'Azar' ölüm oldu

Musa Arslan’ın dramını dün Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil köşesinde aktardı. İzmir Aliağa’ya bağlı Kapıkaya Köyü’nde yaşıyordu Musa Arslan. 1 aylıkken annesi evi terk etmişti. Babasıyla bir çiftlikte çobanlık yapıyordu. Taşımalı eğitimle okuyordu. Yenişakran’daki okula gidiyordu. Çok çalışkandı.

Şoförün suçlaması yıktı

4 aile Musa’yı evlatlık istemişti. Babası vermemişti. 11 Eylül 2008’de servis minibüsüne binmek için asfalt rampaya çıkmıştı Musa. O gün okullar açılıyordu. Servis şoförü İsmail Tüylüoğlu azarlamıştı Musa’yı: “Niye bu yokuşta bekliyorsun, senin yüzünden fren patladı. Biraz yürüyüp düzlükte dursana be çocuk!” Yenişakran’a 4 kilometre kala servis minibüsü dereye uçtu. 4 öğrenci öldü. Musa ve 23 öğrenci yaralandı.

Sürekli kabus gördü

Ölenler arasında Musa’nın en yakın arkadaşı Hidayet Gergin (15) de vardı. Musa, şoförün suçlamasını unutamadı. Arkadaşları onun yüzünden mi ölmüştü? Kabuslar gördü Musa. Bu yüzden ilköğretimden sonra okuyamadı. Bunalıma girdi. Aklından çıkmadı şoförün suçlaması. Arkadaşlarını, özellikle Hidayet’i çok özlemişti. İçli çocuktu Musa, onurlu... Laf bir kulağından girip diğerinden çıkmazdı, yüreğine dokunurdu.

Anma töreninde fenalaştı

“Düz yolda dursaydım arkadaşlarım ölmeyecekti” düşüncesi Musa’nın aklından çıkmıyordu. 11 Eylül 2009 kazanın yıldönümüydü. Hidayet’in mezarı başında anma töreni vardı. Musa törende gözyaşlarını tutamadı, fenalaştı. Yok artık bu acıyı daha fazla taşıyamayacaktı. Musa, canı ciğeri Hidayet’in mezarından ayrılıp çiftliğe gitti.

Şoföre 10 yıl hapis verildi

Tavana bağladığı ipi boynuna geçirip intihar etti Musa. Öte yandan... Bilirkişi en fazla 12 yaşında olması gereken servis minibüsünün 15 yaşında olduğunu, frenlerin kazadan çok önce patladığını tespit etti. Şoföre 10 yıl hapis verildi. 14 yaşında hayattan ayrılan Musa’nın hiçbir suçu yoktu kazada.