Giriş
Kurt Seyit ve Şura’nın (Star TV) İstanbul halleri işgal yılları psikolojisini anlatması açısından bana göre etkileyici. Ama yine de plato havası dizinin üstünden bir türlü kalkmıyor... Belki bu yüzden karakterler baştan savma bir sinema filmindeki gibi dizinin çeşitli yerlerinden sırıtıyor... Memlekette dizi sektörü büyüse de mekanlar aynı kaldığı için mesela iki yıl öncesinin dönem dizilerinden birinin konağını başka bir dizide de görebiliyorsunuz. Haklı olarak bu tuzağa “Kurt Seyit ve Şura” da düşüyor...
[[HAFTAYA]]
Tüm bunlar benim gibi sektör titizliğiyle takip eden izleyici kesiminin dışında toplam izleyicinin de dikkatini çeken ayrıntılar... “Kurt Seyit ve Şura”da özellikle İstanbul bölümlerinde görkem anlamında ciddi bir seviye düşmesi var. Ve sanki Seyit de İstanbul’un suyundan içince kendisinden yıllar sonra doğacak olan Kuzey’in müjdecisi gibi bir havaya büründü... Gözlerimiz konakların birinden aniden çıkacak bir Cemre ya da Güney bekler oldu. Ya da ben bize enjekte edildiği üzere yüksek eşikten düşmenin kafa travmasını yaşıyorum. Hangisi acaba?
Polat Jack’i fena döver!
Şu sıralarda süper kahramanlar arasında ciddi bir kapışma yaşanıyor. Maç Amerika’nın süper kahramanı Jack Bauer (‘24’ isimli efsane dizinin ana karakteri) ile bizim “Kurtlar Vadisi Pusu”nun (atv) ölümsüzü Polat Alemdar arasında geçiyor... Her iki süper kahramanın da artı ve eksileri yan yana dizildiğinde açıkçası Jack ağabeyimiz biraz zayıf kalıyor. Hatta bizim görkemli çalışma ofislerinden evlerine kadar uzanan servetinin yanında “evsiz adam” muamelesi bile görüyor... Sanırım bu rekabetteki ana ayrıntı bir şekilde gözlerden kaçtı. Jack eni konu bir ölümlü. Asıl Polat Alemdar golü tam da bu çataldan geliyor. Bizim adam yemiyor, içmiyor, tuvalete gitmiyor ve dahası ölmüyor be birader. O yüzden her daim büyüksün Polat ağabey!
Hem anasına hem oğluna...
Show TV ekranına itibar getirip henüz reyting getiremeyen “Analı Oğullu” dizisinin bana göre ciddi bir sıkıntısı var... Dizide kullanılan mizah dili popüler kültürün sıkı bir takipçisi olmanızı gerektiriyor. Hem siyasetten hem magazinden hem de TV dünyasının manşetlerinden haberdar olmanız gerekiyor... Çünkü “Analı Oğullu” diyalogları içinde dakika başına iki gönderme yaşanıyor. Göndermeler hafta içi ne konuşuluyorsa onun üzerine, ne izleniyorsa onunla ilgili... Ama ekran karşısına gündemden habersiz sadece kafa dinlemek için geçiyorsanız işte o an izleyende bir boşluk duygusu oluşuyor. Sanırım izleyiciyi kaçıran da bu detay... Artık dizi yazmak da izletmek de eşit oranda düzey gerektiriyor. Yoksa taraflardan birinin canı hakikaten sıkılıyor. Bir nevi platonik ilişki diyeceğimiz bu tuhaf bağdan!
O SES ÇOCUKLAR BAŞLIYOR!
“Survivor”un akabinde yayına girecek olan “O Ses Çocuklar” yarışması yine Acun Ilıcalı imzasını taşıyacak ve Star TV’de son Acun işi olacak... Açıkçası bir paket halinde çekilen yarışmanın tulum çekimleri son buldu. Yayıncılar kimin finalde olup olmadığı hakkında ser verip sır vermiyor... Yarışma hakkında en net bilgi, yıllarca çeşitli ekranlarda çocuklara program yapan Jess Molho’nun sunucu olacağı. Jüride mutlaka Acun da vardır. Gerisi mi; Acun’da kadrodan çok ne var canım?
Dudaklardaki reyting var ya!
Dizilerde en çok konuşulan meselelerin başında gelen şey iki karşı cinsin, iki imkansız aşkın, iki sevip de kavuşamayanın ne zaman öpüşeceği!.. Dizilerde reytingi zirveye taşıyan şey de bu merakın bir şekilde giderildiği anın kendisinden başka bir şey değil... Üşenmeyip araştırdım ve bugüne kadar ekranda efsane olmuş öpücüklerin listesini reyting bazında tuttum. Ortaya çıkan öpüşmenin ateşinden kaynaklı sıralama şöyledir; Bugüne kadar en yüksek reytingi Behlül ve Bihter (Aşk-ı Memnu) ikilisinin yasak aşkın anayasasını yazdığı o ünlü öpüşmeleri almış... İkinci sırada Emir ile Feriha’nın geçtiğimiz yıl son bulan “Adını Feriha Koydum” isimli dizideki ilk busesi duruyor... Üçüncü sıraya biraz eskilerden “Aliye” dizisinde Deniz ile Aliye’nin dudaklarının buluşması anını koyuyoruz...
BİNBİR GECE DE UNUTULMAZ!
“Binbir Gece” isimli dizide Şehrazat ve Onur’un ilk öpücüğü de ciddi bir reyting toplayarak listede yerini buluyor... “Ezel” isimli dizide Ezel’in aşk ve nefretle bağlı olduğu Eyşan’ı ilk öptüğü an dizinin kopup gittiği ana da denk geliyor aynı zamanda... Bu sezon birkaç kez yaşanmasına rağmen her seferinde “Karadayı” dizisinin reytingine cila çeken Feride ile Mahir öpüşmesini de yabana atmayalım... Ve biraz daha genç işi sayabileceğimiz “Kara Para Aşk” karakterlerinden Ömer ile Elif ve “Medcezir” dizisinden Mira ile Yaman’ın öpüşmeleri de yaman reyting toplamış, meraklısına duyurulur...
