Gündem Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Terörden zarar gören çiftçilerin borçları erteleniyor

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Terörden zarar gören çiftçilerin borçları erteleniyor

Paylaş
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Terörden zarar gören çiftçilerin borçları erteleniyor

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkari illerinde terörden zarar gören çiftçilerimizin borçlarının ertelenmesiyle ilgili bir karar bugün Bakanlar Kurulumuz tarafından imzalandı." dedi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplanan Bakanlar Kurulunun ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Kurtulmuş, terörden zarar gören illere yönelik çalışmalara ilişkin, "Diyarbakır, Mardin, Şırnak ve Hakkari illerinde terörden zarar gören çiftçilerimizin, tarımsal kooperatiflerin ve tarım işletmelerinin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesiyle ilgili bir karar bugün Bakanlar Kurulumuz tarafından imzalandı." dedi.

"Kabul edilebilir değildir"


Alman İstihbarat Teşkilatı Başkanı Bruno Kahl'ın açıklamalarını değerlendiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Alman İstihbarat Teşkilatı Başkanı Bruno Kahl'ın 15 Temmuz darbe teşebbüsünde FETÖ izine rastlanmadığını ya da Türkiye'nin FETÖ'nün bu işin arkasında olduğuna dair ifadelerinin inandırıcı, ikna edici olmadığını söylediği cümleler gerçekten hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir. FETÖ'nün bu işin arkasında olduğunun ispat edilebilmesi için 250 kişinin değil 250 bin kişinin mi ölmesi gerekirdi?"

Kahl'ın açıklamalarının FETÖ'ye arka çıkmak anlamına geldiğine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bunun hangi akla hizmet söylenmiş bir söz olduğunu anlamakta zorlandığımızı ifade etmek isterim. Bu, bir adım daha Türkiye karşıtlığını ileriye götürmek, FETÖ'ye tamamıyla arka çıkmak demektir. SPD'nin başbakan adayı olacak olan Sayın Schulz'un söylediği sözler de gerçekten kabul edilebilir sözler değildir. Bütün bunları bir telaşla söylenmiş, Türkiye'nin referandum kampanyasına ilişkin, burada 'evet' çıkmamasına ilişkin bir telaşla söylenmiş sözler olarak kabul ettiğimizi de ifade etmek isterim."

"Açıkça kınadığımızı bir kere daha ifade ediyoruz"


PKK'nın hem Almanya tarafından hem Avrupa Birliği tarafından resmen uluslararası terör örgütleri listesine alınmış bir örgüt olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Bu örgütün, açıkça posterleri, sloganları ve pankartlarıyla Türkiye karşıtı bir gösteri yapmasına müsaade etmek ama bir takımın iş birliği anlaşmalarında taraf oldukları Türkiye'nin bakanlarına herhangi bir toplantı izni vermemek hiçbir standarda uymaz, hiçbir akıl, izan ve insaf ölçülerine sığmaz. Dolayısıyla da bu tavrı da kabul etmediğimizi, bu tavrı da hiçbir şekilde sineye çekmediğimizi, bu tavrı açıkça kınadığımızı bir kere daha ifade ediyoruz."

"Avrupa kıtasını kötü bir gelecek bekliyor"


Avrupa'nın tedbir alması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yakın komşumuz, dostumuz, müttefikimiz hemen yanı başımızda olan Avrupa kıtasını çok kötü bir gelecek bekliyor. Tedbirleri alalım, bu tedbirleri almanın yolu yabancılarla dostluk içerisinde yaşamaktır. Avrupa, bu anlamda fikir ve gönül coğrafyasını genişletebilmek potansiyeline sahip olmaktır. Bunu yapmazlar faşist, ırkçı, aşırı sağcı söylemlere teslim olurlarsa zarar görürler, söylediğimiz budur. Rencide etmek için söylemiyoruz. Akıllarını başlarına alsınlar, tedbirlerini alsınlar. Çok yakın tarihindeki Avrupa'nın o kanlı günlerini hatırlasınlar."

"Oy verecek olan bizim vatandaşımız"


Anayasa değişikliğine ilişkin referanduma Avrupa'nın tavrını eleştiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki 16 Nisan referandumundan Blick gazetesine ne Bild gazetesine ne? Niye İsviçre'yi, Almanya'yı ilgilendirir? Niye Almanya'daki, Hollanda'daki, İsviçre'deki bazı siyasetçileri ilgilendirir? Türkiye'de 'hayır' da verecek olan bizim vatandaşımızdır, 'evet' de verecek olan bizim vatandaşımızdır. İsviçre'de bir halk oylaması yapmıyoruz ya da Almanya'da bir halk oylaması için gazetelerinizin manşetlerini o halk oylamasında şu ya da bu tarafa tahsis etmiyorsunuz. Bu, açık bir şekilde Türkiye'nin iç işlerine karışmaktır, Türkiye'deki siyasi gelişmelere burun sokmaktır. Bunları kabul etmediğimizi, anlayışla karşılamadığımızı bir kez daha ifade etmek isterim."

AA