Dr. Mehmet Öz 7 günde enerji depolama listesi
HABERİ PAYLAŞ

7 günde enerji depolama listesi

Haberin Devamı

Yorgun, bitkin, tükenmiş... Amerikalı kadınların 3’te 2’sinden fazlası enerji durumlarını anlatmak için bunlara benzer kelimeler kullanıyor. Eminim Türkiye’de de durum aynı... Çoğunuz günlük yorgunlukla başa çıkmak için, kısa süreli enerji sağlayan fakat uzun vadede bir yararı olmayan kafein ve şekere yöneliyor. Gerçekleri öğrenmenin ve enerjinizi, 7 günde enerji depolama listesiyle artırmanın yollarını keşfetme zamanı...
Yorgunluk sadece uyku eksikliği değildir; stres, susuzluk, beslenme ve yaşam tarzına bağlıdır. Yorgunluğunuzun üstesinden gelmek imkansız gibi görünebilir. Peki, bunu başarmak; müzik dinlemek, daha çok seks yapmak veya nefes alışınızı değiştirmek kadar kolaysa? Enerji uzmanı Jim Karas ile sizlere küçük değişiklerle enerjinizi büyük ölçüde artıracak 4 adımlık bir plan oluşturduk.

1.Adım: Sabah değişimi

- İlk olarak saatinizin alarmını ayarlayın. Saat kaça kuruyorsunuz? Devamlı ertele tuşuna basmanıza neden olan bir zamana mı? Ya da evden alelacele çıkmadan önce sadece çabucak bir duş almaya mı vaktiniz var? Alarmınızı ayarlamanın vakti geldi. Kalkmadan önce kendinize yatakta 10 dakika ayırın. Bu süre içinde nefes alma egzersizi uygulayın. Avuç içlerinizi gözlerinizin üzerine yerleştirin ve işaret, orta ve yüzük parmaklarınızla alnınızın üst kısmına masaj yapın.

- Burnunuzdan 6 kere nefes alın ve ağzınızdan 6 kere nefes verin. Bu nefes egzersizi vücuda daha fazla oksijen sağlar ve 10 dakika boyunca rahatlamanızı sağlar.

- Sonra, odadaki pencereleri ve bütün ışıkları açın. Bu vücudunuza gecenin yani uyku saatinin bittiğini hatırlatır. Son olarak, hem kan şekerinizi birden yükseltmeyen hem de tok tutan protein ve lif açısından zengin güzel bir kahvaltı yapın.

2. Adım: Vitamin kokteyli

-Daha enerjik hissedebilmeniz için vücudunuzun yakıtını doğru vermeniz gerekir. Magnezyum ve tirozin, enerjiyi artırmakla görevli kimyasal işlemleri hedef alan iki maddedir. Magnezyum enerji üretimine katkıda bulunan enzimleri harekete geçirir ve kalsiyum, bakır, çinko, potasyum ve D vitamini gibi önemli besin maddeleri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Magnezyumu tam tahıllar, kuruyemişler, yeşil yapraklı sebzeler gibi yiyeceklerden alabileceğiniz halde çoğu kişinin günlük önerilen değeri alabilmesi için besin takviyesine ihtiyacı vardır: 600 mg kalsiyumla birlikte 400 mg magnezyum.

- Tirozin hayati önemi olmayan bir amino asit ve mod yükselten nörotransmitterler olan adrenalin, nonadrenalin ve dopaminin yapı taşıdır. Kronik stres tirozin seviyenizi düşürebilir ve yorgunluk hissi oluşturabilir. Tirozin besin takviyesi olarak günde 3 kere yemeklerden en az 30 dakika önce 500 mg kadar alınmalıdır.

-Daha çok etki için 500 mg’lık tirozin kapsülünü açarak tozu dilinizin altına dökün ve erimesini bekleyin. Tebeşir gibi bir kıvamı olduğundan yutması zor olabilir bu yüzden ihtiyaç duyduğunuzda su içebilirsiniz.

3. Adım: Öğlen karışımı

-Gazlı içecekleri, şeker ve enerji içeceklerini bir kenara bırakın. Onların yerine bu mucize yiyeceği tercih edin: buğday çimi. Antioksidanlarla dolu buğday çimi metabolizmayı harekete geçiriyor ve vücudu alkalileştiriyor. Sağlıklı gıda ürünleri satan mağazalara gidebilir veya buğday çimini toz halinde satın alabilirsiniz.
-Kahve tüketmeden duramıyorsanız yarım kahveyi yarım az yağlı sütle karıştırın. Bir bardak kahvede olduğu gibi kafein içerir ve sütteki protein kan şekeri seviyesini dengede tutmaya yardımcı olur.

4. Adım: Uykuya hazırlanın

Gerekenleri yapmış olabilirsiniz: televizyonu yatak odanızdan çıkarmak, uyku saatlerini düzene sokmak, cep telefonu ve diğer elektronikleri başucunuzdan uzak tutmak gibi... Ancak vücudunuzu rahatlatacak ve uykuya dalmanızı sağlayacak birkaç adım daha var:

-Yatmadan önce 45 dakika rahatlatan müzikler dinleyin. Araştırmalara göre yatıştırıcı müzikler daha kolay uykuya dalmanıza, daha canlı rüyalar hatırlamanıza yardımcı oluyor bu da derin ve dinlendirici bir uyku anlamına geliyor.

-Çalar saatinizi uzakta tutun. Saati kollamak beyni aktif tutar ve bu da uykuya dalmanızı zorlaştırır.
-Banyonuzda gece lambası kullanın. Gece uyandığınızda ışıkları açmanıza gerek kalmaz böylece beyninizi uyanması için harekete geçirmemiş olursunuz.

Kolon kanseri nedir?

Karındaki bir ağrı, kalın bağırsaktaki tümörlerden tanınan kolon kanserini de içeren birçok hastalıktan kaynaklanıyor olabilir. Kolon duvarını ele geçiren tümörler büyüdüğünde ve genişlediğinde katı dışkıları taşıyan ana yolu tıkayabilir. Bu da kolon kanseri olan insanların bağırsaklarının çalışmasındaki değişikliğin nedenidir. Kolonoskopi, kolonu işgal eden prekanseröz polipleri gösterebilir ve kansere dönüşmeden önce doktorlar tarafından temizlenebilir. Kolon kanseri belirtileri: karın ağrısı, kramp, şişkinlik, dışkıda kanama, rektal kanama ve tuvaleti yaparken zorlanma, dışkıda değişiklik ve kilo kaybı, kolon kanseri işareti olabilir.

Kolon kanserinin risk faktörleri nelerdir?

Kolon kanseri riskini çoğaltan bazı faktörler:

- Haftada 3 kere veya daha fazla kırmızı et tüketmek.

- Günde 3 veya daha fazla alkollü içki tüketmek.

-Sigara kullanmak.

-Obez olmak.

-1.70 m’den uzun boylu olmak.

Kolon kanseri riskini azaltan bazı faktörler:

- En az 5 yıl boyunca doğum kontrol hapı kullanmak.

-Haftada 4-6 kere aspirin tüketmek (325 mg tablet).

-Günde 3 bardak ya da daha fazla süt veya süt ürünü tüketmek.

-B6 vitamini, kalsiyum, magnezyum ve folik asit içeren multivitamin kullanmak.

-Günlük D vitamini takviyesi kullanmak.

-Günde 30 dakika egzersiz yapmak.

- Düzenli aralıklarla kolonoskopi yaptırmak.

-İltihabi bağırsak hastalığı olması.

Kaç yaşında kolon kanseri kontrolü yapılmalı?

Kolorektal kanseri görüntülemesi şu şekilde yapılmalıdır:

-50 yaşındaysanız endoskopik bir inceleme yapılmalıdır (öncelikli olarak; kolonoskopi)

- Birinci dereceden bir akrabada 60 yaşından önce tespit edilmiş adenomatöz polip veya kolorektal kanser gibi kişisel risk faktörleri taşıyorsanız 40 yaşında kolonoskopiye başlayın.

-Her 10 yılda bir kolonoskopi yaptırmaya devam edin veya her 5 yılda bir çift kontrastlı baryum lavmanı ya da gerçek kolonoskopi yaptırın ve her yıl dışkıda gizli kan testi yaptırın.

-Eğer tespit edilmiş polip varsa ve temizlendiyse, kolonoskopiyi doktorunuzun tavsiye ettiği sıklıkta daha çok yaptırın.

D vitamini kolon kanseriyle savaşır mı?

D vitamini, vücuttaki apoptozu durdurmaya veya zarar görmüş hücrelerin yok edilmesine destek olarak kolon kanseriyle savaşmaya yardımcı olur. Hücreler zarar gördüğünde ‘intihar ederler’. D vitamini bu kötü hücrelere kendi kendilerini imha etmelerini hatırlatmaya yardımcı olur.

Ağrı kanserle nasıl ilişkilendirilir?

Vücudun hemen hemen heryerinde ağrı algılayıcıları vardır; ciltte, kaslarda, kemikler ve yumuşak dokuda... Tümör büyürken etraftaki herhangi bir dokuyu, kanalı, yolu, veya kan damarını sıkıştırabilir, tahriş edebilir, tıkayabilir veya tahrip edebilir. Etraftaki sinirler harekete geçer ve bu bilgi sinir yolu boyunca beyinde ağrının algılandığı yere kadar taşınır. Kanser ağrısının hafif, keskin, acılı veya yakan mı olacağı harekete geçen sinir yoluna ve sinyallerin ne kadar hızlı taşındığına bağlıdır. Birden sıçramanıza neden olan ağrılar gibi bazı mesajlar beyindeki ağrı merkezine ulaşmada hiç vakit kaybetmezken diğerleri yavaş yavaş zonklayarak ve acıtarak ilerler.

Dr. Öz Show Digitürk Home TV’de hafta içi her gün 13:30 ve 19:00’da.

Bu yazı 24 Nisan 2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır

3

Sıradaki haber yükleniyor...
holder