Giriş
Eğer Çözüm Süreci Treni’nin bir vagonuna da CHP binseydi hatalara müdahale edecek ve rota hiç aksamayacaktı. O günlerde bunu çok yazdım. Haddim olmayarak dedim ki CHP’lilere: - Sizi içeri almasalar bile, yapışın vagonlardan birine, takılın peşlerine. Çünkü Kürt Meselesi, Tayyip Bey’in şahsi meselesi değil.
[[HAFTAYA]]
Fakat hayır. CHP, meydanı boş bırakınca, hem ortaya denetimsiz bir mekanizma çıktı hem de sürece CHP karşıymış gibi bir izlenim doğdu... Halbuki bu bir “takım oyunu”dur. Beraber oynanır, beraber kazanılır.
Buna rağmen... CHP eğer isterse dışardan müdahil olabilir hâlâ... Evet... Hâlâ olabilir. Ona sen karışma deseler bile, bal gibi karışabilir. Memleket hepimizin değil mi? Fakat CHP böyle yapmıyor... Bir kusur, bir kabahat ya da süreçte bir eksik gedik buldu mu, ortalığın tozunu attırıyor. Bol bol Tayyip Erdoğan’ı silkeliyor. Halbuki sürece yardım edebilir... Etmiyor. Sonra da Kürtler’den oy bekliyor.
Efendim bizi bilgilendirmediler. Öcalan’la ne konuşuldu, ne verildi, ne alındı, haberimiz yok. Nasıl dahil olalım sürece? Bunu kabul etmem. Zira, bilgi verilmedi ama masaya neler yatırıldığını sağır sultan bile duydu. Bu bakımdan, mazereti bırakmalı ve CHP, resmi Kürt Politikası’na katkıda bulunmalıdır. Öyle bir yerdeyiz ki, yüksek sesle şimdi sunacağı her öneri sürece takviye getirecektir. Bilmem ki kimden neyi esirgiyor?
Not: Bayrağı indiren çocuk, aslında onu yakmak istemiş. Keşke yakaydın be çocuk. Hiç değilse ışığında aydınlanırdın.
