23 Nisan

Atatürk’ün en büyük eseri TBMM. Onu kutlarken Milli İrade, Halkın Egemenliği gibi sözler çok güzel ama yetmez. Meclise saygı da gerekiyor.
- Kürsü dokunulmazlığı...
- Konuşma âdabı...
- Dinleme terbiyesi... - İç tüzüğe itaat... vs. Bütün bunlar bir ciddiyet zinciri oluşturur ki, gerçek Atatürkçülük oradan geçer.

16 Nisan

Geçen pazar değil de referandumu bu pazar yapsaydık, 23 Nisan günü yine milli egemenliği mi tartışacaktık? Milletin verdiği karara yine gölge mi düşürecektik? Ya da hakkımızı yine mahkemelerde mi arayacaktık? Referandumu iyi ki geçen pazar yapıp kurtulduk. Bu pazara kalsaydı, günün manâsı zedelenecekti.

15 Temmuz

Yüce meclisin bombalandığı geceyi unutmak ne mümkün...
- Atatürk’ün en büyük eseri bombalandı o gece...
- Milletin iradesi bombalandı.
- Laik cumhuriyet ve demokrasi bombalandı. Hukuk bombalandı. O geceyi nefretle bir kere daha kınıyorum. “Bugün 23 Nisan” diyerek...

İstatistik Referandumda EVET oyu verenler eğitimsiz veya düşük eğitimli seçmenlermiş. Anlaşıldı... Kabak yine dağdaki çoban’ın başına patlayacak. Öyle ya. Vurun abalıya. Ne de olsa çobandır.