Yazgülü Aldoğan Çok tehlikeli hareketler bunlar
HABERİ PAYLAŞ

Çok tehlikeli hareketler bunlar

Haberin Devamı

İki yanlış bir doğru etmiyor. Hollanda ile yaşanan krizin nedeni, Hollanda’da yarın yapılacak olan seçimle, bizde 16 Nisan’da yapılacak olan referandumdaki oy hesabı. Hollanda, çarşamba günü sandığa gidip oy verecek.

Yabancı düşmanlığını arttırdıkça oylarını da arttıran ırkçı rakibi Wilders’e koltuğu kaptırmak istemeyen Başbakan Rutte, Başbakan Yıldırım’a, “seçimden sonra gelin” demiş, hatta mümkünse gelmeyin. Bizim ısrarımızın altındaki maksat, Hollanda’daki Türk kökenli ve referandumda oy kullanacak bir kaç bin kişiye propaganda yapmaktan çok kriz çıkarmak mıdır?

Başbakan Yıldırım, 4’ünden önce mümkün görünmüyor demiş ve Dışişleri Bakanı’nın uçağına iniş izni verilmemişken, Aile ve Sosyal Yardım Bakanı’nın kara yoluyla ve haber vermeden gitmesi ne anlama gelir? Hollanda yetkilileri bakanın topraklarına habersiz girdiğini anlayınca yolunu kesip konsolosluğa girmesini önlüyor. Sonrası zaten rezalet: Polisler, köpekler, atlar, coplar, demokrasiye aykırı müdahale ve bakanın araba içideki direnişi. TC tarihinde ilk kez bir bakanın sınırdışı edilmesi, utanç verici.

Ama sonuca bakarsanız, AKP’li İzmir Milletvekili Kocabıyık’ın ağzından, EVET’ler iki puan artmıştır. Muhtemelen Hollandalı ırkçı politikacının oyları da öyle! İstiklal’deki Hollanda Konsolosluğu’na güvenliğe rağmen bir göstericinin girip bayrağı indirmesi ve tekbir getirerek Türk bayrağı çekmesi de diplomatisi ve güvenlik açısından korkutucu, o adam yangın da çıkarabilirdi?

Bu kriz her iki ülkenin de isteyerek tırmandırdığı bir krizse aradaki ekonomik ilişkiler, her iki tarafta çalışan, yaşayanları, turizmi hiç mi düşünen yok, piyasalar ne oldu, hiç mi akla gelmiyor? Politika uğruna, köpek tarafından ısırılan gence bile yazık değil mi, insanın hiç mi kıymeti yok?

Çok tehlikeli hareketler bunlar

Hollanda polisi göstericilere köpeklerle müdahale etti.

Yurtdışında propaganda yasağı

Aslında iyice tuhaf olan durum da Türk siyasetçilerinin yurtdışında propaganda yapmalarının yasak oluşu. Üstelik de bu yasağın bizzat Ak Parti tarafından 2008 yılında seçim yasasına konmuş olması.

Bir zamanlar CHP’yi engellemek için koydukları bu karara başta kendileri uymuyorlar. Bu kez CHP, MHP’nin mantığıyla, hukuki olmayan uygulamaları hukuğa uydurmak için yasayı değiştirmeyi teklif ediyor ve “Yurtdışında propaganda yasağı kaldırılsın” diyor.

Yurt içinde propaganda yasağı

Avusturya, Almanya, Hollanda, hatta şimdi Danimarka ve İsveç’te yaşanan, yaşanmakta olan engellemeler, bakanların EVET çalışmalarına yönelik. Ve bu engellemeler, demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğü, seyahat özgürlüğü gibi çok haklı isteklerle tepki görüyor.

Ya yurt içindeki engellemeler? Hayır propagandası yapmak isteyen MHP’li muhaliflerin, Saadet Partililerin, Birleşik Haziran Hareketi üyelerinin referandum çalışmaları güllük gülistanlık mı? İstedikleri salonlarda, sokakta, meydanda çalışma yapabiliyorlar mı? Yanıtını siz verin!

Avrupa’da yükselen trend, ırkçılık

İşin acıklısı Avrupa çatırdıyor. Her ülkenin kendi içinde sağcı, ırkçı hareketler giderek yükseliyor. Bunun nedeni de yabancı düşmanlığı, islam düşmanlığı. Özellikle Suriye, Libya, Pakistan gibi islam ülkelerinden gelen göçmenler, Hıristiyan Avrupayı kaygılandırıyor. Çünkü iş bulmak, refah ve özgürlük için Avrupa’ya gelen müslüman göçmenler, bu ülkelerdeki özgürlük ortamını yaşamak isterken kendi yaşam biçimlerini de sürdürmekten vazgeçmiyor.

Çok tehlikeli hareketler bunlar

Tam tersine, dışlandıkları, gettolaştıkları ve kendi aralarında yaşadıkları için daha da muhafazakarlaşıyor, radikal islama kayıyorlar! Bir kazan kazan durumu yaşamak isterken kaybet kaybet durumu. Hem kendileri kaybediyor, hem içinde yaşadıkları toplum, hem tüm Avrupa! Biz nasıl artan Suriyeli nüfustan rahatsız oluyorsak, Avrupalı da artan müslüman göçmenden rahatsız oluyor. Sonunda insan hakları kaybediyor!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder