Giriş
Dört yıl önceydi. Derin’i uzun süren bir soğuk algınlığı nedeniyle, çocukluğundan beri takip eden doktoruna götürdüm. Kadir Bey her zamanki gibi detaylı muayenesini yaparken ağzından hiç de beklemediğim sözler çıktı: “Kalbinde değişik bir atım var, daha önce böyle bir atıma hiç rastlamamıştım”. Soğuk algınlığı için gitmiştim! Böyle bir şey işitmek yerine “Biraz limon, biraz bal... Hastalığı bir-iki güne geçer” cevabını duymak istiyordum. Şok geçirdim. Karalar bağladım ama belli etmedim. Hemen, önce güven duyduğum Kalp Cerrahı Bingür Sönmez’e gittim. O da bana Çocuk Kardiyoloğu Prof. Dr. Aygün Dindar’ı önerdi. 4 yıldır kontroldeyiz.
İlaç almasını gerektiren, aktivitesini, yaşam stilini kısıtlayan önemli bir sorunu yok. “Büyük ihtimalle ergenlikte geçecek” diyor doktorumuz. Ama düşünüyorum da ya önemli bir sorun olsaydı ve ben bunun farkına varmasaydım! İşte bunun için Prof. Dr. Bingür Sönmez’in bir önerisi var; “3 yaşına geldiğinde çocuğunuzu bir kardiyoloğa götürün; kalbinde doğuştan bir sorun olmadığına mutlaka bakılsın”. Bu aşamada belirlenen sorunların tedavisi, ameliyatla veya ilaçla mümkün olabiliyor çünkü. Ardından ikinci kontrol için 10 yaş önemli.
O yaştaki çocuğun mutlaka kan yağlarına, şekerine ve tansiyonuna bakılmalı. Üçüncü kontrolün ise 20’li yaşlarda yapılması gerekiyor. Gerçi o zaman çocukluktan çıkmış oluyor ama yine de sizin koca bebeğiniz olmaya devam edeceğine göre bu süreçte onu yalnız bırakmayacağınıza eminim. Daha sonraki kontroller 30 ve 40’lı yaşlar için geçerli. Hem çocuğunuz hem de kendi sağlığınız için kalbinize iyi bakmanız gerekiyor. Bu da kontrollerle mümkün. Herkese sağlıklı haftalar diliyorum.
(23.10.2010 tarihli Cumartesi Postası'nan alınmıştır.)
