Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Anadolu Yayıncılar Derneği üyelerine hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkel'e yüklenerek, "Hollanda'nın yanındayım' diyorsun. Sen Hollanda'nın yanında mısın, ben de hakkın ve halkımın yanındayım" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Biz Anadolu basınını Kurtuluş Savaşı'ndan biliriz. Biz Anadolu basınını tek parti dönemine karşı verdiği demokrasi mücadelesinden biliriz. Biz Anadolu basınını kıt imkanlara rağmen fedakarlıkla yürüttükleri faaliyetlerinden biliriz. Biz Anadolu basınını iyi biliriz. Daima da takdirle yad ederiz. Yerel basının gücünü tirajla ölçmek doğru değildir. Uydu ve telif masrafları için bu durumun da göz önünde bulundurulmasını faydalı görüyorum. Aynı şekilde kamu ilanları... Yerel basının varlığını sürdürmesini ancak bu şekilde sağlayabiliriz.

MERKEL'E SERT ELEŞTİRİ: HOLLANDA'NIN YANINDAYIM DİYORSUN...

Kendi ülkesini yurtdışına şikayet edenlerle mücadelemizi sürdüreceğiz. Adam geliyor, tam bir ajan terörist. Neymiş basın mensubu. Bir ay Almanya Başkonsolosluğunda misafir ediliyor. Şansölye 'Bizim burada çifte vatandaş olan bir gazetecimiz var. Bunu bırakmanızı istiyoruz' diyor. Ben sizden 4500 PKK'lı teröristin iadesini istedim, verdiniz mi? 'Yargı bakıyor' diyor. Bizde de bırakın yargı baksın. Onunla ilgili kararı da bizde yargı verir. Çünkü bizde yargı bağımsızdır, karışamayız. Mahkemeye çıktı ve tutuklandı. Süreç böyle devam edecek. Sen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, bakanlarına kapını kapatıyorsun. Hollanda'da atını, itini vatandaşlarımın üzerine süren 'Hollanda'nın yanındayım' diyorsun. Sen Hollanda'nın yanında mısın, ben de hakkın ve halkımın yanındayım.

"ELEŞTİRİYE AÇIĞIM AMA..."

Batı ülkeleri bizi sürekli basın özgürlüğüne uymamak ve gazetecileri hapise atmakla suçluyor. Sizin özgürlüğünüz, özgür bir ülke olan Türkiye'nin cumhurbaşkanına diktatör diyecek kadar siz örgürsünüz benim ülkemde ise kendi cumhurbaşkanına her türlü hakareti edenlere biz en ufak bir müdahalede bulunmayacağız ama yargıya gitme hakkını da kullanmayacak mıyız? Müsade et de yargıya gitme hakkımızı kullanalım. Çünkü ben hukuki yolları aramak zorundayım. Eleştiri başım gözüm üstüne ama hakaret asla! Sen beni eleştir bunlardan istifade ederim ama hakaret olduğu zaman ona tahammül edemem. Bu gazeteciler listesini verin dediğimizde kim biliyor musunuz? Yurt dışı için söylüyorum. İçlerinde katilden, çocuk istismarcısına herkes var sadece gazeteci yok. Mesela geçenlerde ülkemize 149 tutuklu ismin bulunduğu liste geldi. Bunlardan 144'ü terörden tutuklu.

"BU ÜLKEDE PARLAMENTER DEMOKRASİ HİÇ OLMADI"

Türkiye önemli bir yol ayrımında. Ya mevcut sistemle devam edeceğiz ya da cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeceğiz. Geçtiğimiz 14 yılda başbakan ve cumhurbaşkanı olarak ülkemizin yönetim sisteminin artı ve eksilerini çok iyi bilen birisiyim. Bizzat yaşayarak gördüğümüz eksiklerden yola çıkarak yeni sistemin en doğrusu olduğuna karar verdik. Bu ülkede parlamenter demokrasi hiç olmadı. Parlamenter demokrasiyle vesayet sistemi uygulandı. 15 Temmuz gecesi yaşananlar bu değişimin ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gösterdi. Meclis'te AK Parti ve MHP'li arkadaşlarımızın ortak gayretiyle bir halk oylaması süreci başlatıldı ve referanduma karar verildi. Buaradaki arkadaşlarımın her birinin 18 maddelik metni baştan sona okuduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleşiyor. Ama ana muhalefetin başındaki zat hala birleştirildiğini bilmiyor.

"MUHALEFET TEK ADAMLA YATIP KALKIYOR"

Yalanın en büyük panzehiri gerçeklerdir. Tek bir iddia konusundaki görüşlerimi ifade edeceğim. Muhalefet tek adamla yatıp kalkıyor. Bunlar okumadıkları, okuduklarını da anlamadıkları için, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, tek adam sistemini karıştırıyorlar. Yürütmedeki çokbaşlılığın ortadan kaldırıldığı sistemdir. Bunların dillerinden düşürmediği tek adam rejimi 1923'te kapandı. Her şeyden önce Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokratik bir sistemdir. Cumhurbaşkanı halkın yüzde 50 + 1 oyuyla seçiliyor. Her 5 yılda bir sandık ortaya geliyor.