Haluk Bilginer, Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden. Nuri Bilge Ceylan’ın bu yılki Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye kazanan filmi ‘Kış Uykusu’nun başrol oyuncusu. 1999’da kurduğu ‘Oyun Atölyesi’nde sahnelediği oyunlar her zaman kapalı gişe oynuyor.

HAZIRLAYAN: SERAL CUMALI

Haluk Bilginer, 5 Haziran 1954’te İzmir’de sigortacı Tahsin Bey ile Bedriye Hanım’ın 3 çocuğundan ortancası olarak dünyaya gelir. Haluk Bilginer çocukluğunu bir röportajında şöyle anlatır: Mutlu bir ailede, mutlu bir çocukluk geçirdim. 3 kardeşiz. Ben ortadakiyim. Ağabeyim ve kızkardeşim var. Lise sona kadar İzmir’deydim. Ailem hâlâ İzmir’de. Üç şey olmak istemiştim liseye kadar. Kimya mühendisi, doktor ve oyuncu. Bu üçünün alakası yokmuş gibi görünüyor. Fakat hepsinin kökünde yatan şey merak. Doktor olsaydım, kanserin tedavisini bulmak için çalışacaktım. Çocukluğumda masal kitabı değil ansiklopedi okurdum. En sevdiğim oyuncağım mikroskobumdu. Parmağımı iğneyle delerdim, kana bakardım. Her şeyi öğrenmek isteyen meraklı bir çocuktum, hatta takma adım ‘meraklı’ idi... Oyuncu olmanın ilk şartı meraktır. O dürtü vardı bende, kimyager ya da doktor olmadım, oyuncu oldum...”

Kızdırmak için taklit yapardı

Kalabalık bir ailede büyüyen Haluk Bilginer, ağabeyini çileden çıkarmak, babaannesini kızdırmak, arkadaşlarını işletmek için taklitler yapar,. Zeki Müren gibi şarkı söyler, Erbakan’ın, Süleyman Demirel’in taklidini yapar. Babaannesinin Rumelili şivesini taklit eder. Apartman boşluğunda zamansız ezan okuyup oruç bozdurur,namaz saatlerini şaşırtır. Kızları telefonda kız sesi taklidi yapıp işletir, randevu verir, sonra kızları takip edip dalga geçer. İzmir Türk Koleji son sınıfta tiyatro koluna girer. Demokrat İzmir gazetesinin düzenlediği Liselerarası Tiyatro Yarışması’nda en başarılı öğrenci seçilir. Aradan yıllar geçer. Bu yarışmanın jürisinde bulunan Ragıp Haykır’ın davetiyle bir yıllığına devlet tiyatrosunda çalışır. Haluk Bilginer Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’ndenmezun olur. 1980’de İngiltere’ye gider; Londra Müzik ve Drama Sanatları Akademisi’nde (LAMDA) bir yıl ileri tiyatro eğitimi görür. İngiltere’de birçok tiyatro oyununda, müzikalde, televizyon dizisinde ve filmde rol alır. 1987’de ‘Gecenin Öteki Yüzü’ adlı filmin çekimi için İstanbul’a gelir. Zuhal Olcay ile de bu filmin setinde tanışır. 1992’de Londra’da evlenirler... Oyunculuğunu sinemadan çok tiyatro sahnesinde sürdürmek isteyen Haluk Bilginer, 1990’da Ahmet Levendoğlu ve Zuhal Olcay ile Tiyatro Stüdyosu’nu kurar. Bir yangın bütün emekleri kül eder. Ama yangının küllerinden 1999’da İstanbul’un Moda semtinde ‘Oyun Atölyesi’ doğar...

Aşk bitince ilişki de bitiyor...

Haluk Bilginer bir röportajında; “Aşk olmadığı yerde ilişki de biter. Hatta bitmelidir. Ben ömür boyu evliliklere inanmıyorum. Evlilik asla ömür boyu olmamalı. İlişki yürümüyorsa derhal bırakılmalı. Mutlu değilsen bırakıp gideceksin” der... Bu düşüncesini hayatında da uygular. Haluk Bilginer 12 yıllık eşi Zuhal Olcay’dan 2004’te boşanır. Çünkü Aşkın Nur Yengi’ye aşık olmuştur. Haluk Bilginer, Aşkın Nur Yengi ile henüz Zuhal Olcay ile boşanmadan önce başrol oynadıkları ‘Cesur Kuşku’ dizisinde aşk yaşamaya başlamıştı. Haluk Bilginer ile Aşkın Nur Yengi’nin ilişkisi 2005’te Ömerli’deki evinin balkonunda sabah kahvaltısı yaparken çekilen fotoğrafla belgelenir. Haluk Bilginer, 6 yıl evli kaldığı ve kızı Nazlı’nın annesi Aşkın Nur Yengi’den de 2012’de ayrılır. Bu ayrılığın nedeni olarak da Zerrin Tekindor’a aşık olması konuşulur... Haluk Bilginer, şimdi Zerrin Tekindor’la hem hayatını hem sahneyi paylaşıyor...

(1 HAZİRAN 2014 TARİHLİ POSTA KARNAVAL EKİNDEN ALINMIŞTIR.)