Cumartesi Postası 'Bundan bir şey olmaz' denilen çocuklardandım

'Bundan bir şey olmaz' denilen çocuklardandım

Paylaş
'Bundan bir şey olmaz' denilen çocuklardandım

Sarp Apak, son yılların en yetenekli genç oyuncularından. 'Kavak Yelleri'ndeki Güven karakteriyle 'aileden' oldu. Tanışınca gördüm; yüzündeki o muzip ifade, her an bir fırlamalık yapacağını düşündürten bakışları rol değil, yapısı

SERAL CUMALI

scumali@posta.com.tr

Sarp Apak bir ünlüyle aşk yaşamak istemiyor. Star edasıyla dolaşmıyor. Ayrıca... İyisi mi lafı uzatmayayım...

İşletmeci olmayı planlarken anneniz, teyzeniz ve yengeniz konservatuvara başvuru formu almış, tiyatro hayatınız başlamış. Bu üçlü hayatınızda önemli midir?

Çok. Anaerkil bir aileyiz. Annem otoritesi, vizyonu, bilgisiyle hayatımın en büyük parçasıdır. Babam da öyle. Ailesine bağlı bir adamım. En haşin ergenlik yıllarımda bile ailemle ilişkilerimi iyi tuttum.

Neden işletme okumak?

Ülkemizdeki milyonlarca genç gibi ben de ne istediğimi bilmiyordum. ‘Arabamı verirler, benzinimi, telefon faturamı öderler’ diye basit bir fikir yürüttüm. Zaten hemen vazgeçtim.

Nasıl oldu?

Babam mühendis, annem edebiyat öğretmeni. “Oğlum ne olmak istiyorsun, biz sana fabrika, dükkan bırakamayız, kusura bakma” dediler. “Estağfurullah, ne kusuru” dedim! Üniversiteye girmek için bir özel dersten diğerine giriyordum. Annem üzüle üzüle iki sene seyretmiş, sonra o başvuru formunu getirdi.

Siz ne dediniz?

“Tamam şakacıyız, espri, taklit yapıyoruz ama herkesin karşısında yapamam” dedim. Tiyatrocu bir tanıdığımız “Bu bir hayat biçimidir, istiyor musun?” diye sorunca, “Ailem ‘bu çocuk ne olacak’ stresinden kurtulsun, isteğim bu” dedim. İnsanların bana inançsızlığından yorulmuştum! ? Nasıl bir çocuktunuz? Fena bir çocuk değildim ama konuşkandım, konsantrasyonum dağınıktı, hareketliydim. Aslında “Bundan bir şey olmaz”, “Bir baltaya sap olabilecek mi?” denilen çocuklardandım.

Yetenek sınavına girdiniz mi?

Sınav çok zordu. İlk defa resmi bir başarı kazandım. Annem önayak oldu ama herkes, “Çocuk banklarda mı ölecek?” diyordu. Eski starlarımız yaşlılıklarında bize umut verecek şeyler yapmadılar, aileler ‘gençlik ve güzellik bitince bu işler de biter’ stresindeler. Robert De Niro, Şener Şen nasıl hâlâ var? İnsan kendini geliştirirse bu işten her yaşta para kazanır.

‘Plajda’ filminde kadın kılığına girdiniz. “Beni bozar” diyeceğiniz roller var mı?

Yok. Beni bozacak tek şey, kötü senaryo olur. İyi yazılmış bir senaryoda bir gay’i, bir kadını ya da toplumun asla tasvip etmeyeceği bir şeyi oynamaktan çekinmem. Ayakları yere basan, ahlaklı bir çalışma ise her şey olurum.

Bir süredir film çevirmiyorsunuz, neden?

“Abi ne işin var o filmde” denilsin istemiyorum. O yüzden bekliyorum. Çünkü işlerin seyirciye saygısı azaldı. İş, “Bunlar bundan anlıyor”a geldi. O zaman “Hep beraber beğeniyi yükseltelim” diyorum.

Oyuncu enflasyonu da var...

Herkes oyuncu oldu, biraz iş çığrından çıktı. Ama biz bu işin çehresini değiştireceğiz. Oyuncu olmak kolay olmayacak. Olduğunuzda da saygı göreceksiniz. O günler gelecek!

Saygı görmeme durumu mu var?

Eskiden “Oyuncuyum” dediğimde “O da lazım” diyorlardı. Kendimizi kötü hissettiriyorlardı. Şimdi CEO’lar tanışmak istiyor. Gurur duyuyorum bununla.

İlişkileriniz nasıldır?

Hep uzundur. “Bir süre ilişkim olmayacak, kendimi tekrar keşfedeceğim” desem de hemen bir duyguya kaptırmayı seviyorum.

Evlilik ve çocuk size yakın düşünceler mi?

Şu an değil. Küçükken “İlerde ne olmak istiyorsun?” denildiğinde “Eşimi ve çocuğumu güldürmek istiyorum” derdim. Böyle bir mutluluk tablosu vardı kafamda. Ama evlenip çocuk yapacağım kişiyi bulmak kolay bir şey değilmiş. 29 yaşındayım, 22’mdeki kadar cesur değilim. Şu anda biriyle yaşamaktan daha çok çekinirim. Ama günün birinde tabii ki evleneceğim ve çocuk yapacağım.

Sevgiliniz var mı?

Yok şu ara, bekarım! 3.5 senelik bir beraberliğim oldu, çok güzel şeyler yaşadım. Ama anlayış kaldırmayan bir tempomuz var. Belki de insanlar onun için bu sektörden biriyle birlikte oluyor.

Yoğun tempo sorun mu oluyor?

Geçen sene 11 ay İzmir’de kaldım. Paramı kazanıyor, işimi yapıyordum ama özel hayatımı bir sene tamamen askıya almak zorunda kaldım. Gerçek dünyada da bu kırıcı olabiliyor.

Büyük kırgınlık yaşadınız mı?

Kimseyi kırmadığımı düşünüyorum. İnsanları mutlu etmeyi severim.

‘Kavak Yelleri’nde aşk üçgeninde kalınca geri çekildiniz. Siz ne yaparsınız?

İnsanların seçimlerine değer veririm. Bir insanı beni sevmesi için zorlamam. O insan beni seçtiyse bütün enerjim ve kalbimle orada olurum. Ama kafamda bir soru işareti varsa hiç laf sokmadan, en efendi şekilde geri çekilirim. İnsanı zorlamak tarzım değil. Bazıları kopara kopara sonuç alır, ben hiç öyle olmadım. İstediğim kişi beni istediyse oldu. İş hayatında da öyleyim.

Magazincilere yakalanınca hep güleryüzlü davranıyorsunuz. Diğer ünlüler gibi rahatsız olmuyor musunuz?

Bir insana kötü davranmak, sebebi ne olursa olsun kırmak, içimden gelmiyor. Ayrıca normal bir gencin hayatındaki şeylerin dışında bir şey yapmıyorum. Yapsam, ben de strese girerim.

Ünlü biriyle aşk yaşadığınızı duymadım...

Evet, olmadı, doğru söylüyorsunuz.

Bu bir seçim mi?

Aşk engel olunmaz bir duygudur, kime aşık olacağınızı bilemezsiniz. Ama özel dünyama çekildiğimde işi konuşmak, 7 gün 24 saat oyunculuk duygusuyla yaşamak istemiyorum. Gerçek dünyaya çabuk dönmek istiyorum. O yüzden dışarıda durmayı seçiyorum.

(19.02.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)

4

Haberin Devamı