Akıllı olmak

Hep düşünürdüm.
Gelmiş geçmiş 59 hükümetten hiçbiri niçin bir açılım yapmamış acaba diye.
Tevekkeli.
Belâlı bir şeymiş meğer.
Kimse maceraya atılmamış.
Şimdiye kadar kimse arı kovanı’na çomak sokmamış. Haddini bilen siyasetçiler, kendi boylarını aşan bir işe kalkışmamış.
Akıllı adamlarmış.
*
Demek ki statükoculuk sağlam bir sigorta.
Kıbrıs, Rum, Kürt, Ermeni... Ne varsa var, hiçbirine dokunmayacaksın. Bırak, aynen kalsın.
İşte Turgut Özal...
Körfez Savaşı’nda 1 koyup 3 almaya kalktı, burnundan geldi. Bir daha da tövbe etti, karışık işlere burnunu sokmadı.
Yoksa ne açılımlar açardı o. Açmadı.
O bile açmadığına göre, öbür başbakanlara hiç şaşmıyorum zaten.
- Açılım da neymiş?
Başa belâ.
Tevekkeli.
Kimse tırnağını oynatmamış.
Akıllı adamlarmış.
*
Nasıl ki 28 Şubat bin yıl sürecekmiş, eh, terörle mücadele de pekâla bin yıl sürebilir.
Demokrasi ağır işlese de olur.
İşlemese de olur.
Hiçbir riski yok.
Böyle gelmiş böyle gider.
Yeni ufuk aramayın.
Ne güzeldi o eski günler.
Ne güzeldi çocukluğumuz.
Ada Vapuru’nda Vatandaş Türkçe Konuş diye kampanyalar yapılırdı. O statükoyu korumak varken ana dil’de eğitim ya da TRT ŞEŞ kimin haddineydi?
Tevekkeli...
Başa belâymış meğer.
Tırnaklarını oynatmamışlar.
Akıllı adamlarmış.