yaratmıştı. Rocard, kitabında Avrupa’nın içine düştüğü ekonomik, siyasi ve kültürel kısır döngüyü aşabilmesi için Türkiye’yi mutlaka tam üye olarak kabul etmesi gerektiğini söylüyordu. Rocard bugün de aynı görüşleri savunmaya devam ediyor ve başta kendi ülkesi olmak üzere bütün Avrupa’da Türkiye için kulis yapmaya devam ediyor. Rocard, Brüksel’deki görüşmemizde özellikle Türkiye’nin attığı demokratikleşme adımları ve Ermenistan ile sürdürülen açılım sürecinin önemine işaret etti.
Fransa eski Başbakanı özellikle Ankara ve Erivan arasında atılmakta olan adımların Ermeni sorunu konusunda hassas olan ülkesindeki havayı çok ciddi ölçüde değiştirebileceğini söyledi. Rocard, Fransa eski Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın tarım bakanlığı yaptığı dönemde İspanya için “Asla AB üyesi olamaz” dediğini hatırlatarak Türkiye’nin bugün yapılan açıklamalardan etkilenmemesini istedi.
Erivan’daki milli maça giderek Ermenistan açılımının başlamasında büyük rolü olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 9 Ekim Cuma akşamı Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile “Bizans’tan İstanbul’a: İki Kıtanın Limanı” sergisini açacak. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) ile İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın desteğiyle düzenlenen sergi Ocak 2010’a kadar açık kalacak. Gül ve Sarkozy’nin bir araya geleceği bu önemli etkinlik iki ülke ilişkilerinde açılan yaraların sarılması için önemli bir fırsat olabilir.
