Dünya Hijyen Günü

Geçtiğimiz pazar, ilginç bir etkinliğe katıldım: Dünya Hijyen Günü etkinliği... Davet mektubu ilk geldiğinde şaşırmıştım “Allah Allah, böyle bir gün mü var?” diye... Gazetecilik refleksiyle küçük bir araştırma yaptım. Ne dünyada ne de Türkiye’de böyle bir gün var. Sonra organizasyonu düzenleyenlere dönüp sorunca onlar da “Evet” dediler, “Böyle bir gün yoktu. İlk defa bu yıl kutlanmaya başlayacak. Üstelik Türkiye bu özel günün kutlanmasına liderlik etmiş olacak”... Peki ama neden böyle bir güne ihtiyaç var?

Aslında özel günlerin hepsinde olduğu gibi bazı sosyal olaylara, sağlık sorunlarına dikkat çekmek isteniyor. Bu özel günde yapılan etkinlikler ve düzenlenen panellerle amaç, daha sağlıklı bir yaşam sürmek, daha da önemlisi hastalanmamak için önlem almak. Yani temizliğe dikkat etmek. Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen panele Avrupa Hijyen Konseyi Başkanı Prof. Dr. John Oxford konuşmacı olarak katıldı. Konuşmada bana ilginç gelen bir-iki bölüm oldu. Bunları sizinle paylaşmak istiyorum. Ev temizliğinde tuvalet en pis yer kabul ediliyor ve özellikle dikkatle temizleniyor. Oysa yapılan araştırmalar gösteriyor ki evin en çok mikrop depolayan yerleri küvet kenarları, buzdolabının içi ve mutfakta kullanılan havlular.

Türk Pediatri Kurumu da bu özel güne destek vermişti. Panele katılan çocuk doktorları da temizliğe dikkat çekerken ‘nereye kadar hijyen’ mesajını da vermeyi unutmadılar. Hijyenin bir takıntı haline gelmemesine dikkat çektiler. Aşırı temizliğin yararlı bakterileri öldürüp başka hastalıklara neden olabileceğini, bu nedenle temizliğin de kararında yapılması gerektiğini belirttiler. Biz bunları öğrenirken çocuklar ne mi yaptı? Onlar da Esma Sultan’ın alt katında kurulan atölyelerde oyun oynadı ve altı adımda doğru el yıkamayı öğrendiler. Hatta akşam bana “Anne sen kısa yıkadın, biraz daha sabunlaman lazım” diye ders bile verdiler!

(22.01.2011 tarihli Cumartesi Postası'ından alınmıştır.)