Hakan Çelik CHP’de yaşananlar
HABERİ PAYLAŞ

CHP’de yaşananlar

Haberin Devamı

Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki son tartışmada ben Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun haksızlığa uğradığını düşünüyorum.

Türkiye’de partilerin geleneğinde var, siyaset lider çevresinde şekilleniyor. Bu CHP’ye özgü bir durum değil. Buna karşın CHP parti içi demokrasiye ve farklı seslerin kendisini ifade edebilmesine önem veren bir yapıda.

Kemal Kılıçdaroğlu bu özgürlük alanını sınırlayacak birşey yapmadı, tam tersine arkadaşlarına yeni alanlar açtı. İlave sorumluluklar almak istemelerini olgunlukla karşıladı. Ayrıca son seçimde adayların bazıları ön seçimle belirlendi, bu sayede tabanın sesinin daha çok duyulması hedeflendi.

CHP içindeki bazı isimler Kılıçdaroğlu’nun referandum sonrasındaki tavrını etkisiz ve cesaretsiz bulduklarını söylüyorlar. Kılıçdaroğlu’nun ne yapması bekleniyordu, halkı sokağa mı çağırmalıydı?

CHP liderliği itirazlarını yaptı, Yüksek Seçim Kurulu’na başvuruldu, Anayasa Mahkemesi yolu zorlandı, şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) süreci deneniyor.

Daha ne olacak?

Cumhuriyeti kuran bir partiden kimse hukuk dışında çözüm arayışlarına girmesini beklemesin.

Bütün siyasi partilerin merkeze yöneldikleri bir ortamda bunun tersi beklentiye girmek CHP’yi marjinalleştirir, Türkiye kaybeder.



Selin Sayek Böke de modern, çağdaş ve iyi eğitimli bir bilim kadını portresiyle partiye davet edildi ve sözcülük gibi çok önemli göreve getirildi. Keşke sert bir açıklama yapıp istifa etmeden önce bir kez daha düşünseydi.

CHP’de deneyimi ve iletişim becerisi yüksek birçok insan varken sözcülük görevinin siyasette görece yeni bir isim olan Böke’ye verilmesi Kılıçdardoğlu’nun kendisine duyduğu güvenin de göstergesiydi. Bu nedenle ben Böke’nin ayrılışını acele alınmış ve duygusal bir karar gibi okudum.

Fikri Sağlar’ın “tek adam” eleştirisi çok sert ve lideri teşkilatlar nezdinde zor durumda bırakacak bir çıkıştı. Kılıçdaroğlu da aynı tonda karşılık verip bu yönde itirazı olanları “kapının önüne koymaktan” söz etti. Bu da Kılıçdaroğlu stilinin dışında, ağır bir ifade.

Deniz Baykal’ın üst üste yaptığı açıklamaların da Kılıçdaroğlu’nu sıkıntıya soktuğunu düşünüyorum. Baykal gibi duayen bir isim açıklamalarının parti içinde ve dışında nerelere gidebileceğini iyi hesaplamalıydı.

CHP bu süreci kötü yönetmeye devam eder ve iç tartışmalarda boğulursa 16 Nisan sonrasında siyasette yeni bir çıkış arayışında olan kitlelerin umudu olamaz.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder