Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2. Futbol Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapamamasıyla ilgili sert açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Ülkemize henüz olimpiyatları getirememiş olabiliriz ama burada dönen dolapları da biliyorsunuz. Maalesef çok ciddi dolaplar dönüyor. Hakkımız olduğu halde olimpiyatları vermiyorlar. Dönen dolapları anlatmayacağım" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Futbol dünyasının kıymetli temsilcileri, değerli sporcular sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. İkinci Futbol Zirvesi'nin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Katkı sağlayan tüm herkese teşekkür ediyorum. Sunumlarıyla zirveye katkı sunacak herkese teşekkür ediyorum. Türk futbolunun daha iyi ileri gitmesi için Kulüpler Birliği'nin gösterdiği ilgiyi yakından takip ediyorum. Sporun özellikle futbolun kaynaştıran, farklı kimlikleri ve hikayeleri bir araya getirdiğini çok iyi biliyoruz. Futbol çok farklı anlamlara sahiptir. Rekabetin yanında fedakarlık, centilmenlik vardır.

"ÖYLE FUTBOLCULAR VARDIR Kİ..."

Açık ara mağlup olan dünya futbolunun marka takımlarının rövanşlarda nasıl kazandığını görüyoruz. Ben bugün bir Şeref stadını bir de Vodafone Arena'yı düşünüyorum nereden nereye. Bu imkanların hiçbirine sahip olmayan kulüplerimizin olduğunu da biliyorum ama Türkiye nereden nereye geldi görmemiz lazım. Futbol görsel bir ziyarettir. Öyle futbolcular vardır ki biz onları sadece yetenekleriyle değil aynı zamanda dürüstlükleri, efendilikleriyle de hatırlarız. Kaleci Lastik Ömer'in ifadesiyle gözlerin bile yakalaması güç olan şiddetle şut çeken Metin Oktay'ı, Fenerbahçe ile özdeşleşesen belki de dünyanın en kabiliyetli futbolcularından Lefter'i böyle hatırlıyoruz.

FUTBOL-SİYASET BENZERLİĞİ

Hayatımın her aşamasında futbolun bana kazandırdığı vasıflardan çok istifade ettim . Siyasetin temelde futbol ile birçok ortak noktası olduğuna inanıyorum. Spor gibi siyasetin de özü rekabettir. Futbol gibi siyaset de aşk ve adanmışlık olmayınca sürdürülebilir bir iş değildir. Futbolun da bir inadı vardır. Hocam bana öyle derdi, 'Oğlum topu yiyeceksin' derdi. Hırsı inadı anlatıyordu.

SPOR YATIRIMLARI

Geçtiğimiz 14 yılda Türkiye'yi 3 kat büyüttük. 3 bin 400 dolardan 11 bin dolara çıkardık. En büyük yatırımı yaptığımız alanlardan biri de spor. Gençliğimizde koskoca İstanbul'da eli yüzü düzgün saha sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. 1994 yılında İBB Başkanlığını devraldıktan sonra alt yapıyı geliştirmek için yoğun emek verdik. Bugün Türkiye spor alt yapısında gerçekten çok önemli bir konumda bulunuyor. Cumhuriyet tarihimizde 2002'ye kadar yapılan toplam spor tesisi sayısı 1575 iken biz 10 yılda 1924 yeni tesis ilave ettik. Genelleme yapıyorum. Sadece 12 tane olan atletizm pisti sayısını 52'ye çıkardık.

"OLİMPİYATLARI ÜLKEMİZE GETİREMEMİŞ OLABİLİRİZ AMA DÖNEN DOLAPLARI BİLİYORSUNUZ"

19 Mayıs Stadı'nı yıkıp 35-40 bin kişilik bir stad yapmayı planlıyoruz. Başkent'te örnek bir stadyumumuz yok. İstanbul şuanda güzel bir noktaya geldi. UEFA standartları gereği bu statlarda atletizm pisti bulunmuyor. Ülkemize henüz olimpiyatları getirememiş olabiliriz ama burada dönen dolapları da biliyorsunuz. Maalesef çok ciddi dolaplar dönüyor. Hakkımız olduğu halde olimpiyatları vermiyorlar. Dönen dolapları anlatmayacağım.