Giriş
Tatil bitti sevgili okur. Yani sadece benim için değil sanırım tüm sektör için bitti. Dolayısıyla uzun bir izleme ve yazma maratonu başlıyor... Yokluğumuzda yokmuş gibi davranmayıp TV hakkında fikirlerini her mecradan tarafıma ulaştıran gönüllü TV dedektiflerine teşekkür edelim... Ve toplam elli küsur dizi, yüzlerce program, onlarca haber bülteni ve kuşak programıyla siftah için eylül başını bekleyen tüm TV sektörü ve takipçilerine Allah kolaylık versin diyelim.
Ha, bu “tatilden” döndük yazısına bir de tespit ekleyelim... Bu reyting sıralamasında birçok kanal acayip sürprizler yaparak dengeleri değiştirecek. Hani geçtiğimiz sezonun “birinci belli de ikinci kim?” sorusu artık demode olmuştur. Hadi bakalım rastgele!
[[HAFTAYA]]
GECE KUŞLARINA DiKKAT!
Ekranda gece şovu dönemi yeniden başlıyor sanırım. Ama bunlar ağırlıklı olarak haftalık işler olacak... Mesela büyük ihtimal cuma geceleri Saba Tümer haftalık bir sohbet programıyla Show TV’de olacak. Kanalın cumartesi geceleri de Oscar ödüllü film Slumdog Millioner’in senaristinin kaleminden çıkan bir şov programının yerli uyarlamasına teslim ediliyor... Yarı sit com yarı talk show formatında tasarlanan programın sunucusu Şafak Sezer olarak belirlendi. Bu yaz benzer bir format atv’de (Bülent Şakrak’ın sunduğu ‘Neyin Eksik?’) yayınlandı ama çok da tutmadı. Bakalım Şafak bu ezberi bozabilecek mi? “Beyaz Show” (Kanal D) yerinde duruyor. Peki geceyle zdeşleşen Okan Bayülgen ne yapacak dersiniz; haber öncesi bir GAG (Güldüren Anlık Görüntüler) programı. Atv’yle prensipte anlaşan Okan’ın gecelerden uzak duracağı artık çok net. Bir de yenilenen formatıyla “Burada Laf Çok” (CNN Türk) var ki o hatta girersek reklam olur değil mi?
Takozlu da olsa aşk aşktır!
Bu yıl dizilerde yine aşk yılı olacak. Sadece içinde aşk kelimesi geçen on küsur dizi var. Peki, bu aşka tutunan işlerden hangisi ayakta kalır? Vallahi istatistikler şunu söylüyor. Geçen sezon yayından kalkan sadece bir tane aşklı dizi var; “Aşk Emek İster” (Show TV)... Bunun dışında aşk ekranda acayip iş yapan bir kelime. Bir duygu olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz şey olmalı ki istatistikler “aşkı bulan kaybetmez” diyor! Bu arada yakında Kanal D’de ekrana gelecek olan “A.Ş.K” isimli dizinin ilk tanıtımlarını ben de merakla izledim... Yılın aşkı bu diziden çıkar dersek çok da yanlış bir tespit olmaz sanırım. Ama eklemek de gerek, bu yılın en takozlu aşkı olacak. Çünkü dizinin iki esas kadınının (Hazal Kaya, Aslı Tandoğan) boyu esas oğlanın (Hakan Kurtaş) göğsüne gelmiyor. Neyse, aşk boya bakmaz zaten değil mi?
Sürpriz nereden çıkacak?
Bu yıl yarışmaların yılı olacak demek bir kehanet değil. Ama aynı şekilde “önce yarışmalar yarışı bırakacak” tespiti de balon değil... Türkiye’de tuhaf bir durum var. Tutan bir format üzerine farklı bir şey koymak yerine bir benzeri ekrana sürülüyor. Geçen yıl bu yöntem çok sayıda sektör emekçisini ve yapımcıyı mahvetti. Bu yıl da farklı bir şey olmayacak gibi... Sadece yaz aylarında hayatımıza girdiği gibi çıkan yarışma sayısı iki elin parmak sayısına yetişiyor. Yani durum öyle parlak filan değil... Bu durumda hem izlenme eğilimlerinden geri kalmayıp hem de orijinal bir işi tutturmak kolay gibi görünmüyor... Banko olan işler yine jüri sistemine dayalı “meşhur” yarışmaları (daha şimdiden sayıları 5’i buldu). Plaseler de tuhaf yarışmacı özneli bilgi yarışmaları. “Sürpriz nereden çıkar?” derseniz, zaten tüm sektör bu sorunun yanıtının peşinde!
Bu yıl da jüriler yarışıyor...
Yetenek yarışmaları hakkında bildiklerimizi sıralayalım. Bu sene ekranda çok acayip bir star avı olacak. Sonuçta hiçbir star çıkarmasa da sadece bu formatta başta “O Ses Türkiye” (Star TV) ve “X Factor” (Kanal D) olmak üzere dev prodüksiyonlar yayına hazırlanıyor... Yarıştan kopmak istemeyen atv’de de “Veliaht” isimli bir yapımın hazırlıkları tamamlanmak üzere. Bildiğim kadarıyla bu yılın jüri üyelerini sıralayalım; Kibariye, Bülent Ersoy, Ümit Besen, Hadise (herkes gitti diyor ama bildiğiniz yerini sabitledi), Murat Boz, Ebru Gündeş, Athena Gökhan, Orhan Gencebay, Serdar Ortaç ve Demet Akalın... Bunlara bir de Ajda Pekkan, Mazhar Alanson gibi ismi kulislerde fısıldanan markaları da eklerseniz, yarışanların şöhret adayları değil bizzat şöhretler olduğunu göreceksiniz... Bakalım saydığımız şöhretlerden hangilerini yetenekli bulacağız sevgili okur. Malum asıl jüri kumandayı bizzat elinde tutan bizler olacağız!
