Mehmet Ali Birand Arınç, olaydan kötü kokular alıyor
HABERİ PAYLAŞ

Arınç, olaydan kötü kokular alıyor

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile dün birkaç saat süreyle başka konuları da kapsayan bir birlikteliğimiz oldu. Tabii iş ister istemez döndü dolaştı suikast girişimine geldi. Arınç’ın neler söylediğini televizyonlardan ve gazetelerden okumuşsunuzdur. Ben size onun neler söylemediğini anlatacağım, kendi gözlemlerimi paylaşacağım.

Tekrar ediyorum, aşağıda okuyacaklarınız Arınç’ın ağzından çıkmadı. Bunlar benim gözlemlerim.

Başbakan Yardımcısı, Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamayı tatmin edici bulmuyor. Eski bir deyimle “zırva tevil götürmez” (saçma sapan boş bir düşünceyi, eylemi haklı göstermeye kalkışmak yanlıştır) anlamına gelen bir tutum içinde. Evinin etrafındaki askerlerin başka bir görevle orada bulunduğu gerekçesine de inanmıyor. İleride gerçekleştirilebilecek bir girişimin hazırlığı olabileceği kanısında.

Haberin Devamı

Arınç, işte bundan dolayı bir an önce bu konunun iyi bir şekilde soruşturulup gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyor.

Bu güvensizlik bitirilmeli

Bütün bu olayda beni en rahatsız eden nokta iktidarla Türk Silahlı Kuvvetleri arasındaki genel güvensizlik havasının bir türlü giderilememesidir. Bir ülkenin silahlı kuvvetleri bir açıklama yapıyorsa bu açıklamaya inanmak gerekir. Bir ülkenin silahlı kuvvetleri kamuoyunu yanıltamaz, yanıltmaz. Ancak, gelin görün ki, bizde TSK ne kadar açıklama yaparsa yapsın artık inandırıcı olamıyor. Bu gidişin devamı Türkiye’nin güvenliğini dahi tehdit eder bir noktaya gelebilir. Bu vahim bir durumdur. Ne yapılıp edilip, bir an önce güvensizlik ortamı giderilmelidir.

‘Türkiye Avrupa’da değilse, Kıbrıs nerede?’

Avrupa Birliği dönem başkanlığı bu ay sonunda İsveç’ten İspanya’ya geçiyor.

İsveç’e, özellikle Dışişleri Bakanı Carl Bildt’e bu ülkenin bir teşekkür borcu var.

Dönem başkanlığını aldıktan sonra, daha önceki politikalarını aynen sürdüren İsveç, görev süresince de Türkiye’nin tam üyelik projesini aslanlar gibi savundu. Hele, Carl Bildt’in bir çıkışı var ki, sizlere bahsetmeden edemeyeceğim.

Biliyorsunuz, başta Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy olmak üzere, bir kesim var ki, sürekli şekilde Türkiye’nin Avrupalı olmadığını söylerler. “Küçücük bir bölümü (Trakya) Avrupa’da bulunan Türkiye’yi coğrafi açıdan Avrupalı sayamayız” derler. Bu seslerin Avrupa Parlamentosu’nda hatta Komisyon veya Konsey toplantılarında da tekrarlanması üzerine Carl Bildt’in tepkisi çok ilginç:

Haberin Devamı

“Türkiye’yi Avrupalı saymıyorsunuz. Sadece Trakya’nın Avrupa’da bulunmasını ve geri kalan bölümün yani Anadolu’nun Avrupa dışında olmasını sebep gösteriyorsunuz. O zaman ben size şu soruyu sormak isterim: Eğer Türkiye Avrupa’da değilse, alkışlarla tam üyeliğe kabul ettiğimiz Kıbrıs’ın neresi Avrupa’da?”

Bu yaklaşım şimdiye kadar kimse tarafından akıl edilmemiş, kimse tarafından ortaya atılmamıştı. Bu gerçeği herkese hatırlattığı için, teşekkürler Carl Bildt...

Sağlık Bakanlığı çok hata ediyor...

Sağlık Bakanlığı çok hatalı bir karar verdi. Domuz Gribi’nden ölenlerin sayısının bundan böyle açıklanmayacağını duyurdu. Halkı paniğe sürüklememek için böyle bir adım atıldığı söylendi. Bu kararda ben, Başbakan’ın parmak izini görür gibiyim. Zaten başından beri Sağlık Bakanı Recep Akdağ, tüm başarılı çalışmalarına rağmen, kendini Başbakan’a bir türlü beğendiremedi.

Haberin Devamı

Başbakan, aşı olmayacağını söyledi ve aşı kampanyasına ağır bir darbe vurdu. MHP’li Osman Durmuş kadar olmasa dahi, kafaları karıştırdı. Bakanıyla aynı görüşte olmadığını söyleyerek, kuşkuları arttırdı.

Başbakan, ölü rakamının açıklanmasını istemediğini de bir ara söylemişti. Demek ki, kararda da Erdoğan’ın parmak izi var.

Ancak, hata edildi. Bundan böyle fısıltı gazetesi baskıya geçecek. Farklı niyeti olanlar, şimdi “İktidar yasakladı. Zira korkuyorlar. Anadolu, Domuz Gribi’nden kırılıyor. Ölü sayısı binleri aşıyor” yalanını seslendirecekler.

Siz, doğruları açıklayamadığızdan dolayı toplumun kafasında derin soru işaretleri yaratacaksınız. Bu iş bütün dünyada böyledir.

Bilgiyi sakladığınız, enformasyonu ve diyaloğu kıstığınız oranda, spekülasyona çanak tutarsınız. Fısıltı gazetesini de hiçbir şekilde yasaklayamazsınız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder