Dibe vurduk

Türk insanının yapısı gerçeklerin hep uzağında kalıyor. Çok çabuk havaya giriyoruz. Avrupa’nın en iyi üçüncü takımıyız dedik. Demek ki, kendimizi kandırmışız. O turnuvada üçüncü olmak ayrı şey, Avrupa’nın en iyi üçüncü takımı olmak ayrı şey. Avrupa’nın iyi takımları sıralamasına girebilmemiz için istikrar lazım.

Maalesef şimdiye kadar milli takımı çalıştıran hiçbir hoca bu istikrarı yakalayamadı. Sadece hocalar mı suçlu? Kesinlikle hayır. Bizim futbolcularımız turnuvalarda çok başarılı. Maçlar öncesi 15 gün kamp onların motivasyonu için iyi geliyor. Ama bu eleme maçlarında bir türlü konsantre olamıyorlar. Bu yüzden de üzüntü çekiyoruz. Bosna Hersek bizim çırağımız bile olamaz.

Biz bu çırağı yenip kendi göbeğimizi kendimiz kesemedik. 10 gündür hayal kuruyoruz. Estonya, Bosna Hersek’ten puan alacakmış ardından İspanya da Bosna’yı yenecekmiş. İşte Türk kafası. Futbolumuz dibe vurdu. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş da dahil. Bu kadar yıldız futbolcuları var, Avrupa Kupası’nda başarı yok. Yeniden yapılanmamız lazım. Fatih Terim, Levent Kızıl, Mahmut Özgener’in gitmesi sorunu çözmez.

Fatih Terim tabii ki bekleneni veremedi. En azından milli takım formasını rekabete açmadı. Gençleri, milli takıma kazandırmadı. Daha hâlâ Nihat, Ceyhun ve Yusuf’tan medet umuyor. Bizim tanıdığımız Fatih Terim bu değil. Devrimci Fatih Terim gitmiş yerine duygusal birisi gelmiş.

Yine de üstüne basa basa söylüyorum; Türkiye’nin yetiştirdiği en iyi teknik direktörlerden biridir Terim. “Ermenistan maçından sonra yönetimle görüşeceğim, kararımı açıklayacağım” demeye hakkı yok. Türk insanına söz verdi; “2012 Avrupa Şampiyonası’nda hem kupa getireceğim hem yeni bir takım yaratacağım” diye.

Duygusallığı bırakacak, sözünü tutacak Fatih hoca. En büyük tehlike ise Türk insanı, milli takımdan soğudu. Terim bu sevgiyi tekrar kazandırmalı.