Şirin Sever Beyaz atletli Prensim!
HABERİ PAYLAŞ

Beyaz atletli Prensim!

Haberin Devamı

Yılların beyaz atleti de siyasetin diline düştü ya, inanılır gibi değil. Türkiye’de her tür obje, her tür kavram nasıl bu kadar büyük hızla ve kolaylıkla kutuplaşmanın, ötekileştirmenin, ayrımcılığın sebebi olabiliyor anlamak zor. Yıllardır babalarımızın giydiği kolsuz atlet söz konusu ya!

Gerçi yeni jenerasyon, o baba yadigarı atleti çoktan attı sırtından. Zira atlet giymek pek cool sayılmıyor artık. Hele gömleğin altından belli olması kimi insanlarda infial yaratıyor! Ben de sevmiyorum o görüntüyü açıkçası; tıpkı kısa kollu gömlek giymek gibi, kösele pabucun içine beyaz çorap giymek gibi nahoş bir hal.

Beyaz atletli Prensim

Ama Kemal Kılıçdaroğlu yaşında bir adam için değil! O yüzden Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü sırasında verdiği atletli poz, neden bu kadar büyütüldü anlamak mümkün değil.

Evet bir genel başkanın vereceği poz bu olmamalıydı, pek de şık bir hal değil ama bizim fıtratımızda bu atlet olayı varken, kim kime niye bu kadar tepki gösteriyor anlamak mümkün değil. Hele söylendiği gibi niye ‘vatandaşa hakaret’ olsun ki? Ayrıca genç popçulara bakın, beyaz atleti seksi bulanlar da var. Ayşe Hatun Önal ‘Beyaz Atletli’ diye şarkı bile yapmış. Son günlerin en moda şarkısı bu! “Beyaz atletli prensim Kafan mı karışık, Herkese goy goy Postayı bana koy, kime diyorum?” diyor şarkıda. Yani birileri ille de posta koyacaksa, başka mevzular bulmalı kanımca.


HAYAT KURTARAN FREN

Geçenlerde Muğla’da Köyceğiz yollarındaydım... Volvo’nun yeni modeli XC60’ı denedik bir grup otomobil meraklısı olarak. 2-3 saati aşan test sürüşü sayesinde bir araç kendi kendini nasıl kullanır onu gördüm! Şaka değil, bu aracın öyle özellikleri var ki; sizi şaşkınlık içinde bırakıyor.

En önemli özelliği, ancak bir insanın sahip olabileceği dikkat ve güvenli sürüş teknikleri. Araç içi konforunu hiç saymıyorum bile! Diyelim ki daldınız ve fren yapmanız gereken yerde yapmadınız, araç sizin yerinize fren yapıyor.

Dikkatiniz dağınıkken şeritten çıktınız; sizi görsel ve işitsel olarak uyarıyor. Farkında olmadan yan şerit ihlali yaptığınızda, destek sistemi sizi şeritte tutuyor. Resmen direksiyonun direnciyle karşılaşıyorsunuz. Arkadaki kör noktaları sensörler ile algılayabiliyor. Yani siz sollama yaparken kör noktadaki araç için sizi uyarıyor. Asfalttan arazi yollarına geçtiğinizde, aracın yerden yüksekliği anında değişebiliyor. O yoldan çıktığınızda da otomatik olarak konforlu moda geçiliyor.

Hedef kazaları azaltmak Yıl: 23


Yukarıda anlattığım gibi, Volvo XC60’ın özelliklerini deneyimleyince bu araçla duygusal bir bağ kuruyorsun. Tam da bu nedenle, duygusal bir reklam filmi çekilmiş olması şaşırtmıyor. Reklamda küçük bir kız.. Okulun ilk günü annesiyle konuşuyor. “Korkuyorum” diyor; ürkek ve telaşlı.

Annesi onu yatıştırmak için okulda kuracağı dostlukları, onu bekleyen hayatı anlatıyor.

Kız tek başına okula doğru giderken, gelecekteki hayatı da ekrandan geçiyor. Bu sırada bir Volvo XC60 sürücüsü de eşzamanlı olarak yolda ilerliyor. Dökülen kahvesi ile ilgilenirken önüne çıkan bu minik kızı görmüyor.

‘Eyvah çarpacak’ diye panik oluyoruz ama araç anında fren yapıyor. İşte markanın hedefi bu: “Yeni bir Volvo’da gerçekleşecek kazada, kimse hayatını kaybetmeyecek ya da ağır yaralanmayacak.” İddialı ama bu aracı kullanırken bunu iliklerinize kadar hissetmek mümkün.


Bayramın tadını çıkarın

Yine yeniden uzun bir bayram tatiline girdik… Yine İstanbul’da kalanlar ile yazın son demlerini tatil yerlerinde çıkaranlar ‘kim daha iyi yaptı?’ tartışmasında. Gidenleri bilmem ama bu kez sakin İstanbul’un tadını çıkaranlardanım. Yapacaklarım belli, size de öneririm…

■ Yollar bomboş. İstanbul’da tadını çıkara çıkara otomobil kullanın, uzak köşelere gidin…

■ Kilyos’ta 23 bin metrekarelik Suma Beach’te ya da Şile’de deniz keyfi yapın. Mesela Sedef Adası. Şahane yemekler yiyin, denize atlayın...

■ Havuz keyfi yapın. Pahalı diye düşünmeyin, tatile para akıtmadınız madem, bir günlük bu keyfi hak ettiniz!

■ ‘Hava soğudu, ne havuzu’ diyorsanız, atın kendinizi bir SPA’ya. Ritz Carlton otelinin SPA’sı, kese ve masajı on numara. Kış gelmeden arının, vücuttaki kiri pası atın.

■ Sahilde balık sofrasına oturun, ormanlarda korularda koşun, kitapçıları dolaşıp kitap alın, sinemada güzel fimler var, serin serin kurulun film izleyin. Herkese iyi tatiller...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder