Felç olan ablasının intikamını alıyor!

Sizce kupada kimin izi var?
Bir an için gözlerinizi kapayıp İspanya’nın müzesine götürdüğü 2010 Dünya Kupası’nın sona erdiği Temmuz ayına döner misiniz? Sizi bilmem ama benim için turnuvada iz bırakanlar listesinin ilk sırasında ne şampiyon İspanya ne futbol otoritelerini şaşkına çeviren Hollanda ne de Birleşmiş Milletler'i andıran kadrosuyla Almanya geliyor...

Ülkesine benziyor kaderi!
Güney Afrika’daki turnuvada yıllanmış bir şarap gibi tat bırakıp, attığı goller kadar takım oyununda gösterdiği müthiş performansla Uruguay’ı tahmin edilenden çok daha üst seviyeye taşıyan Diego Forlan’dı benim kahramanım. Uruguay’ın mutlu bitmeyen turnuva filmi aslında Diego Forlan’ın yaşam öyküsüyle birbirine öyle çok benziyor ki...

Manchester’da inecek var
19 Mayıs 1979’da Uruguay’ın başkenti Montevideo’da dünyaya gelen Diego Forlan futbola Arjantin’in Independiente takımında başladı. Dedesi ve babasının da oynadığı takımda meşin yuvarlağın peşine düşüp dört yılda oynadığı 80 maçta 37 gol atarak müthiş bir performans sergiledi. Bu muhteşem gösteri Sir Alex Ferguson’un kulağına gidince 23 yaşındaki Diego Forlan’ın Manchester United macerası başlamış oldu.



Kırmızı rüya mutlu etmedi
Oysa Diego Forlan çocukluğundan bu yana sonu mutlu biten hikayelere inanmıyordu. Milyonlarca yaşıtının rüyalarında bile formasını giymeyi hayal edemediği İngiliz devine transfer olmasına rağmen yüzü gülmüyordu. 12 yaşındayken ablası Alejandra’nın nişanlısı ile birlikte geçirdiği trafik kazası hayatının hiçbir döneminde aklından çıkmıyordu.

Hırsını meşin yuvarlaktan çıkardı
Ablasının nişanlısı ölüp Alejandra hayatı boyunca tekerlekli sandalyeye mahkum kalınca Diego Forlan yıkılmıştı. İşte o gün dünyanın en büyük futbolcularından biri olmaya yemin etti. Ablasının intikamını meşin yuvarlağı dövercesine attığı sert şutlarla almaya çalıştı. Ablasına bakabilmek için çok para kazanmak zorundaydı.

Kulübenin demirbaş listesinde ilk sıradaydı
Manchester United’ta art arda 27 maçta gol atamayan Diego Forlan için “Fiyasko” manşetleri atılıyordu. 63 maçta sadece 10 kez fileleri havalandırıp yedek kulübesinin demirbaş listesinde adı birinci sıraya yazılınca Uruguaylı’nın yolu İspanyol Villareal’e düştü. İlk sezonunda 25 gol atıp gol kralı tacını takınca adeta küllerinden doğmaya başladı.

Güney Afrika haritası ajandasının ön gözünde
2007 yılında 21 milyon euroya Atletico Madrid’in yolunu tutan Diego Forlan 102 maçta 66 kez rakip fileleri havalandırdı. UEFA Avrupa Ligi finalinde Fulham’a iki gol atarak takımının kupayı müzesine götürmesinde büyük rol oynayan Diego Forlan için 2010 Dünya Kupası da unutulmaz bir süreçti.

Kupaları ne yapacağını bilmiyor!
Attığı beş golle Dünya Kupası gol krallığına ortak olup, Dünya Kupası’nın en iyi oyuncusu olma şerefine nail olan Uruguaylı hem hayattan hem de kendisine yeteri kadar şans tanımayanlardan intikamını böyle alıyordu işte... Her ne kadar, “Kazandığım bütün kupaları daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum” diyecek kadar alçakgönüllü olan Diego Forlan'ın gelecekte yapacaklarını bilmek için kahin olmaya hiç gerek yok.

Trafik canavarları dikkat etsin!
Diego Forlan ablasının felç olmasına neden olan trajik kazanın ardından kurduğu dernekle trafik canavarlarına açtığı savaşı sürdürüyor. Derneğin en önemli üyelerinden biri de Armando Diego Maradona.
Diego Forlan’ın yolu büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı Manchester United’a düşer mi bilinmez ama ablasının “intikamını” almak için her geçen gün daha da hırslanıp yeteneğine yetenek katmaya çalıştığı kesin. Bir gün karşınızda size hiç de hoş gözlerle bakmayan Diego Forlan’ı görmek istemiyorsanız, gaz pedalına basarken bir kez daha düşünün derim ben...