Evde orman koşulları mı var?

Fatmagül’ün Suçu Ne? (Kanal D) kişisel analizlere girerek ekseni tecavüz meselesinden vicdan meselelerine doğru kaydırdı. Üzerine bir de aksiyondur, silahtır, çanta dolusu paralardır filan girince iki haftadır ciddi bir entrika yumağı izler olduk... Bu hareketlilik diziye iyi geldi diyorum ben. En azından Fatmagül’ün harcadığı kelime sayısı arttı ki bu bile bir şey... Yine de söylemeden geçemeyeceğim; tecavüz gibi adi ve adli bir vakanın mağduru bir insan evi basıldığında hemen telefona sarılıp polis imdatı aramaz mı? Telefona koşmak için neden o kadar bekler? Evlerin içi de mi ormanlık alan oldu sahi?

Sancak mı bayrak mı?

Muhteşem Yüzyıl’ın (Show TV) Budin seferinde Osmanlı ordusunun açtığı bayrak günümüzde de kullandığımız bayrağımızın benzeriydi dikkatinizi çektiyse...

[[HAFTAYA]]

Osmanlı tarihi uzmanı değilim. Ama o dönemde üç hilalli sancaklar kullanılıyor diye düşünüyordum seferlerde... Belki yanılıyor olabilirim. Ama sadece benim değil bir dolu izleyicinin kafasına takılan bu meseleye de bir açıklama rica edebilir miyiz uzmanlardan?

Sağlık ocağı bilgi hattı!

Bir eleştiri de bir sağlık uzmanından geldi Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisine. Hikayenin geçtiği yıllarda zaten çok az evde bulunan telefonun sağlık ocağından aranarak bilgi verilme amacıyla kullanılmasını gerçekten uzak olarak nitelemiş okurumuz... Benim de hatırladığım kadarıyla o yıllarda sağlık ocağından ziyade hastanelerde yapılıyordu gebelik testleri. Dispanser adını verdiğimiz sağlık ocakları daha çok röntgen ya da aşı gibi daha hafif kontroller için kullanılıyordu... Onu da bırakın bir kenara, hemşirelerin değil bilgi vermek evlerini aramak için bile nefes alabilecekleri bir mola anı yoktu. Okurumuz çok da haksız değil; ne dersiniz?

Televizyon sokaklarda

Sokak reklamlarını en iyi kullanan kanal Beyaz TV bana göre. İstanbul’un en işlek caddelerindeki panolarda kanalın program tanıtımları var... Bu sıralarda en revaçta olanı da İbo Şov reklamları. Hatta durum öyle bir noktaya vardı ki, İbo Şov’un konukları da billboardlarda yerlerini almaya başladı... Önceki gece asılan reklamlarda İbrahim Tatlıses ve Bülent Ersoy’u yan yana görünce aklımdan “iyi fikirmiş gerçekten” düşüncesi geçti... Eğer gazetedeki TV sayfalarında yer alan program akışlarıyla ilgilenmiyorsanız, bugünlerde sokaktaki panoları izleyerek “kim nerede, hangi programa katılacak?” sorularına yanıt bulabilirsiniz!

Program üretmektir mesele...

Show TV’nin gün içi kuşak yapımlarına bakıyorum. Şu bir gerçek ki işi kaset yayıncılığına teslim etmiyorlar. İç Yapımlar her daim tetikte... Caner Erdem’in yöneticiliğindeki işler hakkında çok sayıda eleştiri yazıyorum. Ama bu kadar işin sürekli çalışan bir ekibin elinden çıkıyor oluşu küçümsenecek bir şey değil... Dizi tekrarlarıyla değil, iyi ya da kötü üretilen içeriklerle dikkat çeken bu yayıncılığı kutluyorum. Televizyonun sadece drama meselesinden oluşan bir şey olmadığını hepimize gösterdiği için!

CNN TÜRK ATA-A GEÇER Mİ?

CNN Türk’ün genel yayın yönetmenliğine Barış Tünay getirildi. Ortak dostlarımızın çokluğu dolayısıyla Barış’ın ne denli çalışkan bir adam olduğunu sıklıkla duydum... SKY Türk gibi yoksunluklarla dolu bir kanalda ses getiren haber ve programlara imza attı iki yıl boyunca. Şimdi şartları çok daha geniş bir alanda gösterecek hünerlerini... CNN Türk’ün rakipleriyle arasını kapatabilmesi için bir kan değişiminin gerektiğini düşünüyordum uzun süredir. Neyse ki Mehmet Ali Birand sadece Kanal D Haber’i yönetmekte karar kıldı da böyle bir seçenek oluştu... Barış’ın CNN Türk’ün mevcut ve patlamayı bekleyen kadrosunun fitilini ateşleyeceğinden zerre şüphem yok. Bu yüzden hayırlı olsun, izleyici senden bombardıman bekliyor diyelim Barış Tünay’a...

GUTI İLE SABA’NIN ORTAK NOKTASI NE?

Saba Tümer (CNN Türk) önceki akşam Beşiktaş’ın yakışıklı orta saha oyuncusu Guti’yi ağırladı. Bizim Guti’nin çapkın bakışları her an gole gidecek gibi sabitlenmişti Saba’ya... Hani çok da garipsemedim meseleyi. Sadece ayaklarıyla değil, Beckham gibi stiliyle de takip ettiriyor kendini Guti... Bu arada magazinde bu kadar çok görünmesini başarılı bir derbi sonrasında eğlenme hakkına bağladı Guti. Tam da o esnada Saba “Seninle aynı şeyden mustaribiz” dedi futbolcuya... Çok güldüm gerçekten. Saba’nın başarılı derbilerini hakikaten merak ettim yahu!