Yazgülü Aldoğan Asıl olan adalet midir, suçlu bulmak mı?
HABERİ PAYLAŞ

Asıl olan adalet midir, suçlu bulmak mı?

Haberin Devamı

FETÖ darbe girişimi davalarında bir süratlenme görülüyor. Anlaşılan bağımsız ve tarafsız yargımıza bitirin artık bunları denildi. Hatta hakimlerin bir hafta içinde mütalaa istedikleri, savcıların yetiştiremeyiz demelerine rağmen gün verildiği söyleniyor.

Davaların uzun sürmesi, tutuklu sanıklar ve yakınları için peşin kesilmiş cezadır, eziyettir ama aceleye getirilmiş savunmalar ve sanık lehine olan ama reddedilen her tür masumiyet ispatı kanıt ve belge gösterimi de söz konusu olduğunda, mahkumiyet kararlarının da önceden belli olup olmadığı şüphesini uyandırır.

Erlerle öğrenciler

Davalar pek çok ilde ve değişik mahkemelerde, dolayısıyla medyanın izlemesi de çok zor oluyor. AKP milletvekilleri ve görevlileri, hatta müşteki avukatları arasında oturarak mahkeme heyetine görünüyor.

Yargılananlar ise o gece ortalıkta bulunup toplanan çoğu er, öğrenci, düşük rütbeli çavuş ve astsubay. Rütbeliler ana davada, ama çoğu kaçak. Emekli Korg. Şanver’in Habertürk TV’de Kübra Par’a yaptığı açıklamalar kimi şaşırttı? O gece Moda’da kızının düğünü olan Korgeneral Mehmet Şanver.

Savcıya verdiği ifadede halen görevde olan ve ihbar ettiği isimleri medyaya söylemiyor haklı olarak. Ama bu ifade bile, FETÖ darbe girişimi davalarında günah keçisi olarak, hiç bir irade ve yetkileri olmayan gençlerin müebbet hapislerle geleceklerinin yakılıp ellerin temizlenmeye çalışıldığını düşündürtmüyor mu? Örneğin Ferizli’de görülen davada, tanık olarak dinlenen polislerin hepsi aynı ifadeyi veriyor.

Videolara bakılmalı

O polisler ki hâlâ ortada dolaşan videolarda, gece yarısında karakola kendi ayaklarıyla gelen askerlerle oturup çay içiyor, onları linçten koruyor, sabah TEM gelene kadar dostlar.

Ama mahkemede sabaha karşı askerleri arazide yakaladıklarını söylüyorlar? Asıl olan adaleti sağlamak olmalı. Ankara’da görülen Kara Harp Okulu davasında 60 eski askeri öğrenci, olay tarihinde bütünleme sınavı için bulundukları ve delillerin toplandığı gerekçesiyle tahliye edildi. 19 ay sonra adalet mi? Yine de sevindi garipler. Çünkü hâlâ yatıyor olabilirlerdi!

Maçın en iyi oynayanı seyircisiydi!

Beşiktaş seyircisine, on binlerce kişilik o muhteşem koro ve koreografilerine nasıl hayran kalmayayım? Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde, kupanın en önemli adayı Bayern Münih’le eşleşmesi baştan şanssızlıktı tabii, şampiyon var, şampiyon var.

Tabii hemen yenilgiyi kabullenmedik, gittik oynadık, bir de seyirci yasağı varmış ya, uslu uslu oturduk tribünde, ama daha ilk dakikalardan itibaren takır takır yiyince golleri, bitse de gitsek daha fazla rezil olmadan durumları.

7 yerli futbolcu

Maçın elbette bir rövanşı var. Oğlum, “Dersini almadın mı, yine mi gideceksin?” dedi. Evet dedim, bu futbol sadece erkeklere bırakılmayacak kadar ciddi bir iş! El atmak gerekiyor.

Hem, ne o öyle hepsi yabancı futbolcu, ne yerli, ne milli bu takım, bari seyircisi yerli olan bir yerde izleyeyim! Nitekim, statta seyirci şahane. Maç değil, konser gibi.

Takımlar sahaya çıktı, Beşiktaş seyircisi bile şaşırdı, ilk kez 7 yerli ve milli futbolcu! Sakalımız yok ama dinliyorlar demek! İlk 17 dakika bir de güzel oynadılar ama golü de yediler.

Üzüldük, ama pes etmediler. Maça asıldılar, Münih’dekinden de iyi oynadılar. Ne var ki attıkları şutların kaleye girmesi için atıldığına çok emin değilim! Öylesine.

Caner’in iyi oynadığına ve bunu benim bile anlamama niye şaştınız? İkinci yarıda daha başlar başlamaz kendi kalemize topu sokunca millet dilini yuttu! Daha fazla rezil olmadan şu maç bitse psikolojisine yine girdim.

Sarman renk kattı

Neyse ki sonra şaşkın bir Sarman, olaya renk katmak istedi ve sahaya girdi. Bütün futbolculardan daha hızlı koşarak dikkatleri üzerine çekti. Maç durdu.

Almanlar sahaya giren bu muhteşem kediye bayıldı! Maçın sonunda, neyse bitti artık çok rezil olmadık derken bir gol daha yedik mi! Pes. Maç gerçekten 90 dakika.

En iyi oynayan kimdi derseniz seyirci! Tribünlerde ne şarkılar söyleniyor, biraz ayıp ama ne hareketler yapılıyor! Hele toplamda 8 gol yemiş bir takımın antrenörüne, “Bu taraftar seninle gurur duyuyor” diye tezahürat yapmak için gerçekten çok kibar olmak gerekiyor.

Kimseye Çarşı’ya karşı laf ettirmem arkadaş! UEFA da kızmış gürültüye, rakip takımın antrenörü bile bayıldı ayol!

Sıradaki haber yükleniyor...
holder