Pazar Postası Emel Yıldırım: İyi kazanıyorum, kimseye muhtaç değilim
Paylaş
Emel Yıldırım: İyi kazanıyorum, kimseye muhtaç değilim

1993 Türkiye İkinci Güzeli olarak tanıdık  Emel Yıldırım’ı. Sonra iş adamı, Erdal Acar ile evlendi. 19 yıl boyunca eşinin çapkınlıklarını kendi deyişiyle sevdiği için sineye çeken Emel Yıldırım 2 yıl önce boşanmıştı. Modacı Emel Yıldırım ile nasıl bir hayat yaşadığını konuştuk. Emel Hanım “Yalnız ama mutluyum” dedi ve ekledi: “Doğru insanı bulursam evlenirim.”

RÖPORTAJ: Kezban YILMAZ

■ Güzellik yarışmasında dereceye girenler genellikle oyuncu, sunucu oluyor. Neden modacı oldunuz?

Meslek lisesinde giyim okudum. Üniversitede de moda tasarımı okumak istiyordum. Güzellik yarışmasından sonra birkaç dizide oynadım. Klip çekimlerim oldu. Defilelere çıktım. Zirve dönemindeyken evlendim. Seçim yapmam gerekiyordu, evlilik ağır bastı.

■ “Keşke...” dediniz mi sonra?

Hayır. Yaşanmışlıklar her zaman sizi büyütüyor. Oyunculuğu düşünüyorum. İyi bir dizide oynamak isterim. Teklifler de geliyor, ama iyi bir senaryo olması lazım. Bir sitcom da olabilir. Rüküş ya da kokoş bir kadını canlandırabilirim. Çirkin bir kadını da oyanayabilirim. “İlla çok güzel bir kadını oynarım” demem asla.

■ Mağazada işler nasıl?

Change By Emel Yıldırım’ üç yıldır var olan bir marka. Nişantaşı’nda da birinci yılımız bitti. Yaşanan terör olayları bizi de etkiledi. Ama eskiye nazaran daha iyi.

‘GÜZELLİĞİME ÇOK DÜŞKÜNÜM’

■ Mağaza dışında bir de ‘Emel Yıldırım ile Yeni Bir Ben’ isimli televizyon programınız var.

O benim için artık bir sosyal sorumluluk projesi gibi oldu. Bazı kadınlar “Keşke kaşlarım şöyle olsa, burnum böyle olsa” filan diyor. Biz onların bu isteklerine cevap veriyoruz. Hayatlarına dokunuyoruz.

■ İyi kazanıyor musunuz?

Evet. Kendi kendimin patronuyum. Kendim çalışıyorum, kendim kazanıyorum ve kendi paramı harcıyorum. Allah’a çok şükür ki ki değilim!




■ Hala genç kızlara taş çıkartacak güzelliktesiniz. Ne yapıyorsunuz?

Güzelliğime çok düşkünüm. 20 yaşından beri cildime çok iyi bakıyorum. Maske yapıyorum evde. Saunaya, hamama gidiyorum. Bol su içiyorum. Haftanın 5-6 günü de spor yapıyorum. ■ Şimdi sizde hiç estetik yok mu? Kiekleştirecek.

‘AYRILDIKTAN SONRA MADDİ OLARAK KÜÇÜLDÜM’

Boşandıktan sonra hayatınız nasıl değişti?

Maddi anlamda küçüldüm ama manevi anlamda hiçbir şeyimi kaybetmedim. Çocuklarım, dostlarım, sevdiklerim yanımda. Yolum açık, önüme bakıyorum. O da evlendi. Herkes mutlu olsun. Benim kimseyle bir derdim, alıp veremediğim yok.

■ 19 yıl boyunca Erdal Bey’in çapkınlıklarına maruz kaldınız. Neden ayrılmak için bu kadar beklediniz?

Yaptıklarını hiç gözüme gözüme sokmamıştı. Hep inkar ederdi zaten. Ben de o zamanlar sevdiğim için göz ardı ettim bazı şeyleri. Ama sonunda bardak doldu. Herkesin bir sınırı var. Taş değilim ben de!

Ayrılık çok sancılı oldu mu?

Bitmiş bir evlilikti zaten. Sevgi bittiği zaman evlilik de biter. O yüzden zor olmadı.

■ Boşanalı 2 yıl oldu ama sizi kiremiyoruz.

Hayatımda biri yok. Olsa zaten söylerim.

■ Biri olsa, eski eşiniz nasıl bakar bu duruma?

Herkes kendinden sorumlu, kincesi olduğunu sanmıyorum.

■ Tekrar evlenmeyi düşünür müsünüz?

Daha gencim. Doğru insanı bulursam elbette evlenirim. İyi, inançlı ve dürüst biri...

■ Ayrıldıktan sonra maddi sıkıntıya düştüğünüz söylendi. Hatta evliliğinize bir şans vermek için Erdal Bey’i aradığınız yazıldı...

Hiç öyle bir şey yok!

‘BOŞANDIKTAN SONRA ESKİ EŞİMLE GÖRÜŞMEM’

■ Eski eşiniz Erdal Acar’la görüşüyor musunuz?

Ayrıldık artık, neden görüşelim ki? Çocuklarımız da büyüdü. Boşandıktan sonra arkadaş olarak görüşmek bana göre değil.

‘SEKSİ DEĞİL, ERKEKSİYİM'

Bir modacı olarak giyinirken nelere dikkat edersiniz?

17 yıldır bu işi yapıyorum ama bazen “Terzi kendi söküğünü dikemez” durumları bende de olmuyor değil. Eskiden “İlla şu ayakkabı olsun, o çantayı alayım” derdim. Yıllardır o kadar çok ürünle iç içeyim ki, artık rahatlık ve sadeliğe kaçıyorum. Spor ayakkabı, jean, tişört yetiyor.

■ Asla giymeyeceğiniz ya da kullanmayacağınız şey var mı?

Çok dekolte bir elbise asla giymem. Hiçbir zaman seksi görünümlü bir kadın olmadım. Bazı kadınlar vardır, dişilik akar her hareketinden. Ben daha erkeksiyim.

"KADINLAR BANA 'BOYUNA POSUNA KURBAN OLAYIM' DİYOR"

■ Kadınlar mı erkekler mi sizi daha çok seviyor?

Kadınlar. Yolda çevirip “Ben sizin hayranınızım” diyorlar. Sosyal medyada da daha çok kadınlar benim için yorum yapıyor. “Boyuna posuna kurban olayım” diyenler var.

■ Kıyafete çok para harcamadığınızı biliyorum.

Her yerden alışveriş yaparım. Pazardan çocuklarıma pijama da alıp giydirdim. İkinci el kıyafet de alırım.

■ 20 TL’ye aldığınız jean’i hala giyiyor musunuz?

Evet. Geçenlerde kapüşonlu sweatshirt aldım, 30 TL’ye. Herkes çok beğendi. Dünyanın en pahalı markalarını giy, yakışmadıktan sonra... Tevazu gösteremeyeceğim; çuval giysem yakışıyor bana (gülüyor).

■ Annelik nasıl gidiyor?

Kızım Cansu 20, oğlum Eremcan 17 oldu. Arkadaş gibiyiz. Her zaman tatlı sertimdir. Çocuklarıma bağırıp çağırmam.

'40''LI YAŞLAR ŞAHANE'

42 yaşındasınız. Erkeğin 50’li, kadının 40’lı yaşları dönüm noktasıymış. 40’larınız nasıl?

“Kadın 40’ından sonra kendini daha iyi tanır” sözü doğruymuş. Ne istediğini biliyorsun, kabullenişe geçiyor, farkındalık kazanıyorsun. En şahane, en verimli dönemimdeyim. Bu maneviyatla da alakalı.

■ 2 kez umreye gittiniz. Namaza da başladığınızı duydum.

Çoktandır kılıyorum. Böyle şeyleri dallandırıp budaklandırmayı sevmiyorum. Umreye gittiğimde de arkadaşım beni çekip paylaşmıştı.

■ Nasıl bir deneyimdi?

Çok güzeldi ama önemli olan döndüğünde nasıl bir insan olduğun. Ben orda içime döndüm, kendimi dinledim. “O ne der, bu ne der?” diye yaşardım. Şimdi kendim için yaşamayı benizden kimseyle sorunum yok, herkesi affettim.

Haberin Devamı