Ankara Avrupa şehirlerini solladı

Ankara Avrupa şehirlerini solladı Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) İstanbul’da yapılan zirvesi, şehrin gelecekte bölgenin finans üssü olmasıyla ilgili tartışmayı bir kez daha gündeme getirdi.
Normal koşullarda herhangi bir şehrimizin önemli bir faaliyetin merkezi olmasına ancak sevinebiliriz. Söz konusu olan İstanbul olunca bir kez daha düşünmek gerekiyor.
İstanbul son yıllarda inanılmaz bir büyüme, hatta taşma yaşıyor. Devam eden göç nedeniyle her yıl İstanbul’da binlerce yeni konut yapmak gerekiyor, alt yapı, hastane, okul vb. inşaatı derken şehir nefes alınamaz hale geldi. Bugün pek çok ilçede inşaat yapacak yer bile bulmak imkansız.
Ankara’daki mevcut finans kuruluşları İstanbul’a taşındığında şehrin iş ve insan yükü bir kat daha artacak. Oluşacak yeni cazibe alanları kendi nüfusunu beraberinde getirecek.
Dünyada büyük etkinliklerin belli bir şehre toplandığı başka örnekler var. İngiltere’de Londra, Fransa’da Paris gibi. Ama İngiltere’de Manchester, Glasgow ve Edinburg gibi şehirlerin varlığı Londra’nın yoğunluğunu dengeler. Fransa’da da Lyon ve Marsilya, Paris’in yükünü hafifletir. Almanya örneğini hiç vermiyorum çünkü orada şehirler arasında muhteşem bir dağılım var. Mesela Berlin ve Hamburg’un yanında Frankfurt, Münih, Düsseldorf, Köln ve Essen gibi eşit seviyede gelişmiş en az 10 şehir sayabilirim.
Ama biz İstanbul’a Londra ve Paris’in en az iki katı kadar insan yığdık ve bu yoğunluğu artıracak hatalı adımları atmaya devam ediyoruz. Bir süre sonra İstanbul’un hiçbir şey yapacak hali kalmayacak.
Önemli finans kurumlarının Ankara’yı terk etmesi bana göre bir hatadır. İstanbul her ne kadar daha çekici bir cazibe noktası gibi görünse de Ankara yaşam kalitesi açısından daha iyi durumda. Üniversite ortamından sağlık sistemine kadar daha rafine seçeneklere erişmek mümkün. Örneğin ben artık zorunda kalmadıkça İstanbul’da hastaneye gitmemeye çalışıyorum, Ankara’yı tercih ediyorum. Çünkü İstanbul’un en iyi hastanelerinde bile insanı yoran ve sağlık hizmetlerinin kalitesini düşüren bir kaos var.
Ankara’da son yıllarda şehircilik alanında önemli başarılar elde edildi. Bu çerçevede yeni bir gelişme daha yaşandı. Ankara, Avrupa Konseyi’nin şimdiye kadar sadece Viyana ve Lahey’e verdiği ödülü kazanmayı başardı. Büyük ödülü 10 Ekim Cumartesi günü başkentte düzenlenecek törenle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek alacak. Ankara’nın Avrupa şehirlerini sollayarak aldığı ödülü Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Luis Marie de Puig verecek.
İşte bu nedenle diyorum ki Anadolu’da başka kentleri cazibe merkezine dönüştürelim. Ankara’yı belli alanlarda uzmanlaştırıp dünya çapında bir şehir haline getirmek ve desteklemek varken her şeyi İstanbul’a taşımak şehircilik açısından çok kötü bir fikir. Çünkü bu gidişle üçüncü köprünün ardından çok geçmeden dördüncü köprü ihtiyacı doğacak.